20- D&D "Sevgilim"

5.1K 223 60
                                    

...

Narin'in de izleyebileceği bir film açtık. Film süresince kolunu omzumdan hiç çekmeyen, sarıp sarmalayan ve elimi hiç bırakmayan Derin'in varlığına şükrederek huzur dolu izledim filmi. İtiraf et Deniz! Filmi izlemedin ki hiç! Hatta film seni izlemiş bile olabilir. Kimi kandırıyorsun acaba? Sen Derin'in kollarında rüyalara daldın gittin. Öyleydi gerçekten! Derin'in kalp atışlarında beni sakinleştiren bir şey vardı. Ona dokunmak bütün bedenimin gevşemesini sağlıyordu. Hep yanımda ol sevgilim. Bu duyguyu hiç beklemediğim hatta asla istemediğim bir anda bana tattırdığın -ve iyi ki de tattırdığın-, kalbimin en güzel köşesine davetsizce bir anda gelip kurulduğun, hayatımı birdenbire güzelleştirdiğin ve daha niceleri için teşekkür dolusu minnet doluyum varlığına.

Filmin bittiğinden bile haberim olmadı. Derin'in kendisine çekip yanağımdan öpmesiyle dünyaya döndüm.
- "Ne geçiriyorsun o güzel kafandan? Dalmışsın.",
dedi gülümseyerek.

+ "Varlığına şükrediyordum.",
dedim hiç saklamadan.
"Şükür sebebim oldun.".

Yüzüne sevecen bi bakış geldi,
- "Sen de benim sevgilim."

'Sevgilim'in kelime anlamını tarttım yeniden kafamda o an.
+ "Biliyor musun? 'Sevgilim'i senden duyunca, dünyanın en anlamlı ve en güzel kelimesine dönüşüyor. O kadar bütünleşiyor ki seninle. Aidiyet hissi veriyor kalbime."

- "Öyle söylüyorum çünkü.",
dedi. Sesinde ciddiyet vardı.
"Laf olsun diye böyle hitap etmiyorum sana. Başka hitaplarım da olduğunda, onlarda öylesine söylenen kelimeler olmayacak. Tıpkı 'sevgilim' gibi! Sevgilimsin çünkü benim. Bundan sonra birlikte yaşayacağımız her an, sen benim sevgimsin, benim sevgilimsin. Sadece benim!"

+ "Sen de benim... Sev-gi-lim.",
dedim her hecesine vurgu yaparak. Sahiplenmek ve sahiplenilmek ne güzel bir şeymiş aşkın kendi içinde. Kalbinizin bir tek sahibi var ve biliyorsunuz ki onun kalbinin tek sahibi de sizsiniz. Bundan daha güzel bi duygu olabilir mi? Şahsen ben daha önce yaşamadım. (Şimdi düşünüyorum da iyi ki de yaşamamışım aslında! Çünkü şu an en güzelini ve her şeyin ilkini Derin'le yaşıyorum. Beni her hali, her hareketiyle kendine hayran bırakan o 'tanrıça'yla yaşamak çok daha güzel bence.) Eğer teslimiyetiniz varsa 'aşk' dediğinize, her şeyinizle düşünmeden teslim oluyorsunuz tepeden tırnağa manen. Çünkü bu duygu güveni perçinliyor peşi sıra. Yeni yeni öğrendiğim duygular bunlar ama sanki asırlardır biliyormuşum gibi. Çok garip!

Dudaklarının aralık olduğunu fark ettim Derin'in ve ben bir kez daha oraya kilitlenip kaldım bütün bunları düşünürken. Dudaklarının iki yana kaydığını görünce güldüğünü anlayıp hafif utanarak gözlerine baktım, yok bu bakmak değil, bakmadım baya baya gözlerine aktım bu sefer.
- "Yine daldın."
dedi o sorar gibi ifadesiyle. Bayılıyorum bu kadının mimiklerine!

- "Ya film bitti siz fısır fısır konuşup bi de bakışıp duruyosunuz birbirinizle yine bee. Benle de konuşunsanıza yaaa uykum geldi benim.",
Narin yine duramamıştı oturduğu yerde. Bi romantizm yaşatmıyorlar insana! Off yaa! Başka yere mi taşınsam acaba bu eve teslim bayrağını çekerek bunlara bırakıp?

+ "Hadi odana artık sen bakim. Madem uykun geldi doğru aşağıya yatmaya. Uyku saatin geldi zaten.",
Narin'e itiraz edemeyeceği ses tonuyla cevap verdiğim için önce bi düşündü 'nasıl gitmeyebilirim' diye. Kaçışın yok Narin hanım. Yeterince yanımızda kaldın zaten. Gideceksiiinnn...

- "Ama Derin'in yanında kalmak istiyordum ben yiiaa.",
diyerek Derin'i kullanmaya çalıştı.

Derin ikna etmek ister gibi nazik bir ses tonuyla,
- "Ben de gideceğim birazdan küçük hanım, hem bak benim de uykum geldi.",
dedi. içim sızladı duyunca. 'Ben de gideceğim.' Sen neden gidiyorsun yaa? Gitmesen ya?

Derin Düşünce / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin