Then stop me.

1.6K 159 127
                                    

Alec:

Yatakta uzanıp hiçbir şey düşünmemeye çalışıyordum çünkü düşündüğüm anda kafayı yemeye başlıyordum.

Asmodeus sürekli olarak yanıma gelip moralimi bozmamam gerektiği hakkında konuşmalar yapıyordu. Raphael bile bunu yaptı hatta benden Emma hakkında tavsiyeler bile istedi.

Clary ve Jace'ten söz etmiyorum bile, özellikle Clary. Hem benle hem de Magnus ile ayrı ayrı ilgilenip ikimizi de ayakta tutmaya çalışıyor. Her zamanki fedakar halleri işte.

Bense bezmiş haldeydim. Aldığım nefes göğüsüme takılıp oradan gitmiyordu. Son zamanlarımda Magnus'a sarılmadan uyumadığım için şu an ona sarılma ihtiyacı duyuyordum. Geçenlerde Jace'e sana sarılıp uyusam mı diye teklifte bulundum, bana bakıp "Clary varken sana sarılıp uyumam saçma olmaz mı?" Dedi. Haklı, Magnus varken ben de gidip ona sarılmam zaten.

Sonra sağ olsun Clary geldi, dizine yattım ve saçımı okşadı. Bana Magnus ile ilgili anılarımızı anlatınca anında uyumuşum. Ama şimdi yine uyku tutmuyor işte.

Sinirle doğrulup Asmodeus'un bana özel olarak tahsis ettiği odadan ayrıldım. Gidip Magnus'u görmeye, belki de birkaç dakika da olsa ona sarılmaya ihtiyacım vardı.

Koridordan hızlıca geçip Magnus'un odasının önünde durdum ve sessizce kapıyı açtım. Tahmin ettiğim gibi mışıl mışıl uyuyordu.

İçeriye sessizce süzülüp kapıyı kapadım ve sonrasında Magnus'un yanına ilerledim. Yatağa sakince uzandığımda beklemediğim bir şey oldu ve Magnus bana doğru dönüp sarıldı.

Her ne kadar beni unutmuş olsa da sanırım içgüdüsel olarak beni hala hatırlıyor.

Bedeninin beni unutması imkansız.

Ona sarıldığım zaman kollarım arasında küçücük kalmasını özlediğimi fark ettim ve kokusunu iyiden iyiye içime çektim.

Eli istemsiz yüzüme çıktığında elini tutup avuç içine öpücük bıraktım.

Bu yaptığım şey kesinlikle yanlıştı, şu an ondan faydalanıyordum ama sonuç olarak benim kocamdı, sadece hatırlamıyordu.

Tam o sırada dudaklarından birkaç mırıltı dökülmeye başlamıştı. Dikkatli bir şekilde dinlemiş olsam da başta anlayamamıştım. Ama sonrasında kelimeleri seçmeye başladım.

"Alec..."

İsmimi duymamla ona daha fazla yaklaştım.

"Yardım...."

Tekrar sessizlik.

"Sana yardım etmemi mi istiyorsun?" Dediğimde başını salladı.

"Canım ya... yanıyor."

"Neden? Magnus neden canın yanıyor?" Dediğimde gözünden akan yaşı fark etmiştim. Onu şu an uyandırmak istemiştim ama bir şeyler daha duymam gerekiyordu.

"Beynim.... yanıyor. Sen... yok...ken."

"Ben buradayım. Buna çözüm bulacağım."

"Buradasın." Deyip eliyle kalbini işaret etti. "Bunu... kullan."

"Nasıl yapacağımı bilmiyorum." Dedim çaresizce.

"Dene..." deyip sessizleşti. "Öp beni."

"Beni idam ettirirsin." Dedim çaresiz bir halde. "Jace'i bile baban zar zor çıkardı zindandan. İkna olmadın." Durdum ve saçmaladığımı fark edip başımı iki yana salladım. "Hayır aslında öperim, gerisi önemsiz çünkü."

This Is My Kingdom 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin