3. Kişi Ağzından:
Clary birkaç gündür abisinin aptal tavırlarına dayanamıyordu. Resmen Megan delisi olup çıkmıştı.
Jace konusunda daha dikkatliydi. Kocasına yakın davranıp bir şekilde Megan'dan uzaklaştırmıştı ama abisi için aynısı geçerli değildi.
Abisi Megan'dan başka bir şey düşünemez olmuştu. Megan ona ne yaptıysa bu oldukça etkili olmuştu.
Şimdi son bir cesaret abisi ile konuşacaktı. Megan'ı onun yanında görmediği bir anı yakalamak çok zordu ama Izzy ona bu konuda yardımcı olmuştu. İkisi son zamanlarda birlikte takılıyordu ve Izzy ondan ne alabileceğini görmek için elinden geleni yapıyordu.
Clary de, abisini ikna edip bahçede onunla dolaşmaya çıkmıştı.
"Abicim, son zamanlarda farkındaysan bana pek zaman ayırmıyorsun. Megan seni çok meşgul ediyor."
"Sen benim prensesimsen o da yakında kraliçem olacak Clary, meşgul etmesi normal değil mi?"
"Normal ama... ben seni özledim. Ve ayrıca... Megana karşı olan önyargım hala devam ediyor."
"Cidden mi? Kızın sana yaptığı tek bir kötü şey yok. Hala bu ne kin?"
Tek bir kötü şey yok mu? Clary saymaya kalksa saatlerini alırdı olanlar.
"Ben... onun hala Jace'e karşı ilgisi olduğunu düşünüyorum." Dedi hızlıca. Belki bu yolla abisinin aklına biraz da olsa fitne sokabilirdi.
"Saçmalama Clary. Megan Jace'i ne yapsın? Şu an bir kralla birlikte. Jace kim peki? Senin sayende soylu olabilmiş köylünün birisi."
"Kocam hakkında düzgün konuş."
"Asıl sen benim sevdiğim kadın hakkında düzgün konuş. Yakında senin de kraliçen olacak. Bu ne saygısızca sözler böyle!"
"Kraliçem filan olmayacak." Diyerek az da olsa sesini yükseltti Clary. "Tiksiniyorum ondan. Onun seninle evlenmesine asla izin vermeyeceğim."
Jonathan duyduğu sözler karşısında sinirle Clary'nin kolunu kavramıştı.
"Bana bak kardeşim. Yıllarımı seni bulmak için heba etmiş olabilirim ama sandığın kadar değerli değilsin benim için. Karşında koskoca bir krallığın kralı duruyor. Seni ve o aptal kocanı saraya almış olabilirim ama bu demek değil ki sonsuza dek durum böyle olacak. Beni sinir edersen..." onun kolunu daha da sıktığında Clary acıyla inleyip kolunu çekmeye çalışmıştı. "Babam sana insaflı davranmış. Onun bıraktığı işi tamamlamamı istemiyorsan uslu dur."
Jonathan onu ittiğinde Clary sinirle ona tokat atmıştı. Gözüne dolan yaşları engellemeye çalışıyordu.
Jonathan ona bir şey diyecek gibi olsa da birkaç saniye sonra birisinin onun üstüne uçtuğunu görmüştü Clary. Saniyeler sonra Jace, bir saniye bile tereddüt etmeden Jonathan'a yumruklarını geçiriyordu.
"Sen... sen ölmek mi istiyorsun hah? Gebertirim seni. Clary'nin abisi olman zerre umurumda olmaz, seni ellerim arasında boğarak öldürürüm."
Jonathan karşılık vermeye çalışsa da Jace'in gücü ona engel oluyordu.
Jace konuşulanları duymamıştı ama Clary'nin kolunu sıkan Jonathan'ı çok net biçimde görmüştü. Ve sonra ardından gelen tokada da şahit olmuştu. Kısaca yeterince şey görmüştü.
Jonathan ona karşılık veremiyordu. Jace güçlüydü, öfkeli Jace iki katı güçlüydü.
Clary'nin ona yalvaran sesine de aldırış etmiyordu. Ya da gerçekten kötü hale getirdiği karşısındaki yüze.
Sonunda birileri onu Jonathan'ın üstünden aldı. Alec öfkeli kardeşini sakinleştirmek için yanına çökerken Magnussa yüzü dağılmış haldeki Jonathan'ın yanına çökmüştü.
Küçük bir büyüyle onun yüzünü iyileştirirken Jon'un öfke dolu bakışları Jace'in üstüne sabitlendi.
"Bu öfkenin nedeni sadece Clary değil öyle değil mi? Megan ile birlikteyim diye de kuduruyorsun. Hala aklında o var öyle değil mi? Megan bahsetti, birkaç gece onun kapısının önüne gitmişsin ve bir şeyler saçmalayıp geri dönmüşsün. Hala aklında o var. Hadi yalan de, onun kapısına gitmediğini söyle."
Jace öylece çaresiz gözlerini Clary üstüne dikerken Clary daha ne kadar kötü olabilirdi bilmiyordu.
Zaten birkaç saniye içinde dizleri onu taşımadı ve öylece çimenlerin üstüne bayıldı.
Bundan sonrası tam bir curcunaydı. Jonathan ve Jace onun yanına koşarken Magnus öfkeyle ikisine bağırıp duruyor, Clary'i onlardan uzak tutmak için bir büyü kullanıyordu.
Alec şaşkınca olanları izlerken olayların nasıl bu raddeye geldiğini düşünüyordu. Her şey berbat derecede berbat hale gelmişti.
...
Magnus:
Hem Jonathan'ı hem de Jace'i odanın dışına itip Clary'i kendi yatağıma yatırmıştım.
Emma ve Alec de yanımdaydı. Emma öylece onun yanına uzanmış saçlarını okşarken bunların geçeceğine dair bir şeyler söylüyordu ona.
"Burada neler dönüyor Alec?" Dedim Alec'i köşeye çekerek. "Bizim sorunumuz ne? Hepimiz Megan delisi gibi davranmaya başladık. Sen de ben de... olanları göremiyoruz. Şuna baksana..." deyip Clary'i işaret etmiştim. "Ne kadar yorgun halde ve bunun nedeni biziz."
"O kızda bir şey var. Ne olduğunu bilmiyorum ama var. Jace ile konuştum. Jonathan'ı Clary'nin bileğini sıkarken bulmuş. Jonathan kardeşini bulmak için tüm ömrünü adamış birisi ve en büyük aşkının kardeşi olduğunu söyleyip dururdu. Megan sanki, gerçekleri görmeyelim diye bir şeyler yapmış gibi."
"Hala göremiyoruz. Ne yaptıysa iyi yapmış."
"Izzy buraya sebepsiz gelmedi bence." Dedi Alec kendinden emin bir şekilde konuşup. "Megan'a yakın olması da tesadüf değil. Kardeşimi tanıyorsam bu işi en kısa zamanda çözecektir."
"Çözse çok iyi olacak. Clary'i bu şekilde görmekten nefret ediyorum. Ve sebebi de onu en çok seven insanlar, yani bizleriz."
"Bir şeyler yapmak istiyorum ama bir şey bana engel oluyor Magnus. Aklımdan geçen tek şey sensin ve sürekli başka şeyler düşünmek istesem de beynim buna izin vermiyor. Şu an bile, Clary orada uzanırken aklımdan geçen tek şey seninle sevişmek."
"Aynı şekilde benim de. Bize ne yaptıysa ikimizi de daha azgın hale getirmiş."
"Sanki yeterince azgın değilmişiz gibi." demesiyle az da olsa gülümsemiştim.
"Bizi nereden vuracağını iyi biliyormuş sürtük."
"Şu iş bitince ben de onu nereden vuracağımı çok iyi biliyorum. Tüm herkes onun nasıl bir sürtük olduğunu öğrenecek."
"Bayılıyorum şu sert ve kararlı hallerine." Deyip onu süzerek iç çektim. Sonra başımı iki hana sallayıp kendime gelmeye çalıştım. "Yine oluyor işte. Kafamı toplayamıyorum."
"Konuşurken odaklandığım tek şey dudakların." Dediğinde ikimiz de sinirle iç çektik.
"Başka zaman olsa bu azgınlık için ona teşekkür bile ederdim ama durum buyken istediğim tek şey onu öldürmek."
"Ölüm bir seçenek değil. Onu ölmekten beter etmemiz lazım."
"Bunu yapacağım. Tanrı şahidim olsun ki kızıl meleğime bunu yapan o şeytanı doğduğuna pişman edeceğim. Hem de çok kötü pişman edeceğim."
...
Haa şöyle azıcık kendinize gelin artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
This Is My Kingdom 2
FanficThis is my kingdom kitabının ikinci kitabıdır. ilkini okumayan hiçbir şey anlamaz 😂😂