...Nabersiniz?
______________
💣 💣 💣
...
...
...
...Ortak kararla Derin'in evinde yaşamaya başladık. Mantıklı olanı buydu çünkü. Haftanın en az üç günü benim evime gidiyor akşam yemeklerini orada yiyor, o gün bizimkilerden kim varsa onunla vakit geçiriyorduk. Böylece kimse birbirini özlemiyordu.
Narin de alışmıştı bu duruma. Ekstra zamanlarda arayıp 'gelin gelin' diye ısrar etmelerini saymazsak tabii! Beni aradığında ben 'olmaz, başka işimiz var' dersem eğer telefonu kapatır kapatmaz Derin'i aratıyordu hemen. Hayır cevabını asla kabul etmiyor, evet diyene kadar sırayla birimizi kapatıp diğerimizi arayıp duruyordu. 'Biz' krizine girdiğinde ne yapıp edip getirtiyordu yani bizi yanına.
Böylece sık sık benim evime gidiyor ama gecenin sonunda kendi evimize geri dönüp, kendi yatağımızda sevişiyorduk. ~Sanki benim odamdaki yatak bizim değilmiş gibi!~ Gerçi ara sıra çok geç saate kaldığımızda benim odamda da kalıyorduk ama Derin'in evinde, sadece Derin'le yaşamaya o kadar alışmıştım ki artık yadırgıyordum bazen eski yatağımı. ~Eski yatağımı mı? Eski mi? Ne çabuk adapte oldun bakalım sen yeni evine böyle. Sen hayırdır yaa? Senelerdir yaşadığın evi, birkaç aydır kaldığın ev için gözden mi çıkarmış oldun şimdi? Hiç oldu mu bu?~
Kendimle bazen hâlâ mücadele versem de, Derin'in en başta bu evde kalmak için söylediklerine, yaşadığımız her gün daha çok hak veriyordum açıkçası. Aslında Derin'in olduğu her yer bana cennetti ama ipler elimizde olunca daha bi keyifli oluyordu her şey. Ne yalan söyleyim, o ipler en çok Derin'in elindeydi ama olsun ben yeterince mutluydum...
Evin her odası sadece bizimdi ve biz ne yapmak istiyorsak onu yapıyorduk. istediğimiz zaman, istediğimiz yerde, kapımıza biri dayanacak tedirginliği yaşamadan sevişiyorduk. Benim evimde asla yapamayacağımız şeyler yapıyorduk Derin'in evinde. Mesela bir gün Derin'le girdiğimiz iddiayı kaybedip, tüm gün çırılçıplak evde gezip, Derin'e seks köleliği yapmıştım. Bunu benim evimde yapmak mümkün mü? Tabii ki hayır!
Bazen gerçekten çok uç noktalarda yaşadık. Evin içi neyse de gecenin bir yarısı balkonda otururken, zifiri karanlıkta Derin'in beni kendine aniden çekmesiyle birlikte olduk. Bütün itirazlarıma rağmen Derin'i içeri girmeye asla ikna edemedim. Ben elini kolunu itip bir yandan 'olmaz burada, içeri girelim' diye savaş verirken, o diğer yandan beni soyuyor, dudaklarını üstümden çekmiyordu. Yakalanma korkusu başka bir adrenalin katmıştı işin içine. Biri görecek diye sinmekten, elimde olmadan çıkardığım sesleri kimse duymasın diye elimi ağzıma götürmekten bir hâl olmuştum. Fakat o andaki yaşadığım haz da diğerlerine nazaran çok daha başka olmuştu... Bambaşka!
~Yaa Denizciim... Böyle oluyormuş işte. 'Ben başka yerde yaşamaya alışık değilim' derken, aylardır başka bir evde, hem de mutluluğun zirvesinde yaşanıyormuş demek ki gördün mü...? Asla, 'asla' dememek gerekiyormuş değil mi...?~ ~Tamam anladık! Derin yine haklı çıktı. 'insan nelere alışmıyor'un tam teşekküllü ispatıyım ben. Kabul ediyorum. Böylesi çok daha iyi oldu!~
...
Aylardır birlikte olmamıza rağmen, birbirimize doyamamıştık Derin'le. Onca zamana rağmen hâlâ ayrı kalmak istemiyorduk ama işlerimize de ilk günlerdeki gibi hiç gitmemezlik yapmıyorduk. Her gün olmasa da, işi tamamen aksatmamak adına haftada birkaç kez uğrayıp kendimizi gösteriyorduk iş yerindekilere. Bazen tam gün bazen birkaç saat kalıp koşa koşa geri dönüyorduk birbirimize. Sevişmelerimizde bile en ufak bir heyecan eksikliği yoktu! ~Bu kadın bu kadar seksiyken ve her gün ilişkimizi canlı tutuyorken, nasıl olsundu ki zaten?~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Düşünce / GxG
Romance☆ TAMAMLANDI ☆ ______+18______ 'DERİN' ve 'DENİZ'in HIZLI ve TUTKULU AŞK HiKAYESiNE RASTLADINIZ. Tebrikler! :) Her aşkın kendi rengi vardır.. "Gerçek aşkın gücüne inanın!" Uyarı: Homofobik bireylerin okumaması kendi hayrınadır.