18- D&D Akşam Yemeği

3.9K 218 74
                                    


...

Merdivenlerden hızla çıkarken gördüğüm manzara karşısında kalakaldım. Sena, Derin'in boynuna sımsıkı sarılmış, sanki kırk yıllık ahbabını özlemiş de yıllar sonra yeni görmüş gibi sağa sola sallıyordu kızı. Derin'in kafası mengeneye alınmış gibi sadece yüzünün bir kısmını görebiliyordum. İki eliyle Sena'nın omuzlarını arkasından tutmuş, sallanmaya eşlik etmeye çalışır haldeydi.

Damla ise sabırsızca yarım adım gerilerinde sırasını bekliyor tabi. Sena biraz çekilir gibi yapıp,
- "Ayyy! Tekrar hoş geldiiiin",
diyerek diğer omzuna aldı Derin'in kafasını ve sallanmaya devam ettiler. Taa ki Damla, Sena'yı dürtesiye kadar.

Derin'in sadece burnunu ve gözlerini görebiliyordum yine. Halinden memnun gibiydi sanki. Bana mı öyle geldi? Umarım öyledir yaa! Daha ilk andan pişman olmasa kız bari.

Sırada Damla vardı. Damla, Sena'ya göre biraz daha sakin 'hoş geldin sarılışı' ile karşıladı. Gökmen ve Berkay'la da tokatlaşıp öpüştükten sonra,
- "Deriiiiinnn",
diye mutfaktan koşarak gelip beline sımsıkı sarılan Narin'di tabii ki,
"Özledin mi beni hııı? Hadi itiraf et de herkes duysun."

- "Özledim tabii küçük hanım. En çok seni özledim hem de.",
dedi Derin.

- "Duydunuz mu? En çok beni özlemiş. Hem de kendisi çok güzel birisi di mi? Ben söylemiştim size yaa oohh canıma değsin... Afet afeet. Yine haklı çıktım di miii?",
dedi Narin havalı havalı. Zeynep abla yetişti, kolundan hafif çekiştirerek kurtardı Derin'i ve buyur etti içeri.

Sıra gelmişti banaaa!

Heyecanımı engelleyemez halde yaklaştım yanına. Arabada vedalaşırken öpüşü geldi aklıma. Kalp atışım daha da hızlandı. Narin'in kıkırdamaları hariç tam beş kişi şuan çıt çıkarmadan bizi izliyordu ama onlara dönüp bakamıyor, Derin'den kendimi alamıyordum. Yürüyerek mi gittim yoksa uçarak mı bilmiyorum ama yanında buldum kendimi.

Bir elini belime dolayıp beni biraz daha yakınına çekti, aramızdan geçen havayı bile engelledi. İyi ki tutuyor beni şu an. Bayılırsam en azından pat diye düşmem yere. Lan Deniz denilen şahsiyet, iyice aptallaştın sen. Kız belinden tutmuyor olsa zaten bayılmayacaksın ki! Bayılmana sebep zaten bu kadar yakınında olman. Olsun bee! Yine de iyi ki tutuyor.

Rengim ne kadar attıysa artık tek kaşını kaldırarak yine sorar gibi baktı bana. Dudaklarımız bir karış mesafe uzaklıktaydı birbirine. Ahhh! Bayılmıyorum, kesin ölüyorum ben! Gözlerim dudaklarına kaydı.
+ "Hoş geldin",
demeye çalıştım sesimin çıktığı kadar, konuştuğumdan çok emin olamadan.

- "Hoş bulduk sevgilim."
diyerek biraz daha yaklaştı. Allah'ım sana geliyorum! Dudakları, dudaklarımın kenarını buldu yine. Bu hep böyle mi olacak? Hep böyle kalp krizi mi geçireceğim ben?

Bir anda alkış kıyamet koptu. Olduğum yerde korkudan zıplayarak dünyaya döndüm. N'oluyo bee? Derin öldürmese bunlar öldürecek korkudan. Bu gecenin sonunu vukuatsız bitirsem bari. En iyi ihtimal hastanelik olcam belli! Alkışların sebebini anlamaya çalışırken az önceki halimizi hatırladım. Bir de tam öpüşseydik ne yaparlardı kim bilir! Utancımdan yerin dibine girebilirdim o an. Derin'in tepkisine bakmak için ona döndüğümde gülümsüyordu. Benden daha rahattı! Nası yaa? Bu rahatlığı bizimkiler ne ara verdiler ona? Alkışların peşi sıra ıslıklar da çalmaya başladı. Elebaşları Sena'ydı belli. Bir tek Zeynep abla gülerek bakıyordu sadece. Geri kalan herkes müthiş bir organize halindeydi.

Bu ortamdan bir an önce kurtulmak lazım. Bir şeyler yapmalı. Hadi Deniz göreyim seni, kurtul şu çıkmazdan!
+ "Tamam mı? Gösteriniz bittiyse yemeğe geçebilir miyiz artık?",
Sesimin biraz sert çıkmasını sağlamaya çalıştım. Becerebildiğimi pek sanmıyorum.

Derin Düşünce / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin