Ertesi sabah gözümü açtığımda yine yatakta kendimin tek olduğunu görmüştüm.
"Ama gerçekten sinirlenmeye başlıyorum."
Hızlı bir şekilde yataktan çıkıp üstüme düzgün bir şeyler geçirmiştim. Bu sefer Alec'i nerede bulacağımı bildiğim için doğruca askerlerin eğitim aldığı alana ilerledim.
Yine dün olduğu gibi Alec askerler ile antrenman yapıyordu.
"Alec, hemen buraya gelir misin?" Dedim sinirli bir şekilde konuşup. Birkaç saniye etrafına bakıp sonrasında yanıma gelmişti.
"Sorun ne, sinirli gibisin."
"Dünkü olayın tekrarını yaşamak istemezdim."
"Olayı fazla abarttığını düşünmeye başladım Magnus. Gece aynı yatağa giriyoruz, aynı yatakta uyuyoruz. Senden önce kalkıp yataktan çıkmam bu kadar sorun olmamalı."
"Evet ama kendin hep derdin ki sensiz bu yataktan çıkmayı sevmiyorum Magnus, günüm aydınlanmamış gibi hissediyorum. Yanlış mı hatırlıyorum?"
"Senin tek derdin yatakta seninle kalıp egonu tatmin edememem öyle değil mi?"
"Ne? Sen dediğim şeylerden bunu mu anladın cidden Alec?" Dediğimde bir şey demeden yürümeye çalıştı ama onu tutup durdurdum. "Senin neyin var birkaç gündür?"
"Sadece bazı şeyleri daha net görmeye başladım hepsi bu. Gidip askerler ile ilgileneceğim. Bir krallığın kaderini kral kadar askerler de belirler bilirsin."
"Tamam ilgilen ama bana yaptığın bu şey doğru değil. Ne zamandır egomu tatmin etmek için seni kullanıyorum ben?"
"Cevap veriyorum, başından beri. Ama sorun değil, seni sevdiğim ve her koşulda seni kabul ettiğim için bunları da çok güzel görmezden geldim ben."
Bu sefer onu engellememe izin vermeden yürümeye başladığında sinirle soluyup etrafıma bakındım.
Bu kılıçta kesinlikle bir şey vardı, Alec asla bu şekilde davranmazdı bana.
Hava almak için biraz yürüme kararı aldığımda Ragnor ile karşılamıştım.
"Kralım..." diyerek önümde eğildi ve bana bakmaya başladı. "Kral Alec'in yeni kılıcı gerçekten çok güzelmiş, gördünüz değil mi?"
"Yeni kılıcı mı?"
"Dün antrenman sırasında elinde altın işlemeli bir kılıç vardı, görmüş olduğunuzu düşünmüştüm."
Harika, demek benden gizli kılıcı kullanıyorsun. Nedense hiç şaşırmadım.
"Teşekkür ederim Ragnor."
"Ne için efendim?"
"Bana bunu söylediğin için. Önemli bir detaydı bu."
Ragnor'un yanından uzaklaşıp doğruca Jace'in yanına gitmiştim. Henüz uyanmadıklarını varsayıp kapılarını tıklattım birkaç kez. Ses gelmeyince de odaya girmiştim.
Jace Clary ile sarmaş dolaş halde uyuyordu. Bir an için onları uyandırmak istememiş olsam da sonrasında elimi havada salladım ve Jace birkaç saniye içinde büyüm sayesinde yataktan düşmüştü.
"Hah? Ne? Noluyor?"
"Kalk bakalım sarışın, seninle konuşacaklarımız var." Deyip ona dışarıya gelmesini söyleyerek odadan çıkmıştım. Kısa zaman sonra o da peşimden gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
This Is My Kingdom 2
FanficThis is my kingdom kitabının ikinci kitabıdır. ilkini okumayan hiçbir şey anlamaz 😂😂