Yaklaşık 1 ay sonra:
"Bize katıl Magnus Bane."
"Seni istiyoruz."
"Bizimle gelmelisin."
"Sen özelsin Magnus, bizimle gel."
"Bizimle olmalısın."
Sarsılarak uyandığım zaman beynime giren ağrı ile inlemiştim. Duyduğum sesler gerçek miydi yoksa kabus muydu anlamıyordum ama beynim yerinden çıkacak kadar ağrıyordu.
Gözlerim odada gezdiğinde bir şeylerin ters gittiğini anladım. Odamda değildim şu an.
Burası da neresiydi böyle?
Birisi beni kaçırmış mıydı?"
Hızlıca ayaklanıp odanın kapısını açtım ve yanda duran sert bir cismi alıp yürümeye başladım. Eğer az kişilerse onları haklardım.
Sonra yan taraftan bir adam çıktı ve beni görünce gülümsedi.
"Uyanmışsın, ben de seni uyandırmaya geliyordum."
"Sen de kimsin böyle?" Dediğimde yüzü garip bir hal aldı. "Clary nerede? Babam nerede? Ya da daha doğrusu ben neredeyim?"
"Magnus, sen iyi misin?"
Bana yaklaşmaya çalıştığı anda geriye çekildim.
"Yaklaşırsan üç saniye içinde seni öldürürüm, büyü güçlerim var ve seni parçalamamam için bana bir neden söyle. Prense yaptığın bu saygısızlığı affettirecek bir neden."
"Magnus, ben Alec. Senin kocanım ve bir ay önce seninle evlendik."
Yüzüğünü bana gösterdiği zaman aynı yüzüğün bende de olduğunu fark etmem geç olmamıştı. Hayır, kesinlikle böyle bir şey mümkün olamazdı. Bu bir kabus olmalıydı.
"Magnus..."
"Benden uzak dur! Saraya dönmem lazım. Bana ne yaptığın konusunda bir fikrim yok ama seninle evli filan değilim. Ben Edom kralının oğlu Magnus Bane'in ve bir prensim. Bir erkekle evli olamam duydun mu beni?"
Adam bir süre bana bakmıştı öylece.
"Bunu çözmenin bir yolunu bulacağız Magnus."
"Bana ismimle hitap etmeyi kes! Ben bir prensim ve sen değersiz bir.... ne olduğunu bile bilmediğim birisin. Uzaklaş benden, saraya döneceğim."
Gitmeye çalıştığım zaman aniden kolumu tuttuğunda sinirlenmeye başlamıştım.
"Seninle geliyorum."
"Benden uzak dur demiştim."
Kolumu ondan sinirle çekip kapıdan çıktım. Yanda duran atlara baktığımda kendi atımı burada görmem şaşırmama neden olmuştu.
"Atımı da mı kaçırdın?" Diye bağırdım benim ardımdan kapıdan çıkan ve isminin Alec olduğunu öğrendiğim adama bakarak.
"Seni kaçırmadım ben."
"Kesin öyledir."
Atımı çözdükten sonra "Peşimden gelirsen seni öldürürüm." Diyerek yola çıkmıştım. Arkamdan geleceğine neredeyse emin olduğum için atı hızlandırdım.
Bir an önce saraya varmam gerekiyordu.
...
Atımı hızlıca ahıra teslim ettikten sonra hızlıca saraya doğru yönelmiştim. Etraftaki insanların tuhaf bakışları eşliğinde saraya hızlıca girdiğimde uğradığım ilk yer babamın odası olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
This Is My Kingdom 2
FanfictionThis is my kingdom kitabının ikinci kitabıdır. ilkini okumayan hiçbir şey anlamaz 😂😂