Merhabalar efendim 🤗
(: iyi okumalar :)
______________
...Sabah uyanmaya çalışırken, kolumu Derin'in tarafına uzattığımda boşlukla karşılaştım. Refleks olarak elimi pat pat yatağa vururken, direkt gözlerimi açtım ve Derin'in yanımda olmadığını anladım. ~Naakadan da akıllı bir bireyim öyle! Küçücük bir şey ya Derin zaten, elimle yatağın içinde arayarak ancak anlıyorum olmadığını. Tebriksler bana! Kesin rüyamda korkuttular beni yoksa bu kadar saçmalamam ben. Valla bak! Anneme sorma şansım hiç olmadı ama ebem de düşürmüş olabilir. Ya da tek açıklaması iyice 'aptal aşık' birisine dönüşmüş olmam!~ Hemen doğrulup sağa sola bakındım uyku sersemliğiyle. Saat sabahın altısı bile değil...
~Derin nerdeeee?~~Yatakta yok, eee odada da yok... Hem de bu saatte! Bi yere mi gitti acaba? Ama gidecek olsa bi not falan bırakmaz mı hiç merak etmeyeyim diye? Etrafta yazılı bir kağıt parçası da yok. Sabaha kadar uyanıp durdu zaten! Telaşlanmalı mıyım acaba? Dur önce bi sesleneyim, cevap vermezse o zaman başlarım felâket tellallığına.~
+ "Deriiiinnn?"
Ses yok.
~Duymamış olabilir. Biraz daha sesli çağırayım bence.~+ "DEEERİİİİNNNN!"
~Yuh! Böyle mi bağırılır? Etini mi koparıyorlar Deniz, bu nasıl bağırmak? Mahalledeki kuşlar korkup kaçtı çığlığına resmen!~Bir hışımla Derin daldı odaya, hızlı adımlarla yanıma gelip vücudumu kontrol etmeye başladı.
- "Deniz? Sevgilim noldu, bir şey mi var? Bir şey mi oldu, noldu? Yataktan mı düştün?"
Ben 'aaa buradaymış' diye boş boş ona bakarken, biraz geri çekildi, yüzümü inceleyip daha sakin konuşarak devam etti,
"Neden o kadar bağırdığını açıklayacak mısın, noldu?"+ "Şeyy... Ben seni bu saatte yanımda göremeyince bana bir şey söylemeden gittin sandım. Evdeysen sesimi duy diye bağırdım."
~Birazcık kızdı sanki. Tüh bee...~
- "Beni ne kadar korkuttuğunun farkında mısın? Bir yerine bir şey oldu sandım."+ "Ben de korktum ama bu saatte yanımda değildin. N'apabilirim?"
- "Birincisi sevgilim 'bu saatte'den kastın ne bilmiyorum ama şu an saat dokuz buçuk. Yani dünyadaki birçok insana göre çok erken bi saat değil."
+ "Nasıl dokuz buçuk? Ben az önce baktı...."
Gözüm saate takıldığında akrep ve yelkovanı uyku sersemliğiyle karıştırdığımı anladım. Benim altıya çeyrek kala diye gördüğüm saat, aslında gerçekten dokuz buçuktu. ~Aferin Deniz aaferiiiin... Nasıl bu kadar salaklaşabiliyorsun inanamıyorum! Bu kadar panik değildin sen. Bi kendine gel artık yaa... Beynindeki hücrelerin yıllık sayımını mı yapsak n'apsak artık sana?~Derin gülerek devam etti konuşmasına,
- "İkincisi bebeğim, eğer bir yere gidecek olsam senin haberin olmadan hiç yapar mıyım bunu sence? Vee son olarak üçüncüsüüü, bana sesini duyurmak için kuyruğuna basılmış kedi gibi ciyaklamana hiç gerek yoktu ki. Bu ev üç katlı ve çok odalı değil. Paniklemeden önce evi bi dolaşsaydın ya bitanem. En fazla ikinci girdiğin yerde bulurdun beni."Yine haklıydı. ~Yine... Kahretsin!~
+ "Haklısın. Özür dilerim. Ben böyle panik birisi değilim. Daha doğrusu de-ğil-dim. Bana noluyo anlamıyorum. Başka birisi bunu yapsa, ona aynen senin bana söylediklerini söylerdim ama nedense söz konusu sen olunca aptallaşıyorum. Ve bu aptallaşmamın önüne bir türlü geçemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Düşünce / GxG
Romance☆ TAMAMLANDI ☆ ______+18______ 'DERİN' ve 'DENİZ'in HIZLI ve TUTKULU AŞK HiKAYESiNE RASTLADINIZ. Tebrikler! :) Her aşkın kendi rengi vardır.. "Gerçek aşkın gücüne inanın!" Uyarı: Homofobik bireylerin okumaması kendi hayrınadır.