...
Hiç bilmediğim bir yolculuğa çıkıyordum. 'Asla' dediğim aşkı, kapımdan içeri almak üzereydim. Çok ahkâm kesmiştim zamanında aşk adına. Şimdiden Derin hepsini tek tek yedirmeye başlamıştı bile bana. 'Aşkın gücü' dedikleri ve benim hiçbir zaman itimat etmediğim şey alt ediyordu bugün beni. Aşktan ziyade Derin'e aitti aslında bu güç. Daha önce hiç kimse böylesine çarpmamıştı beni! Ne de güzel bir çarpma, ne kadar da başa gelinesi...
Derin'le buluşacağımız yere yaklaştıkça kalp atışım daha da hızlandı. Bıraksam uçup gidecek kendiliğinden. Göğüs kafesimi bu kadar zorlaması normal mi acaba? Ne tuhaf bir şeymiş bu böyle?
Ruhum birkaç adım önden gidiyor, tam anlamıyla bedenimden ayrı hareket ediyor. Madem öyle, ben de bırakıyorum kendimi o zaman anasını satayım. Derin'in derinlerine dalıp gitmeye razıyım artık. Teslim oluyorum, ne gelecekse başım gözüm üstüne.
Cafenin önüne geldiğimde şansıma tam kapıya yakın yerde park yeri buldum. Saate baktım, 4 dakika erken gelmiştim. Yaşasın! Hızlı mı giyindim yoksa hızlı mı sürdüm arabayı farkında olmadan? Hem Derin'i bekletmemiş oldum hem de kendime birkaç dakika da olsa sakinleşmem için zaman buldum.
Arabadan indim, Rıfat amca yine bütün sevimliliğiyle oradaydı. Boyacı sandığı önünde ve her zamanki gibi ahşap oymalarını da boncuk gibi yan yana dizmişti sandığının yanına yine. El işçiliği muazzamdı Rıfat amcanın. Eline bir odun parçası verdiğinizde, yontarak siz ne isterseniz o şekle sokabiliyordu, o derece iyiydi yani. Tam bir sanatçıydı. Sadece bundan kazanıyordu ne kazanıyorsa. Sandığını ise çocukluğunu hatırlattığı için hiç bırakmaz elinden. 'Benim geçmişim saklı bu sandığın içinde' der hep. Yaşça büyük olan insanlar, daha çok vefalı gelmiştir bana her zaman.
Ona küçük bir dükkan açmayı, bütün masrafları karşılayıp kârının sadece %20'sine ortak olmayı teklif ettim bi kaç sene önce ama 'artık yaşlandığını, hızlı tempolara gelemeyeceğini, az da olsa kazandığının ona yetip de arttığını' söyleyerek kibarca reddetmişti beni hiç kırmadan. Ne zaman bu cafeye gelsek ya da bu civardan geçiyor olsak Rıfat amcayı pas geçmez, muhakkak yaptıklarından alırız. Bu sayede hem o incinmeden para kazanmış oluyor hem de biz ona, onun izin verdiği şekilde yardımcı olmuş oluyoruz. Eğlence odamızın her yeri Rıfat amcanın el işçiliğiyle dolu. Aldıklarımızın çoğunu da müşterilerimize hediye ediyoruz jest olsun diye.
Yaklaştım yanına, tam önüne hafifçe dizlerimin üstüne çöktüm.
+ "Rıfat amca döktürmüşsün yine, var mı benim için elinde bir şeyler?"Başını kaldırıp beni görünce gülümseme yerleşti yüzüne,
- "Senin için her zaman bir şeylerim var tabii, benim melek kalplim. Bak bunu dün yaptım. Nasıl?"
Kanatları olan meleğe benzer bir figürdü gösterdiği, kalp şeklinde bir boşluk vardı içinde. Çerçeve gibi duruyordu.
" içini de sen doldurursun artık."
dedi göz kırparak. Malum mu olmuştu acaba? Keşke malum olsaydı! Ağzından bal damlasın amcam benim... Aaaa! Düşündüğüm şeye bak! Daha düne kadar inanmadığım aşkı şimdi diliyor olmuştum.+ "Harika görünüyor amca, sen yaparsın da ben beğenmez miyim?"
Parasını uzatıp aldım elindekini. Tam kalkıyordum ki birisinin bize doğru yaklaştığını fark etmemle beraber,
- "Rıfat amca bana öyle bir şey ver ki, birazdan hediye edeceğim kişinin gördükçe aklına sadece ben geleyim. Böyle farklı bir şey olsun ama. Başka kimsede olmasın." diye daldı bodoslama.Bu Derin değildir inşallah. Yok canım daha buluşma saatimize var. Yok mu? Eee ben az önce saate baktığımda 4 dakika vardı ne çabuk geçti? Deniz ne saçmalıyorsun yine yaa... Gelmiş kız işte. Gelmemiş olsun lütfen, ben daha hazır değilim ki! Hem hediye almak isteyen birisi bu, O kız şimdi durup dururken bana neden hediye alsın ki di mi ama? Ne alâka yani? Yok yok o değildir!
- "Derin, hoş geldin güzel yüzlüm benim."
Kahretsin! Al işte Derin'miş. Beni fark etti mi acaba? Dönüp baksam mı? Böyle çakılıp kaldım heykel gibi. N'apcam ben? Mesaj atarken gelen o cesaret nereme kaçtı benim acaba? Bu kadar kısa süreli cesaret mi olurmuş? Yok muydu bunun uzun vadeli kullanılanı?
"Var tabi kızım gel olmaz mı?"
Bana mı dedi? Haa yok Derin'e cevap verdi.Sonunda bedenime hakim olmayı başarıp kendimi biraz arkaya çevirdim görmek için. Halâ dizlerimin üzerinde olduğumdan mini eteğiyle burun buruna geldik. Ufff! Dibime kadar geldiğini nasıl anlamadım? Ahhh hayır! Hayııırrr... Dengem? Cesaretimin ardından dengemde makus talihime terk etti beni. Vee kaçınılmaz son! Popo üstü oturur gibi düştüm. Zaten yere çok yakın olan popom yerle öpüştü bir anda. Olmayan bütün karizmam da yerle bir oldu tabi! Çok kısa sürede olup bitti her şey. Yine yeni yeniden lanet olsun! Ne çok lanet ettim bugün ben öyle? Benim olduğumu şimdiye kadar fark etmediyse de artık fark etmemesi imkânsız. Şu an aklından, çok geç olmadan çekip gitmeyi geçirmeli bence. Ben olsam öyle yapardım çünkü. Evet Denizcim, sana ayrılan sürenin burada sonuna geldik. Seni alkışlarla yerine uğurluyoruz. Bu kısacık sürede kattığın her şey için minnettarız. Buraya kadarmış demek. N'apalım bu da benim kaderimmiş. Başlamadan bitecek demek!
...
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Düşünce / GxG
Romance☆ TAMAMLANDI ☆ ______+18______ 'DERİN' ve 'DENİZ'in HIZLI ve TUTKULU AŞK HiKAYESiNE RASTLADINIZ. Tebrikler! :) Her aşkın kendi rengi vardır.. "Gerçek aşkın gücüne inanın!" Uyarı: Homofobik bireylerin okumaması kendi hayrınadır.