Derin Düşünce / GxG

040- D&D İşte Başlıyoruz

...

Keyifli okumalar

_________________

...
...

Telefonu kapatır kapatmaz önce Gökmen'i arayıp gelmeyeceğimi söyledim. Ardından Sena'yı aradım.

Telefonu şakıyarak açtı Sena,
- "Oyy oyy oyy benim delim beni aramıııış... Hem de sabahın bu saatindee... Sonunda beni çok özlediğini ve birtanecik çocukluk arkadaşını ne kadar sevdiğini itiraf etmek için aradın değil mi? Söyle tatlım dinliyorum, bana güzel şeyler söyle bebeYim, gururumu okşa benim, hadi bakim bekliyorum."

+ "Sena! Zevzekliği bırak da beni dinle."

Anında ciddileşen bir Sena belirdi telefonun diğer ucunda,
- "N'oldu?"

+ "Acilen buluşmamız gerek. Neredeysen söyle, seni almaya geliyorum."

- "Kendi evimdeyim."

+ "On dakikaya orada olurum, hazırlan.",
deyip telefonu kapattım. Sena beni en iyi tanıyan kişiydi ve onun da insanları analiz etme konusunda üstün bir yeteneği vardı. Tıpkı Gökmen gibi! Sena'nın yardımına ihtiyacım olabilirdi. Gözden kaçırdığım bir şey olursa şayet, o bunu kesinlikle yakalardı. En azından fikir alış verişi yapabilirdik.

Eve ulaştığımda dış kapıda beliren Sena, arabaya biner binmez sabırsızca suratıma baktı. Arabayı Erkan'ın sevgilisiyle buluşacağımız mekâna doğru sürerken anlatmaya başladım.

Abisinin sürekli aradığını biliyordu bizimkiler ama son yaşananlar o kadar hızlı gelişmişti ki haberleri yoktu olanlardan. Sena yine sabırla beni dinledi. Her zaman, önce konuyu anlattırır sonra bütün parçaları yerlerine oturtup yorum yapardı.

Kadınla buluşacağımız yere Sena'yla gelip oturmuştuk bile çoktan. Her şeyi anlatmayı bitirdiğimde, Sena yine klasik sorusunu sordu,
- "Bitti mi?"

Başımı aşağı yukarı salladım 'evet' anlamında. Benden onay aldıktan sonra Sena, direktiflerini sıralamaya başladı ardı ardına,
- "Kadınla net konuş. Bütün soru işaretlerini sor. Yenilerini oluşturursa onları da sor. Asla çekinmeden hareket et. Ben yan masaya geçeceğim. Böylece sizi hem görecek ve hem de duyacak mesafede olacağım. Asla benimle göz göze gelme."

Kadının gelmesine kısa süre kalmıştı. Sabahın bu saatinde doğru düzgün kimse yoktu zaten etrafta. Bu yüzden Sena hemen kalktı ve yan masaya geçti. Kendine içecek siparişi verdi ve ikimiz de birbirimizle bir daha konuşmadan beklemeye başladık.

Kapıdan gösterişli bir kadın girdi içeri. Üzerindeki kıyafetler öyle paraya ihtiyacı olan biriymiş hissi vermedi bana. Elimdeki telefonla ilgileniyor gibi yapıyordum. Kadın Sena'nın masasının önünde durdu,
- "Deniz hanım?"

Sena anlamamış gibi,
- "Pardon! Kim?",
dedi ustalıkla.

O sırada ben ayağa kalkıp elimi uzatarak kadına seslendim,
+ "Merhaba. Deniz benim."

~İşte başlıyoruz!~

Parmaklarının ucuyla tokalaştı ve tepeden tırnağa süzgecinden geçirdi gözleriyle beni. Şu an aklından geçenleri okuyabilseydim keşke kadının. Başını selam verir gibi salladı ve masaya oturdu.
- "Benimle neden konuşmak istediniz?"

+ "Öncellikle size hitap etmek için adınızı öğrenmek isterim."

- "Funda."

+ "Funda hanım. Erkan'la ciddi bir birlikteliğiniz olduğu doğru mu?"