Derin Düşünce / GxG

5- D&D Dost Terörü Devam

...

Sena'nın eline düşmüştüm bir kere. Vay'lar bana vah'lar bana... 'Yetişin a dostlaar kurtarın beni bu delinin elinden' diye bağırsam mı acaba? Belki yoldan geçen biri beni duyar da kurtarmaya gelir hee olamaz mı? Olmaz! Sena'ya yakalanmışken kurtulmak mı? Bu sadece kendimi asarsam olur ancak.

Yatağımın etrafında ellerini çırpa çırpa "aaaşıık ooollmuuuşşş, aaaşııık ooolllmuuşşş" diye zıplaya zıplaya dönüyor manyak. Yağ satarım bal satarım oynardık biz eskiden. Şu an gördüğüm manzaradan hiçbir farkı yok. Sena'nın 26 yaşında olması dışında tabi!

Utanmaktan mı yoksa sinirden mi bilmem yüzüm cayır cayır yanıyordu. Banyoya yıkamaya gittim. Nihayet sesi kesilmişti. Ohh dedim içimden. Sustu sonunda. Yüzüme biraz su çarpıp kafamı kaldırınca aynadan tam arkamda kapıya yaslanmış, oradan öylece beni süzdüğünü farkettim. Sinsiye bak!

- "Güzel mi peki kız?" dedi.

+ "Uff hem de nasıl?" dedim istemsiz.
Yine patlattı kahkahayı densiz!

- "Uff muu? Sen ne zamandan beri böyle tepkiler verir oldun? Vay bee resmen dünyan şaşmış senin."
Halâ gülüyordu hadsiz! Dostluklarımı yeniden gözden geçirsem iyi olacak bence. Ne var bunda bu kadar gülünecek? Komik mi? Hiç de değil.

+ "Al bak bu da yeni tepkim."
der demez elimde kalan suları hızla üzerine doğru silkeledim. Elleriyle kendini korur gibi yaptı ama geç kalmıştı çoktan.
"Ohh iyi oldu sana. Gıcık mısın kızım ne gülüp duruyorsun bee?"

- "Mutluyum mutluuu. Aşkı öğreniyorsun sonunda. Aşkı dibine kadar hissediyorsun, baksana şu haline aynadan. Tepeden tırnağına kadar bambaşka bir haldesin. Elini ayağını nereye koyacağını bile bilemiyorsun şapşal."

+ "Aşk insanların seks için uydurduğu bir duygu sadece. Bu konu hakkında ne düşündüğümü biliyorsun Sena. Niye zorluyorsun ki?"
Kabul etmek istemiyorum ısrarla! Etmeyeceğim de zaten.

- "Ben mi zorluyorum? Ben mi? Güldürme beni."
Sanki gülmüyormuş gibi!
"Aşk seni bi zorlasın da gör bakalım dünya kaç bucakmış, zorlamak neymiş. Çocukluğumuzdan beri bir aradayız seninle, Seni ilk kez böyle görüyorum ben. N'olur bırak kendini ne yaşayacaksan yaşa. İzin ver aşk kendini ispatlasın sana. Varlığını hisset lütfen."

Hiçbir şey diyemedim. Ben de farkındaydım bi garip olduğumun. İçimde kıpırdayıp duran, ne olduğunu bilmediğim, adını koyamadığım bir şeyler vardı. Beynimin bir köşesinde Derin'in resmi sabitlenmiş halde duruyordu sanki. Sürekli baloncuklar çıkıyordu o kısımdan. Her baloncuk Derin'e dair bir şey getiriyordu aklıma. Bu kadar kısa sürede nasıl böylesine etkisi altına aldı beni? İnanılır gibi değil.

+ "Tamam hadi aşağı inelim. Bu kadar konuştuğun yeter. Bilmiş bilmiş geçtin bir de karşıma."
Banyodan omzuna bilerek sertçe çarparak çıktım, dolabı açtım üstümü değiştirmek için. Duş almaktan vazgeçtim. Yalnız kalmayım şimdi. Gökmen ve Berkay dağıtırlar kafamı nasıl olsa.

Hala banyo kapısına yaslı halde seslendi Sena,
- "Geçiştirme söylediklerimi. Bi düşün bence."

Aşağı indik beraber. Sena yine arkamda. Merdivenlerden inerken hiç ses gelmiyordu bizimkilerden. Tüh! Gitmişler herhalde, kaldık mı yine Sena'yla başbaşa?

Yooo gitmemişler. Yaşasın! Enteresan bi şekilde sessizce oturuyorlar. Hepsi elindeki telefonla ilgileniyor. Haaahh! Damla da gelmiş. Aman ne güzel (!) Beni ablukaya alacak kadro tamam. Sena yalandan öksürür gibi yaptı. Hepsi birden çevirdi gözlerini bize doğru. Gökmen'le Berkay ne söyledilerse artık, Damla başını sallayarak göz kırptı Sena'ya 'n'oluyor' gibisinden. Sena arkamdan ne yaptı bilmiyorum ama hepsi aynı anda şaşıran bi ifadeye büründü. Onların tepkisini görür görmez hemen arkama döndüm Sena'ya bakmak için ama indirdi hemen ellerini. Kaşlarımı çatınca da masum yüz ifadesini takındı hemen. Uslu çocuk ayakları! Yemezler tatlım!