This Is My Kingdom 2

Not anymore.

Gece Alec ile yatağımızda uzanırken o benim göğüsüme başını yaslamıştı. Bense onun saçları ile oynuyordum.

"Eğer kendine geldiysen orada neler yaşadığından biraz bahsetsene."

"Bahsedilecek bir şey yok Magnus. Birkaç olay var ama onu başka zaman anlatsam olur mu? Bugün için... sadece seninle sarılıp uyumak istiyorum."

"Tamam haklısın, sormadım say." Deyip onun saçlarını öpmüştüm. "Sen çok güzelsin biliyorsun değil mi?"

"Sen daha güzelsin." Deyip bana bakmıştı ve sonrasında uzanıp dudaklarıma birkaç öpücük bıraktı. "Senden ayrı kalmanın ne kadar beter bir durum olduğunu öğrendim bu süreçte. Zaten bunun hep farkındaydım ama uzun zamandır ne olursa olsun hep bir aradaydık ya."

"Ve şımarmıştık."

"O yüzden kendimize gelmemiz gerekiyordu." Deyip eliyle yavaşça göğüsüm üstünde daireler çizmeye başladı. "Kocanla sevişmeme olayına ne kadar dayanacaksın merak ediyorum."

"Dayanamam ki." Deyip saçına bir öpücük bıraktım. "Beni bu denli çileden çıkaran bir güzelliğe nasıl dayanabilirim."

Saçlarının kokusunu içime çekip sesli bir nefes verdim. Bu kadar güzel kokması dünyadaki tüm çiçeklere haksızlıktı resmen.

"Bugün biraz konuşalım mı? Kendimiz hakkında şeylerden bahsedelim mesela. Ben seninle uzun sohbetler etmeyi özlediğimi fark ettim."

"Neyden bahsetmek istersen dinlemeye hazırım ben." Deyip ona daha sıkı sarıldım.

"Mesela... senden ilk hoşlanmaya başladığım anlardan söz etmek istiyorum. Daha önce de bahsetmiştim ama çok detaylı anlatmadım."

"Anlat bakalım."

"Yine tabii aptal Jace ile birlikteyiz. O sarayda kız düşüremediğinden, nereye baksa prensin hareminden bir kız gördüğünden yakınıyordu. Bana da askerlerden yakışıklı olan birileri var mı diye soruyordu."

"Var mıydı?"

"Vardı ama hiçbiri dikkatimi çekmemişti. O ana kadar ikimiz de prensi görmemişiz, masum masum takılıyoruz. Sonra sen... seni gördüm işte. Biz Jace ile antrenman yaparken biraz ilerinden geçip gittin. Asla etrafına bakmadan... Saçlarında ve yüzünde boya vardı ve bunu ilk defa bir erkekte görüyordum. O an için dizlerim tutmuyor gibi hissettim ve Jace beni yere yığıp benle dalga geçti."

"Sadece görüntüme vurulmuşsun."

"Evet öyleydi. Sonra seni bir daha görmek istedim ama saraya bizim serbestçe girişimiz yasaktı ve sürekli acemi birliğinin olduğu kısımdaydık. O yüzden seni bir süre göremedim ama kim olduğunu ve seni tanımayı çok istiyordum. Ve bir gün... prensin bizi görmeye geleceğini öğrendik. Hepimiz hazır beklerken senin geldiğini görmemle kendime salak demem bir olmuştu. Bari daha az acı çekeceğim birisine tutulmuş olsaydım diye düşündüm. Jace haftalarca dalga geçmişti. Zaten ben anında seni imkansızlar listesine yazmıştım ama seni görünce, tavırlarını izleyince senden vazgeçmek ne kadar zor bir bir anlamış oldum. Denetime gelip birkaç saniye de olsa bize bakman yetiyordu, bir hafta etkisinden çıkamıyordum bu olayın. O zaman düşünsem aklıma şu an olduğumuz pozisyon gelmezdi. Gelse bile kendimle aptalca düşüncem yüzünden dalga geçerdim."

"Hiçbir şeyin imkansız olmadığını senle öğrendin ben Alec. Biz zaten imkansızın ötesine geçtik seninle. Tüm imkansız durumları birlikte aştık."

"Biliyorum ve bu çok güzel Magnus. Bu tarif edilemeyecek kadar güzel bir durum."

"Sen tarif edilemeyecek kadar güzelsin çünkü." Deyip onu tekrar öpmüştüm. "Hadi uyuyalım artık."