"Magnus. Magnus kalk hadi."
"Hıı..."
"Magnus kalksana."
"Alec uyumak istiyorum." Deyip örtüyü üstüme çektim. Nedense çok üşüyordum şu an.
"Dışarıda kar yağıyor ve sen uyuyorsun."
"Kar mı yağıyor?" Deyip tek gözümü açtım ve Alec'e baktım. "Krallığa kar yağmaz genelde, beni mi yiyorsun sen?"
"Cidden kar yağıyor. Ayrıca seni yeme kısmını dün gece yaptım zaten." Deyip sırıtmıştı.
"Hava çok soğuk."
"Farkındayım. Kalk hadi inip karla oynayalım."
"Önce ısınmam lazım biraz." Deyip Alec'i üstüme çektim. "İlk bir ısınalım, sonra ne istersen yaparız."
"Buna hayır diyemem işte."
...
Alec'le yataktan zar zor çıkıp üstümüzü giyinmiştik. Sonrasında birlikte aşağıya indik ve hep beraber güzelce kahvaltı yaptık.
Jace ve Clary de kar konusunda aşırı heyecanlılardı. O yüzden hepimiz kahvaltıyı bir tık hızlı yapıp sonrasında saraydan çıkmıştık.
Kar yüzünden dışarısı ciddi anlamda soğuktu ama o an için kimse buna aldırış etmedi. Hepimiz küçük çocuklar gibi kendimizi karın üstüne atmıştık.
Beyaz saf bir renkti ve karın renginin beyaz olması insanda ayrı bir his yaratıyordu.
Siyah bir kar düşünün, böyle pamuk bir görüntü yaratmazdı.
Gerçi o zaman da karın siyah olmasına alışırdık.
"Magnus ne düşünüyorsun?" Diyerek yanıma uzandı Alec. Karın üstüne boylu boyunca uzanmış gökyüzünü izliyordum.
"Öyle, saçma sapan şeyler işte." Deyip Alec'e baktım. "Buraya en son kar yağdığında çok küçüktüm. Annemle birlikte kardan adam yapmıştık."
Alec dediğime gülümseyip bana doğru uzandı ve dudağıma küçük bir öpücük bıraktı.
"Kalk hadi, tekrar yapalım o zaman."
"Biraz yatasım vardı ama benim."
"Olsun, sonra yine yatarız." Deyip beni çekerek kaldırmıştı. "Hadi bak, seninle kardan adam yapmadık da demeyiz."
"Hayatımızda yapmadığımız bir o kaldı zaten."
Yine de ona ayak uydurma kararı almıştım. Jonathan bile bize katılmıştı.
Megan olayından beri kendisini toparlaması zor olsa da şu an için daha iyi hissediyordu ve yüzü gülüyordu.
"Herkes biz gibi değil." Dedi Alec bana arkadan sarılarak. "Toparlanması biraz zor olacak."
"Yine de iyi gidiyor. O değil de, sen hazır mısın? Kesin yeni gelecek kaos bizi vuracak. Hissediyorum ben, damarlarımdaki kan kaos diye akıyor resmen."
"Şom ağzını açmasan keşke." Deyip boynuma bir öpücük bırakmıştı. Sonrasında kafama bir kartopu yememle sarsıldım.
Kafamı yana çevirdiğim zaman Jace ile göz göze gelmiştim.
"Şey... ben... şey... Alec'e atmıştım onu ama elimden kaydı sanırım."
"Sen benim kocama kartopu mu attın?" Dedi Alec sahte bir sinirle. "Bittin sen."
Benden uzaklaşıp yerden bir yığın kar aldı ve bu sefer o Jace'e kartopu fırlattı. Clary de bunun üstüne Alec'e kartopu atınca işler iyice kızışmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
This Is My Kingdom 2
FanfictionThis is my kingdom kitabının ikinci kitabıdır. ilkini okumayan hiçbir şey anlamaz 😂😂