Kendime biraz daha geldikten sonra yataktan çıkıp üstüme çeki düzen vermiştim.
Gerçekten berbat göründüğüm için az da olsa yüzüme bir şeyler sürdüm ve saçlarımı düzelttim. Sonrasında doğruca babamın odasına ilerlemiştim.
Birkaç kez kapıyı tıklattıktan sonra içeriye girdim. Babam masasında oturmuş, bir şeyler ile ilgileniyordu.
"Günaydın baba." Dediğimde dönüp bana baktı ve bir süre beni süzdü.
"İyi misin?"
"Sence?" Dediğimde hızlıca ayaklanmıştı.
"Alec sana bir şey mi yaptı yoksa?" Dediğinde başımı hayır dercesine salladım.
"Yani... fiziksel bir şey yapmadı ama olduğundan daha bencil ve duygusuz davranıyor. Benim gibi davranıyor, zamanında ona yaptığım şeyleri bana yapıyor." Deyip yatağa oturmuştum.
"Aranızda neler geçti bilmiyorum oğlum ama ona çok çektirdiğine eminim. Karakterin aynı benim gibi olduğundan ona iyi şeyler yapmadığını tahmin etmek zor değil."
"Evet iyi şeyler yapmadım ama bunlar geride kaldı."
"Olabilir ama Alec şu an lanetli bir nesnenin etkisinde. Siren olayında senin ona neler yaptığını hepimiz biliyoruz." Deyip babam da yanıma oturmuştu. "Anlat hadi."
"Ben... cinsel hayatım hakkında konuşmak istemem ama başlarda ona bu konuda... kötü davrandım. Yani, fazla otoriterdim."
"Hiç şaşırmadım."
"Sen evlenmem için prensesler getirmiştin ya, ben içlerinden birisi ile dans etmiştim ormanda. Ama sadece... dans etme yeteneğimi göstermek için. Ve tabii bunu Alec görmüştü. Sonra onunla tartıştık. Beni sinirlendirdi, gidip yatacak başka birisini bul tarzı bir şey dediğinde istesem bulurum biliyorsun diye cevap verdim. Daha da sinirlendi ve şimdi de bana bunları hatırlatıyor. Ayrıca ona olan aşkımın, onun aşkından daha az olduğunu söyledi. Bencil, egolu biriymişim."
"Şimdi öncelikle..." diyerek derin bir nefes aldı babam. "İlişkinizin başları nasıldı az çok tahmin edebiliyorum. Bir yandan sen benim öğreneceğimden korkarak hareket etmeye çalışıyordun. Bir yandan daha önce hiç deneyimlemediğin bir duygu ve ilişki ile karşı karşıyaydın. Nasıl davranman gerektiğini bilmediğine eminim. Sana bu konuda kızmamalı."
"Yine de az da olsa hakkı var, ona kölemmiş gibi davrandım."
"Buna asla inanmam işte." Diyerek güldü babam. "Sen... sevdiğin insanlara fazla değer verirsin Magnus. Alec'e ne kadar değer verdiğini çok iyi biliyorum. Ama bencilcin, egolusun ve asla kendinden taviz vermiyorsun. Bu özelliklerin tam olarak bana çekmiş bu nedenle seni en iyi ben anlıyorum. Sen... sen Alec'in sana olan aşkına aşıksın. Duyguya aşık olmak nasıl bir şey bilirim, annenin bana olan saf aşkına nasıl aşık olduğumu en iyi sen biliyorsun."
"Sence o beni daha mı çok seviyor?"
"Sanmıyorum." Deyip arkasına yaslandı babam. "Alec senin için nelere karşı geldi? Neleri feda etti bana söyler misin?"
"Anlamadım?"
"Senin için neler yaptı diyorum."
"Yani... bu şekilde aşkımızı kıyaslamak yanlış."
"Alec'in bildiğim kadarıyla yaptığı tek şey Siren olayında olan her şeye direnmesi ve kendisini ölüme atması yanlış mıyım? Eğer bunu yapmasa sen ölecektin. Peki sen neler yaptın? Nelerle mücadele ettin? Başta babana karşı geldin, krala karşı geldin sen. Gözümün önünde kendini kestin hatta ve hatta benim ilaçları kullanmayı kesmeme neden oldun. Sonra krallığı bıraktın. Hem de her şeye rağmen onu herkesin içinde öperek yaptın bunu. Bana sakın gelip aşkım ondan az mı gibi saçma sorular sorma çünkü bunun kıyaslanması bile aptallık. İkiniz de birbirinizi, birbirinizin son sınırına kadar seviyorsunuz. Ne kadar sevebiliyorsanız o kadar seviyorsunuz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
This Is My Kingdom 2
FanficThis is my kingdom kitabının ikinci kitabıdır. ilkini okumayan hiçbir şey anlamaz 😂😂