...
Cafeye girdiğimizde cam kenarında boş yer olduğunu görünce rahatladım. Oraya yöneldim hemen. Derin de peşimden geldi hiç itiraz etmeden. Oturduk masaya karşılıklı. Elimdekileri yanımdaki sandalyenin üstüne bıraktım özenle. Birbirimize baktık. Yine kalakaldım ben. Eee şimdi n'olcak? Ne konuşcam ki ben?
- "Ne alırsınız?"
garson yetişti imdadıma.+ "İkimiz de kahve alıyoruz.",
diye cevapladı Derin. Nasıl içtiğimizi söyledik ve ayrıldı yanımızdan. Ben sade içiyordum o ise sütlü. Bir süre sessiz kaldık. Sanırım o da tartıyordu ne konuşacağını.Ve yine ilk Derin başladı konuşmaya.
- "İlk içtiğimiz şeyin kahve olmasını istedim. Hatırı çok olurmuş kahvenin. İnsanın karakterini ele verirmiş kahve. E buraya gelme sebebimiz de kahve olduğu için, sana sormadan cevap verdim. Kusura bakmadın değil mi?"+ "Yoo iyi yaptın."
- "Hep sade mi içersin kahveyi?"
+ "Genellikle."
- "Şeker kullanıyor musun peki?"
+ "Şeker tadını bozuyormuş gibi geliyor bana."
- "Sen normalde de bu kadar kestirmeden mi konuşuyorsun yoksa bana özel bi durum mu bu merak ediyorum doğrusu."
+ "Açıkçası çok ve boş konuşmayı sevmem ama bu kadar da küt küt konuşmam normalde. Aslında biraz seninle konuşurken böyle oluyor."
- "Küt küt mü?,
Yüzünü tatlı bi gülümseme sardı.
"Güzel tabirmiş. Peki neden benimle konuşurken 'küt' bu konuşma, niye bana özel yani? Seni sıkıyorum desem, daha sıkacağım kadar konuşmadık bile.",
Niye hep soru soruyordu ki sanki? Sadece o konuşsa da ben dinlesem olmaz mıydı?Garson süperman gibi yine yetişti. Aferin çocuk! Çokça bahşiş vericem sana çıkarken. Kahveleri önümüze koydu, başka bir şey isteyip istemediğimizi sordu ve ayrıldı masadan. Bu kadar çabuk gitmeseydin yaa, masayı falan silseydin, belki bir yerlerinde leke vardır. Dur len! Nereye gidiyorsun? Belki ben vazgeçtim başka bir şey daha isteyecem, belki ne isteyeceğimi düşünüyorum, beklesene biraz. Bakakaldım ensesine. Uzaklaştı hemen. Kalleş!
- "Eee sorumu cevaplamadın?"
Yardır be Deniz. Sena'nın söylediklerini hatırla. Ne kaybedeceksin ki?
+ "Haa!",
Haa mı, haa mı? Daha kibar olmayı deneseydin keşke kıza karşı!
"Yok sıktığından değil de, ben de bilmiyorum neden olduğunu. Ama seninle ne zaman konuşmaya başlasam başka bir şey çıkıyor ağzımdan. Dilimi kontrol altında tutmaya çalışınca da böyle oluyor."
Yardır dediysek bu kadar mı dedik bee? Aşkı ilan etseydin bir de! Yuhh... Bu aniden ortaya çıkıp hemen ardından kaybolan cesareti bana kim enjekte ettiyse onu bulup kendi ellerimle boğacağım! Ne içirdiniz lan bana? Kesin kahvede bir şey var!- "Buna mutlu olmalıyım o zaman. Az kalsın benimle aynı ortamda bulunmak istemeyeceğini düşünecektim."
+ "Neden istemeyeyim? Çok mutluyum şu an. Keşke hep olsan."
Ne? Ne, neeee??? Lan kendine gel kendineee... Oy ben nerelere gidem? Masanın altına yatıp ölü taklidi yapsam olur mu? Dilinin şirazesi kaydı resmen Deniz, hiç konuşmadığında bundan daha iyiydi. Sal kendini dediysek böyle mi dedik lan? Bir yudum kahve iç, bi soluklan, bi nefes al beynine oksijen gitsin.- "Gerçekten mi?"
Gel de cevap ver şimdi? Al kız gerçek olup olmadığını soruyor. Hadi bakalım! Ne diyeceksin, nasıl toparlayacaksın şimdi? Konuş bakalım hadi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Düşünce / GxG
Romance☆ TAMAMLANDI ☆ ______+18______ 'DERİN' ve 'DENİZ'in HIZLI ve TUTKULU AŞK HiKAYESiNE RASTLADINIZ. Tebrikler! :) Her aşkın kendi rengi vardır.. "Gerçek aşkın gücüne inanın!" Uyarı: Homofobik bireylerin okumaması kendi hayrınadır.