Derin Düşünce / GxG

8- D&D İlk Randevu

...

Hızla odama girdim. Kapıyı kapattım ve yatağımın tam ortasına oturup bağdaş kurdum. Telefonu iki elimle tutup alnıma yasladım. Derin derin nefes al Deniz! Derin derin nefes aaall. Tebessüm ettim yine bir an. Nefesi bile 'Derin' alıyordum.

Telefonu görebileceğim mesafeye kadar uzaklaştırıp Derin'in yazdığını tekrar okudum. Vee şimdi cevap verme zamanı.

deniz:
* Merhaba Derin.
Çok iyiyim teşekkür ederim.
Sen nasılsın?
Geç cevap verdiğim için kusura bakma lütfen.
Kahveyi dilersen bugün içebiliriz.
Senin için de uygunsa tabi. *

Gönder!

Çok kısa sürede açtı mesajı. Okudu!
Kalp atışım daha da hızlandı.
Yazıyor...
Öleceğim birazdan. Birisi beni sakinleştirebilir mi lütfen!

derin:
* Bugün mü? :) *

Nasıl yani? Saat onun için çok mu geç acaba? Nesi var ki bugünün?

deniz:
* Evet. :s Senin için sorun olacaksa hiç problem değil. Saat olarak pek uygun olmadı galiba haklısın. *

derin:
* Hayır hayır şaşırdım sadece. Pek gönüllü değildin benimle kahve içmek için. Bugün demeni beklemiyordum. *

Ah be güzelim nelere gönüllüyüm ben seninle bir bilsen. Bana neler yaptığını, birkaç saat içinde bütün dengemi nasıl altüst ettiğini bir görsen. Ben bile şaşırıyorum kendime neler yapıyorum diye!

deniz:
* Senin istediğin zaman da buluşabiliriz. Sen ne zaman müsait olursan.? *

derin:
* Ben müsaitim. Seni zorla ben davet ettim unuttun mu? Nasıl müsait olmam? Sonra vazgeçersin falan. :) *

deniz:
* :) Vazgeçmem merak etme. Çok isterim seninle sohbet etmeyi. *

derin:
* Tamam o zaman. Nerede buluşuyoruz? *

deniz:
* Sahildeki cafeyi biliyor musun? *

derin:
* Hangisini? :) İstersen oraya gidip tek tek girerek seni arayabilirim? :) *

Haklıydı kız. Kaç tane cafe var orada. Nereden bilsin nereyi söylediğimi.

deniz:
* Kapısının önünde ayakkabı boyacısının olduğu cafe. Biliyor musun? *

derin:
* Rıfat amcayı diyorsun. :) Evet biliyorum. Yarım saate orada olurum. Sana da uyar mı? *

Rıfat amcayı nerden tanıyorsun sen acaba adını bilecek kadar? Neyse öğreniriz elbet.

deniz:
* Olur. Yarım saate ben de orada olurum o zaman. Seni gelip almamı ister misin? *

derin:
* Çok naziksin teşekkür ederim. Ben kendim gelirim. Yarım saate oradayım. Şimdilik hoşçakal. *

deniz:
* Görüşürüz. *

Buluşuyoruz! Hem de yarım saat sonra. Tanrım! Üstümü değiştirmeliyim hemen. Keşke geldiğimde duş alsaydım, hep Sena yüzünden. Şimdi duşa vaktim bile yok. Ne giysem acaba? Çok az zaman var. Cafe, arabayla 10 dakika uzaklıkta. 15 dakika içinde çıkmam gerek. Lanet olsun!

Hızlıca hazırlandım ve uçarak bir kat aşağı indim. Masadan çoktan kalkmışlar. Zeynep abla yine mutfakta. Bir kat daha indim.

+ "Ben Derin'le buluşmaya gidiyorum bebeklerim. Görüşürüüüüz.",
dedim el sallayarak ve beni lafa tutmalarına fırsat vermeden, yüzlerine şaşkınlık ifadesi bırakmanın keyfiyle yukarı çıktım. Zeynep ablaya da dışarı çıkacağımı haber verdim ve soluğu kapının dışında aldım. Hava ne kadar da güzeldi öyle. Gözlerimi kapadım, yüzümü biraz yukarı kaldırıp doğayı dinledim. "Her şey çok güzel olacak." dedi sessizce rüzgar. Evet! Her şey çok güzel olacak...

Arabama bindim, radyoyu açmadan önce dilek tuttum ve tuşa bastım. Çıkacak şarkı bugün için bizim şarkımız olacaktı. Ben Derin'e doğru yol alırken, şarkının sözleri başladı.

***
Gel, sarıl bana, sarıl seni istiyorum gel.
Neden bilmem özlüyorum ellerini ver.
Yok, yalan değil,
artık inkar etmiyorum yeter!
Hatta belki seviyorum istiyorsan eğer.

Bu gece gel, yarın istersen yine git.
Hatta unut!
ne varsa verdiğim al götür öyle git.
Eve kokun siner, duvarlara sesin.
Hatta unut!
sen dün gece nerdeydin kimle seviştin?
***

...
...