This Is My Kingdom 2

Lies

Alec:

Elimdeki içecek tepsisi ile Magnus'un odasına doğru gidiyordum. Bugün ona ellerimle bitki çayı yapıp portakal sıkmıştım.

O sırada birisinin seslenmesi ile yerimde durdum.

Leon?

"Alec, seninle konuşabilir miyiz?"

"Hayır, işlerim var."

"Yalnızca birkaç dakika." Deyip önüme geçti. "Kardeşin ile ilgili."

"Isabelle?"

"Evet. Onunla görüştüğümüzü biliyorsundur."

"Evet biliyorum."

"Bu konuda bir şey demeyecek misin?"

"Kardeşimin kendi kararı, yalnızca saygı duyarım ama sana kesinlikle güvenmiyorum. Bunu bil."

"Sana kendimi nasıl affettirebilirim?"

"Cevap veriyorum, hiçbir şekilde." Demiştim ciddi bir tonla. "Ama bir konuda yardım edebilirsin."

"Ne gibi?"

"Büyücü hastalığı ile ilgili bir şeyler biliyor musun?"

"Tabii ki. Birçok şey biliyorum hatta."

"Magnus şu an büyücü hastalığına yakalandı, ona yardımcı olabileceğin bir konu var mı diye bakabilir misin?"

"Ah tabii ki bakarım ama büyücü hastalığı kötü bir hastalıktır Alec. Gerçekten üzüldüm, durumu nasıl?"

"Şu an iyi, gelecek misin?"

"Tabii, gelip bakayım."

"O zaman şunu da sen taşı." Deyip elimdeki tepsiyi eline tutturdum.

"Hizmetçin değilim yalnız."

"Isabelle'e bana nasıl eziyet ettiğini anlatırım."

"Sana eziyet etmedim."

"Ama o bunu bilmiyor değil mi? Sence hangimize inanır?" Dediğimde bir süre sessiz kalmıştı. "Tepsiyi taşıyacak mısın?"

"Taşıyacağım."

"Güzel. Kardeşime senin hakkında iyi şeyler söylerim belki bu sayede." Deyip yürümeye devam etmiştim. Leon'un bir şeyler söylenip arkamdan yürümeye başladığını fark edince yüzüme kocaman bir gülümseme yayıldı.

Birlikte Magnus'un odasına girdiğimiz zaman "Tepsiyi şuraya bırakabilirsin." Diyerek sehpayı işaret ettim. Bana kötü bir bakış atıp sehpaya yönelmişti."

"Leon niye burada?" Dedi Magnus şaşkın bir ifadeyle bana bakıp.

"Yardımı dokunabilirmiş, bu hastalık hakkında bir şeyler biliyormuş da."

"Yardıma ihtiyacım yok, benim. İyiyim ben." Dedi Magnus çocuk gibi itiraz ederek. O sıra Leon ona yaklaşıp incelemeye başladı. "Uzak dur benden."

"Gerçekten de iyi duruyorsun." Deyip güldü Leon ve elini alnına dayadı. "Geçmiş olsun. Alec seninle dışarıda konuşabilir miyiz?"

"Tabii." Dediğimde ikimiz birlikte odadan çıktık.

"Bir sorun mu var Leon?"

"Hiçbir sorun yok çünkü o hasta filan değil."

"Anlamadım."

"Büyücü hastalığı hakkında ne biliyorsun?"

"Hiçbir şey."

"Bu hastalık haftalar süren bir hastalıktır Alec ve vücudun ısısı normalin çok üstüne çıkar. Gözler çöker, tüm vücutta gözle görülür siğiller oluşur. Magnus'ta bunların hiçbiri yok gördüğüm kadarıyla."