This Is My Kingdom 2

Jace enough!

Magnus:

Clary biraz daha kendine geldiğinde onun yanına uzandım ve saçları ile oynamaya başladım.

Bir süre kollarımda ağladı ve hiçbir şey demedim. İçini tamamen dökmesini beklemiştim.

"Ben... abimi görmek istiyorum."

"Sonra görsen? Şimdi daha yeni yeni toparlandın."

"Bana çok kötü şeyler söyledi Magnus." Deyip hıçkırdı. "Jace'e sakın söyleme ama... şey dedi. Eğer bir daha Megan'a laf edersen babamın yarım bıraktığı işi ben tamamlarım. Sonra... sonra sizi sarayıma aldım filan dedi, sanki acıyıp bunu yapmış gibi konuştu."

"Jonathan kendinde değil Clary, yani öyle olmadığını düşünüyorum. Bunlara takılma. Siren olayında ben de böyle olmuştum."

"Sence... sence abim de benzer bir şey mi yaşıyor?"

"Olabilir." Deyip saçını yavaşça sevdim. "Olan her neyse Alec ve beni de etkiliyor. Geçenlerde aptal gibi sana olmayacak şeyler söyledim. Özür dilerim."

"Çok kötüyüm Magnus. Artık ayaklarım beni taşımıyor ve sürekli bir yerlere çöküp ağlamak istiyorum."

"Geçecek güzelim, yakında bunların hepsi geçecek."

Omzuma başını gömüp ağlamaya başladığında çaresizce onun ağlayışını izledim. Sonrasında kollarımda tekrar uyuyakaldı.

Onu sakince yatağa bırakıp kapıya yaptığım büyüyü geri çekerek dışarıya çıktım. Neredeyse herkes kapıdaydı. Izzy ve Megan hariç. Onlar hala saraya dönmemişti.

"Emma sen içeriye girer misin? Clary uyuyor, başında bekle."

Emma odaya girdiği zaman tekrar büyü kalkanı oluşturdum. Jonathan sinirle bana bakıyordu.

"Kardeşimi görmek istiyorum."

"Farkında mısın o şu an senin yüzünden bu halde!" Diyerek sesimi yükselttim. "Onu görmene izin vermeyeceğim."

Jonathan üstüme yürüdüğü zaman Alec öne çıkıp Jonathan'ı eliyle durdurdu.

"O haklı. Clary iyi durumda değil. Ona zaman ver."

"Sen kimsin de bir kralın önüne çıkıp onu engelliyorsun. Çek elini üstümden."

Jonathan Alec'in elini ittiğinde aniden kan beynime sıçradı. Büyümle onu karşı duvara itip sonrasında yanına çökmüştüm.

"Onun kim olduğunu gayet iyi biliyorsun Jonathan. Asıl sen kimsin de benim krallığımda kocama bu hareketi yapıyorsun. Zaten Clary bana olanları anlattı. Şunu görüyor musun?" Deyip Jace'i gösterdim. "Üstüne atlamak için sadece tek bir şey yeterli. Ona olanları anlatırım ve sonrasında karışmam. Bir daha sakın sevdiğim adama ters bir şey yapma."

"Ben sadece... Clary'i görmek istiyorum."

"Onu alenen öldürmekle tehdit ettikten sonra mı?" Dedim dişlerim arasında konuşarak.

"Ben... ben neden öyle dedim bilmiyorum Magnus." Gözleri birkaç saniye sonra yaşlandığında şaşırmıştım. "Ben... bana ne oluyor? Lütfen... çok kötüyüm. Onu görmem lazım."

Gözlerine dolan yaşlar bir bir yanaklarından süzülürken dayanamayıp ona sarıldım.

O güçlü ve dik duran kral kollarımda çocuk gibi ağlıyordu.

"O... o çok mu üzüldü? Çok mu ağladı?" Dediğinde hiçbir şey dememiştim. Susmamdan cevabı anlamıştı. "Ölmek istiyorum şu an."

"Biraz kendini toparla. Ona iyi geleceğini düşünürsem odaya girmene izin veririm. Ama bunu düşünmezsem burada kalırsın."