...
Ne kadar oturduk konuştuk orada bilmiyorum. Ben ona akıyordum o bana. Saatin farkında bile değildim. Telefonum çaldı birden. Narin'di arayan. Önemli bir şey mi olmuştu acaba? Teyzesine bir şey oldu kesin! Neden arasın yoksa şimdi beni?
Hafif telâşımı görünce Derin de dikleştirdi omuzlarını, pür dikkat beni izlemeye başladı. Açtım telefonu hemen, sesi titriyordu. Tahmin ettiğim gibi ölmüştü teyzesi. Hazırlıklıydık buna, bugün yarın bekliyorduk bu haberi zaten.
+ "Geliyorum ben hemen merak etme. 2-2,5 saate kadar hastanede, yanında olurum. Sen sadece sakin ol ben gelene kadar."
dedim ve ayağa kalktım.Derin de hareketlendi benimle beraber.
- "Nereye gidiyorsun? Önemli bir şey mi var?",
diye sordu meraklı meraklı. Yüzünde endişe vardı. Peşimden geliyor, bir yandan da beni dinliyordu. Narin'in kim olduğunu, teyzesinin hastalığını anlattım. Arabanın başına geldiğimizde Rıfat amca el salladı bize doğru. Ona cevap verdik ikimiz aynı anda.Derin'e bu güzel saatler için tam teşekkür ediyor ve sarılıyordum ki,
- "Atla arabaya hadi. Ben de geliyorum.",
dedi eliyle arabanın kapı kolunu tutarak. Sarılamadım bee tühh. Ayıp ama Deniz yaa! Şu anda düşündüğün şeye bak. Sen ne ara böyle şeyleri düşünür oldun? Hiç yakışıyor mu sana? Utan utan! Yine de sarılsaydım iyiydi yaa...Utangaç bir ifade ve de tereddütle
+ "Emin misin?",
diye sorabildim sadece.- "Eminim tabii ki canım. Seni bu saatte yola giderken yalnız bırakacağımı mı düşünüyorsun yoksa?"
Ahh! Yine sorar gibi kaldırdı o tek kaşını. Ölümüm senin elinden olacak be kadın.+ "Peki. Madem öyle diyorsun. Hadi o zaman.",
diyerek açtım arabanın kilitini. Ben direksiyon tarafına dolaşırken o oturmuş, emniyet kemerini takmıştı bile çoktan. Koltuğa oturunca yüzüne baktım minnetle. Ne çok hoşuma gitmişti benimle gelmek istemesi. Yol arkadaşı olacaktı bana. Umarım hayat arkadaşım da olurdu ömrümün sonuna kadar. Bir gün içinde insanın hayatı, hayata bakış açısı bu kadar değişebilir miydi? Değişiyordu valla!Gözlerini kısarak kafasını salladı, okumaya çalışır gibiydi beynimden geçenleri. O kadar sevimli bir hal almıştı ki yüzü. Tebessümümün yerini daha büyük bi gülüş aldı.
- "Ne gülüyorsun? E hadiii...",
dedi yolu göstererek.+ "Tamam yaa tamam.",
deyip arabayı çalıştırdım.Vee yola çıkmıştık bile... Yine sohbet ede ede gidiyorduk. O kadar düzgün bi karakteri ve kalbi vardı ki. "Yüreğinin güzelliği yüzüne yansımış" sözünün açık ispatıydı Derin. Hem kendi, hem kalbi, hem aklı güzeldi. Her şeyi güzeldi. Hem de çoook güzeldi...
Hayatımın en güzel yolculuğunu yaşıyordum. Birbirimize sorular soruyor cevaplar veriyorduk ki aklına bir şey gelmiş gibi, eliyle 'bir dakika' işareti yaptı parmağını kaldırarak. Telefonunu arabaya bağladı ve şarkı açıp bana bakarak söylemeye başladı. Ona her döndüğümde dudaklarına takılıyordu yine gözüm. Şarkıya eşlik etmem için beni de teşvik ediyordu hareketleriyle. Başladım ben de onunla beraber söylemeye. Şarkılar dinliyor, arabanın içinde bağıra bağıra söylüyorduk biz de şarkıcıyla beraber. Sesi de çok hoşuma gitmişti. Tanrım! Kötü hiç mi bir şeyi yok bu kadının? Birden durdurdu müziği,
- "Seni beklediğim sıralar, dinledikçe aklıma sadece senin geldiğin bir şarkı vardı. Dinlemek ister misin?",
diye sordu merakla.+ "Gerçekten mi? Çok isterim dinlemeyi.",
dedim heyecanla. Benim için şarkı bile dinlemişti demek. Keşke o gün bizimkilerle otururken etrafıma daha dikkatli baksaymışım. Belki daha önceden çarpardı beni o dudaklar. Bırak dudakları şimdi Deniz. Kendini yola ver genç yaşta mezar taşına 'tam aşkı tadıyordu öldü' yazmasınlar. Şarkının sözleri başladı. Aaa! Çok tanıdık.***
Vurgunum sana bir mahkum gibi.
Uykular haram bir zehir gibi.
Aşığım fakat hasretin deli!
Ezelden beri...
Bir hadise var kimse bilmiyor.
Olmuyor, bende deprem olmuyor.
Hiç bir şey beni böyle sarsmıyor!
Bir senin gibi...
Mühürledim seni kalbime,
Kurşunlar işlemez ciğerime.
Zincirledim seni kalbime,
Anahtarları yok denizlerde.
Şeytan diyor ki; tövbeler etmeli,
Uğrunda yüz kere, bin kere ölmeli.
Cehennemde bile zulmetsende;
Yoookkk! Bir seni sevmeli...
***Şarkı bitince,
+ "Bir daha aç.",
dedim. Yine açtı. Arka arkaya 6-7 kez dinledik herhalde. Müziğin tınıları, sözleri o kadar güzeldi ki. Daha önce fark etmemişim bu kadar güzel olduğunu. Nakaratında Derin de giriyordu şarkıya. İçime içime işliyordu sesi. Mükemmel bi ambians vardı. Arabada böyle romantizm yaşandığı nerede görülmüş? Söyleseler hayatta inanmam. Yolda süzülerek gidiyoruz resmen, uçuyorum bulutların üstünde. Şu yolculuğu daha önceden yapmak için düşünmeden ömrümden verebilirdim seve seve.Yaklaştık hastaneye! Ne çabuk bitti bu yol yaa? En kısa zamanda Derin'le başbaşa yolculuğa çıkmalıyım. Evet! Mesela tatil süper olur. Bu yolculuk böyle geçtiyse, beraber tatilimiz nasıl olur düşünmek bile heyecan veriyor. Program yapmalıyım bir an önce...
...
...
:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Düşünce / GxG
Romance☆ TAMAMLANDI ☆ ______+18______ 'DERİN' ve 'DENİZ'in HIZLI ve TUTKULU AŞK HiKAYESiNE RASTLADINIZ. Tebrikler! :) Her aşkın kendi rengi vardır.. "Gerçek aşkın gücüne inanın!" Uyarı: Homofobik bireylerin okumaması kendi hayrınadır.