033- D&D Deliler Gibi

3.6K 189 142
                                    

...

______________________

...
...

- "Hadi kalkın hemen gidiyoruz"

- "Nereye?"

- "En yakın hastaneye. Bir an önce sıcağı sıcağına size darp raporu alacağız. işimizin mümkün olduğu kadar çabuk bitmesini sağlayacağımdan emin olabilirsiniz. Birkaç saate tekrar buraya gelmiş olursunuz. Söz veriyorum."
Görevlilere doğru döndü,
"Arkadaşlarla da yeniden ifade vermeye gideceğiz. Eklenecek yerler var. O herif ne kadar içeride yatabiliyorsa o kadar yatacak! Hadiiii... Oyalanmayın..."

Apar topar takıldık Berkay'ın ardına. Biz kendi arabamızla takip ettik, görevliler de onunla birlikte gittiler.

Çıkmışken notere uğrayıp Derin'in vekâlet işini de hallettikten sonra geri döndük. Berkay ve diğerleri ise ilgili karakola doğru yol aldılar görevlilerin ifadelerine takviye yapmak için.

Akşam yemeğimizi yerken Berkay aradı.
- "Bu saatten itibaren sizlik hiçbir şey kalmadı. Her şeyle ben ilgileneceğim. Mahkemeye bile gitmenize gerek olmayacak. Keyfinize bakın.",
dedi ve telefonu kapattı.

Bundan hiç şüphem yok zaten. Berkay mesleğinde, eğer isterse Azrail'in elinden tırpanını alabilecek kadar iyi bir avukattır çünkü. Davasına inanıyorsa ve 'bende' demişse, arkanıza yaslanın ve tadını çıkararak Berkay'ı izleyin sadece.

Keyfimiz daha çok yerine gelmişti artık. Yemeğimizi yedikten sonra tatlı yürüyüşlerimizden birini yapmak üzere sevgilimin kolundaydım hayâller ülkesinde...

Tatilimizin geri kalanını birbirimize daha kenetlenmiş, daha çok bağlanmış ve daha da ateşli geçirdik. Artık ben de ustalaşıyordum yavaş yavaş... Bütün iplerin benim elimde olduğu bir gece bile geçirdiğimizi söyleyebilirim övünerek mesela. ~Böbürlenmek benim de hakkım!~

Ne de olsa Derin'in öğrencisiyim değil mi?

...
...

Muhteşem geçen günlerimizin ardından geri dönme vaktimiz gelip çattı. Bir haftalığına geldiğimiz yerde, neredeyse üç hafta kaldık. Yaşanan iki kötü gün hariç her dakikası dolu dolu ve harika geçen tam üç hafta!

Aslında o kadar çok sevdik ki orayı hiç dönmesek bile olabilirdi. ~Kusura bakma Deniz ama gerçek dünya ve dünyevi işler sizi bekler canım. Mecbur döneceksin bir gün bir şekilde. Kendini başka zamanlara da sakla biraz.~ Neyse ki en büyük şansımız, ikimizin de iş yerlerimize gitme zorunluluğumuzun olmaması. Derin en kötü şartlarda telefonla halledebiliyordu işini zaten, bense Damla ve Gökmen sayesinde rahattım.

Dönüş yoluna girdiğimizde arabaya telefonumu bağlayıp geçen gece sevgilimin kulağıma fısıldadığı, benim ise kıkırdayarak eşlik ettiğim şarkıyı açtım. Sabahtan beri kafamın içinde söyleyip duruyordum zaten! ~Madem ben kafamın içinde söyleyip duruyorum, o zaman yeniden beraber söyleyelim bakalım... Gerçi benim sesim, kargaların bile intihar etmesine sebep olacak kadar katlanılmaz ama olsun. Sevgilim bu durumdan şikayetçi değilse kimseyi ilgilendirmez!~

Göz göze geldiğimizde, aynı anda ikimizin aklından da dün gecenin geçtiğine yemin edebilirim. Fırsattan istifade uzanıp Derin'in dudaklarından kendi payıma düşeni aldım. ~Hımm biraz daha pay almakta bir mahsur görmüyorum ben. O zaman bir daha...~ Sonra bir daha öptüm. Yetmedi bir kez daha öptüm. Ve bir kez daha...

Araba kullanıyorum ve ikimizi de tehlikeye atıyorum sırf öpücük alacağım diye. ~Fark etmene sevindim Denizcim. Tebrikler! Bencilliğe bak bencilliğe... Ne hallere geldim yahu ben böyle? Şimdi öpmeye devam etsem direksiyonu bile bırakırım ben kesin. Direksiyonu bırakırsam eğer bir daha Derin'i öpemeyebilirim. Ay Allah korusun Deniz bi sus yaa. Ağzının orta yerine kürekle vururum haa! İyi de konuşmuyorum ki ben şu an sadece düşünüyorum. Düşünüyorum ama yine kendi kendimle konuşuyorum. Eee bu durumda da konuşuyor oluyorum işte! Dur yaa kafam iyice karıştı benim. Kendimi, yine kendim saçma sapan bir mücadelenin içine soktum durup dururken. Şurada iki dakika sevgilimizi öpeceğiz altı üstü. En iyisi durmak bence. Öpmem lazım kızı başka çare yok, yol yerinde duruyor nasıl olsa. Aferin Deniz, güzel çözüm. Yardır...!~ Baktım ki gerçekten doymuyorum ve duramıyorum, dörtlüleri yakıp kenara çektim hemen arabayı. Müziği durdurdum. ~Şarkı biraz daha bekleyebilir ve sonra söylenilebilir, şimdi daha acil meselelerimiz var.~

Derin Düşünce / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin