Welcome home little chaos

1.3K 114 120
                                    

Ben: Güzel, kaossuz birkaç bölüm yazayım.

Eski sevgilim: Selam seni sinir edip her planını alt üst etmek için sana mesaj attım.

Ben: Merhaba yeni kaos...

Karlar erimiş, tüm Krallık mükemmel çiçekler ile kaplanmıştı.

Öyle ki Alec ile birlikte yeni açan çiçekleri sevişerek kutlamıştık. Çiçek açmasa dahi karların erimesini sevişerek kutlardık.

Sevişmek için bahaneye ihtiyacımız yoktu. Birisi bize günaydın dese sevişebilirdik.

Bugün ise biraz mola vermeye karar verip değişik bir planla güne başladık.

Jonathan sarayına dönmüştü ama Clary ve Jace hala buradaydı. Onlarla biraz daha zaman geçirmek istedik ama bu sefer işler biraz ters olacaktı.

Ben Jace ile takılacaktım ve Alec de Clary ile.

Jace jle yapılacak en mantıklı şey kılıç antrenmanı olduğu için kılıç alıp açık bir alana gelmiştik. Alec de Clary ile pazara gidecek sonra da birlikte ok atma antrenmanı yapacaklardı.

"Neden Alec bu kadar şanslı ve ben şanssızım." Dedim kılıcımı havada sallarken.

"Bence Alec de şansız, bir kadınla alışverişe çıkılır mı? Delilik resmen."

"Evet bak, bu konuda haklısın." Deyip ona hamle yaptım ve sonrasında birkaç dakikalık bir kılıç dövüşü ortaya çıktı.

Onu yere devirene kadar devam etmiştik.

"Ayağım kaydı."

"Kesin öyledir." Deyip onu kaldırdım.

"Bir itirafta bulunacağım, şu ana kadar gördüğüm en iyi kılıç kullanan kişi sensin Magnus. Jonathan ile de antrenman yapıyoruz ama o senin kadar iyi değil. Birebirde onu alt etmen dakikalarını bile almazdı."

"Buna eminim zaten." Deyip kılıcımı salladım. "Bu arada sen de gördüğüm en iyi kılıç kullanan askersin."

"Kıymetimi bilmediniz ama, bakın başka saraylar kaptı beni."

"Manyak mısın? Karın orada diye gittin sen."

"Daha iyi bir teklifle burada da kalabilirdim." Deyip durdu ve güldü. "Clary burada kalmak istese kalırdım açıkçası. Burayı oradan daha çok seviyorum. Ve... acıklı ama Jonathan beni sevmiyor ve güvenmiyor."

"Böyle olduğunu düşünmüyorum."

"Ama durum bu. Bir kızla konuştuğumu görünce anında neler olduğunu öğrenmeye çalışıyor. Clary ile küçücük bir tartışma yaşadığımız anda beni tehdit ediyor. Sen bana ondan daha çok güveniyorsun. Oysa... Clary'nin annesi bana bayılıyor ama Jonathan... beni sevmiyor. Megan olayında kendisi etkilenmese eminim yaptığım şeyler için bana çok fazla acı verirdi. Şu an saraya bu yüzden dönmek istemiyorum ve Clary'i oyalıyorum."

"Sen çok... güvenilir bir adamsın Jace. Geçmişin ne olursa olsun öylesin. Clary'i gözüm kapalı sana emanet edebilirim. Jonathan da anlayacaktır."

"Jonathan sanıyor ki bana arkasını dönse ben Clary'e boynuzu takacağım. Ha şöyle ki... yapacak olsam ruhu bile duymaz. O derece profesyonel birisiyim. Ama yapmam çünkü Clary hayatımın aşkı. Ayrıca, şu Megan olayından sonra yatak düzenimiz de yerine oturdu.

"Artık kızı tavşancık oyunu ile yatağa çekmiyorsun yani öyle mi?"

"Geçen Emma ile çarşıya çıkmışlar." Dedi Jace elindeki kılıcı yana bırakarak. "Sonra gecelik almışlar Clary'e. Düşünsene, onu giydi ve sonra gece harika sonlandı. Tabii sizinle yarışamayız ama yine de beni çok şaşırtıyor bu aralar. Kendisi istiyor, hatta bir ara bilerek ben istemiyor gibi davrandım ve bana trip attı."

"Bayağı gelişme var o zaman." Deyip ben de kılıcımı yana bıraktım. Yandaki askere bir işaret yapıp Jace ile ikimiz için birer içki istemiştim.

Sonrasında birlikte yere çöktük ve sohbete devam ettik.

O an fark etmiştim ki Jace ile şu ana kadar kendimiz hakkında neredeyse hiç sohbet etmemiştik. Genelde hep ya sorunlar hakkında konuşuyor oluyorduk ya da kavga ediyorduk.

Aslında sohbeti cidden iyiydi. Çoğu konuda görüşlerimiz de aynıydı.

"Aslında kaliteli adamsın Jace." Dedim içkiyi kafaya dikerken. "Zaten Clary seni beğenmişse kaliteli olmaman imkansız bir durum."

"Götüm kalktı bir saniye." Deyip Jace de içkisini kafaya dikmişti. "Şimdi bir itiraf geliyor, başta seni hiç sevmemiştim. Alec'e çok kötü davranıyordun ve onu üzeceğine emindim. Nitekim üzmüştün de. Ama sonradan, seni savunduğum zamanlar da olmadı değil."

"Ben seni sevmiştim. Bunu ilk kez söyleyeceğim ama Alec'le olduğumuz andan itibaren sana kanım kaynamıştı. Ama durum şu ki, Alec ile sevgili olmasam senden nefret ederdim."

"Yalaka bir tipim aslında, sevgili olmasanız çok iyi rol yapar ve kendimi sevdirirdim. Asıl Alec'i sevmezdin, o çok soğuktur ve rol yapmaz. Sen onun en sıcak ve mantıklı hallerini gördün."

"Evet, sıcak yanlarını bayağı gördüm." Dediğimde Jace  yüzünü astı.

"Ben bile sizi öyle gördüm..." deyip bardağı direkt kafaya dikmişti. "Bir taneden fazlaya ihtiyacım olacak."

"İlk defa seninle adam akıllı sohbet ettik Jace ve bunu sevdim."

"Ben de sevdim Magnus, ben de sevdim."

....

Jace ile bir süre daha antrenman yaptıktan sonra birlikte askerleri denetleme işine çıkmıştık. Benim fark ettiğim çoğu eksiği Jace de fark etmişti.

"Burada biraz daha kalırsam birlikte düzeltiriz bu eksikleri."

"Kalmanızı çok istiyorum. Clary burada olmayınca çok eksiğim ben Jace."

"Siz de sürekli oraya gelin, en azından yalnız kalmam. Arkamda birileri olması bana güç veriyor."

"Gelmeye çalışırız bundan sonra." Dediğimde bir asker hızlıca bize doğru koşarak gelmişti. Telaşı yüzünden okunurken asker konuşmaya başladı.

"Efendim... size kötü bir haber getirdim."

"Söyle sorun ne?" Dedim telaşla. Adamın resmen beti benzi atmıştı.

"Köy meydanında... köy meydanında bir arbede yaşanmış. Birçok askerimiz... ölmüşler. Ve kocanız ile prenses Clary kaçırılmışlar. Kimin... kimin yaptığını henüz tespit edemedik ama alıkonulduklarında sağ oldukları bilgisini aldık. Ve hemen size haber vermeye geldik."

Duyduğum şeyler ile bir süre şoka uğrarken Jace güç almak istercesine çitlere tutunmuştu.

Bu sefer tek taraftan değil iki taraftan darbe almıştım işte...

...

Alec:

Clary ile ikimizin ağızlarını bağlayıp at arabasına götürdüklerinde hala direnmeye çalışıyordum.

Ama omzumda bir yara vardı ve fazlaca canımı yakıyordu.

"Kralımız ikinizi de canlı istediler. Aslında ona prensesin kocasını hemen öldürelim demiştik ama sanırım seni de kullanmayı düşünüyor. Kralımız bu konuda bayağı sinsidir."

Ağzım açık olsa ne kocası demek isterdim ama bu aptallar beni sanırım Clary'nin kocası sanıyorlardı.

Açıkçası ben gram korkmasam da Clary küçük bir çocuk gibi yere sinmişti. Bu nedenle ona daha da yanaştım ve Clary korku ile yüzünü omzuma gömdü.

Neyin içine düşmüştük bilmiyordum ama bu sefer sert kayaya toslamıştık buna emindim işte.

...

Bu kaos yazmayı planladığım bir kaos değildi. Bugünkü sinirle aniden ortaya çıkan bir kaostu. Ve nedense kurmadığım kaoslar her zaman daha iyi oluyor ajmsksks

This Is My Kingdom 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin