It was so weird

1.4K 121 100
                                    

Alec'le kahvaltı yaptıktan sonra birlikte asker denetimine inmiştik. Bu denetim olaylarını ne kadar özledim anlatamam.

"Eski günler aklında canlanıyor mu?" Dedim Alec'e yaklaşarak.

"Bir keresinde senle antrenman yaptığımız sırada tahrik olmuştun, aklıma o geldi." Dediğinde aklıma gelen sahne ile kahkahayı basmıştım.

"Çok utanç verici bir andı ama aynı zamanda güzeldi. İlk defa bir erkeğe karşı azdığım için utanma gelmişti."

"Oysa ben sana ilk günden beri azıyorum." Demesiyle ona yandan bir bakış atmıştım. "Seni çıplak görmüştüm bir keresinde, hatırlıyor musun? Hani şu yastıkla üstünü kapamaya çalıştığın zaman."

"Çok tuhaftı."

"Üstüne atlamamak için kendimi zor tutmuştum. Odadan çıkan kızı aklıma getirip sana sinirlenerek kendime hakim olmaya çalıştım ama cidden  çok zordu. Öylece... tamamen çıplaktın."

"Ne olduğunu sorduğumda bana çakılı kaldım demiştin."

"Cidden öyleydi, çakılı kalmıştım. Karşımda dünyanın en mükemmel vücudu vardı ve tamamen çıplaktı. Hala o günü unutamıyorum. Oysa seni defalarca kez çıplak gördüm ama o gün... çok farklıydı. Gece uyuyamamıştım.

"Yaramazlık yapmışsındır kesin." Dediğimde gülmüştü.

"Belki..." dediğinde ben de gülmüştüm. "Aslında bu bana çok iğrenç geliyordu, sanki sana ihanet ediyor gibiydim. Sonuçta sen bunu bilmiyordun ve bunu yapmam sana haksızlık diye düşünmüştüm. Ama o gün... çok zordu. Fazla zor. Hayal ettiğimden daha fazlasını görmüştüm çünkü."

"Nasıl hayal etmiştin ki?" Diyerek ona yaklaştım. Artık bizden uzakta antrenman yapan askerler umurumda değildi, Alec ilk defa bu kadar açık sözlü olmuştu ve bunu kullanmam lazımdı.

"Yaniii, daha kısa." Demesiyle omzuna bir tane geçirdim.

"Gördün sen kısayı." Dediğimde "Evet gördüm ve çok güzeldi." Demişti. "Ama benden kısa olduğunu biliyorsun."

"Seninki normal değil, kol gibi. Acısını ben biliyorum."

Kahkahayı basması ile ilerideki askerler bize dönüp bakmışlardı.

"Ne bakıyorsunuz, dönün önünüze." Dememle hepsi önüne döndüler ama Alec hala gülüyordu. "Gülme yeter."

"Tamam tamam gülmeyeceğim." Deyip bir süre sustu ama sonra yine gülmüştü. "Bir keresinde bana ağzımdançıkmaya çalışıyorsun Alec demiştin hatırlıyor musun?"

"O gün çok fenaydı, bir saat kendime gelememiştim. Hayır seni gaza getiren aklımı sikeyim, bir an ikiye ayrılacağım sanmıştım."

"Çok üzülmüştüm o gün." Dedi başını önüne eğerek. "Şu an güldüğüme bakma, senin canını yaktığım düşüncesi beni bitiriyor."

"Biliyorum." Deyip ona yaklaştım ve yanağına bir öpücük bıraktım. "Çok masumsun. Ne yapacağım senin bu masumluğun ile."

"Artık eskisi kadar masum değilim bence."

"Yani biraz aştın o hallerini. Seks konusunda bayağı aştın."

"Bir ara Jace ile kavga etmiştik. Senle o zaman hiç konuşmamıştık, tanışmadan önceydi. Ama ben seni her gördüğümde düşüyordum. Bir gün rüyama girmiştin, yakınlaşıyorduk. Bu mal da beni uyandırmaya çalışırken ben bunu itiyorum. O an hala rüya devam ediyorken Jace'i öpmeye çalışmışım."

This Is My Kingdom 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin