Sabah uyandığım anda üstümü değiştirip Alec'i bulmak için odadan çıkmıştım. Ondan bir gece bile uzak kalmak bana iyi gelmiyordu, o yüzden bir an önce onunla barışmam lazımdı ve bunun için her şeyi yapardım.
Yani... yere yatıp eşek gibi anır demez diye umuyorum.
Yapar mıydım acaba?
Affedeceğini söylese yapardım.
Askerlere sorarak Alec'in yerini öğrendim ve doğruca onun odasına ilerledim. Umarım o da beni özlemiştir ve hemen barışırız.
Neden içimde kötü bir his vardı o zaman?
Odasının önüne gidip kapısını birkaç kez çaldım.
"Gelebilir miyim?" Dediğimde içeriden onaylayan bir ses duyup içeriye girmiştim. Alec öylece yatağında uzanıyordu.
"Konuşalım mı?"
"Sonra konuşsak?" Deyip yatakta oturur pozisyona geçti. "Ben kafamı dinlemek istiyorum biraz."
"Dün gece dinlemedin mi?"
"Sabaha kadar uyumadım." Deyip iç çekmişti. "Niye geldin?"
"Senden uzak kalmak istemediğim için geldim." Deyip yatağa oturdum. "Söylediğim şeyler için özür dilemeye geldim."
"Hangi biri için özür dileyeceksin? Magnus, seni sevmediğimi düşünüyorsan neden evliyiz biz?"
"Öyle bir düşüncem yok Alec. Beni sevdiğini biliyorum. Ben sadece...beni olduğum gibi kabul etmeni istiyorum. Senin kadar güçlü durup olanları içime atamadım ve çok pişmanım. Sana yardım etmek için her şeyi yaptım ama buna inanabilirsin."
"Jace o konuda sana çok sinirli. Isabelle ve Leon için akşam yemeği ayarlamışşın." Dediğinde sessiz kalmıştım. "Bunu nasıl yaparsın? O adamın nasıl birisi olduğunu biliyorsun."
"Kardeşinle konuştum ve onay aldım. Hem sen nereden öğrendin?"
"Isabelle Clary'e anlatmış. En azından bunu Jace'e sorabilirdin."
"Zamanım yoktu."
"Doğru. Benim o halime katlanamıyordun çünkü."
"Alec lütfen... böyle yapma. Barışmaya geldim ben ve barışmadan da bu odadan gitmeyeceğim."
"Ben giderim o zaman çünkü bu olay barışıp barışmama olayını çoktan aştı. Ben... cidden buna devam edebilir miyiz onu düşünüyorum."
"O ne demek öyle?"
"Zamana ihtiyacım var. Ben... aşmam gereken şeyleri senle aşamayacaksam niye seninle evliyim? Bunu sorguluyorum şu an."
"Alec çünkü biz birbirimizi seviyoruz."
"Sevince her şey halloluyor mu cidden? Çünkü ben etki altındayken sana aşık olduğumu söylediğim halde beni zindana attırdın değil mi? Sana sevmek yetmiyor, şimdi karşıma geçip biz birbirimizi seviyoruz bahanesi arkasına saklanma. Önce kendin buna inan bence."
"Seni zindana attıran ben değildim Alec. Babam yaptı bunu ve ben kendime geldiğim anda seni oradan çıkarmalarını söyledim. Bunu biliyorsun zaten. Olay oraya gelene kadar da... senden korkmuştum. Ne yapmamı bekliyordun ki? Bana sesini dahi yükseltmeyen adam içine şeytan kaçmış gibi davranıyordu. Ne kadar kötü durumda olduğumu tahmin edemezsin. Kendin de acı çekiyorsun diye düşündüm çünkü ben Selina olayında çok acı çektim. İçten içe kendimi izlerken acı çekiyordum. Sense istemediğin şeyler yapıp duruyordun ve daha fazla devam etme diye çabaladım. Suçlu ben miyim yani?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
This Is My Kingdom 2
FanfictionThis is my kingdom kitabının ikinci kitabıdır. ilkini okumayan hiçbir şey anlamaz 😂😂