Derin Düşünce / GxG

23- D&D Rekabet

...

Vee maç başladı...

Hepimizin gözü ekranda, sabırsız bir halde izliyorduk. Yüreğim ağzımdaydı resmen. Oyunun sesi sonuna kadar açıktı. Sanki dünya kupası oynanıyor gibi bir hava vardı ortamda. Top bir o kaleye gidiyordu bir bu kaleye.

Bizimkilerin tezahüratları ve heyecanı en üst seviyedeydi izlerken. Bense Derin'in omzuna elimi koyup varlığımla destek olmaya çalışıyordum ona.

- "Bastır Derin!"
- "Hadi Derin göreyim seni."
- "Pas ver Derin bas bas bas."
- "Sağdaki adam bomboş sağa at sağaa."
- "Hadi ama yaaa orada top mu kaptırılır?"

Derkeeen Gökmen'in "goooollll" nidalarıyla herkes susup kaldı. Gökmen 1-0 öne geçti hemen ilk dakikalarda. Berkay'a dönüp, Narin'i taklit ederek
- "Bu gol senin içindi Berkaycııım",
diyerek işaret parmağını öptü ve Berkay'a doğru uzattı. Sonra Derin'e seslendi,
"İstersen bırakabiliriz bak hâlâ çok erken senin için, üzülmeni istemem."
Sena ve Damla, Derin'den önce itiraz edip Gökmen'i artistlik yapmaması konusunda uyardılar.

Maç devam ederken herkes yeniden alevlenmişti. Tezahüratın biri bin para. Herkes bağırış çağırış içinde hop oturup hop kalkarken Gökmen'in sesi yine herkesi bastırdı. Evet! Lanet olsun! Maalesef 2-0 oldu skor. Gökmen bu golü de Sena'ya ithaf etti bütün küstahlığıyla. Bu oyunda gerçekten çok iyiydi ve hayatında mütevazı olmadığı tek yer burasıydı Gökmen'in.

Bir sonraki golü de Damla'nın öldürücü bakışlarına rağmen onun için atacağını söyledi ve oyuna yeniden devam ettiler.

Derin gaz alsın diye vefalı taraftarlar gibi bizimkiler susmuyor, Gökmen'e psikolojik baskı yapıyorlardı. Veee... Eveeet! işte bu bee... 2-1 oldu maç. Derin gol attı sonunda. Hemen sarılıp bir öpücük kondurdum yanağına o sevinçle. Aferin benim sevgilime. Yenilse bile şeref golünü atmıştı nasıl olsa.

Berkay, Sena ve Damla'yı iki yanına almış omuzlarından kollarını çekmeden zıplıyordu "laylay laylay laylay laylay laaaaaaayy Deeeeerin siiipoooooorrr" diye bağıra bağıra. Derin spor ne bee? Bu ne biçim tezahürat böyle? Neyse ne Deniz, sonuçta niyeti kötü değil çocukların, amaçları Derin'i desteklemek. Takılmasana şimdi böyle şeylere.

Gökmen biraz kızar gibi oldu ama hemen toparladı,
- "Bu kadar üzülmenize dayanamadım azıcık sevinin diye yedim o golü. Tadını çıkarın ilk ve son olacak bu.",
dedi karşısında zıp zıp zıplayan üç düşmanına birden.

- "Heee tabi tabi.",
diye karşılık verdiler...

Bu hırsla Gökmen oyunun başlamasının hemen ardından üçüncü golü attı. Durum 3-1 oldu ne yazık ki! Gökmen ayağa kalkıp az önceki yaşananları taklit ederek Derinspor yerine, değiştirip Gökmenspor diyerek oturan üçlüye nispet yapar gibi tezahürat etti. Yemin ederim bunları zeka testine sokucam ben artık. Hiçbirisi normal değil bunların.

İlk yarı sonucu 3-1 Gökmen'in üstünlüğüyle son buldu. Yapacak bir şey yok! Bu çocuk bu konuda gerçekten iyi maalesef...

Derin'in, Gökmen'in elinden çekeceklerini düşündükçe, sevgilim adına üzülmeye başlamıştım iyice. Derin bana dönüp bir öpücük kondurdu ve yine dudağımın kenarındaki yerini buldu. Aman beee yenilirse yenilsin ne yapalım Deniz? O hep seni böyle öpsün de ben Gökmen'i bi şekilde sustururum zaten. Birden rahatlamış ve gülümsemeye başlamıştım. Derin'in bana doğru yanağını uzatmasıyla, ben de onu öperek, bu kez ben ona sevgi mesajlarımı yolladım.