035- D&D Gelen Arama?

2.9K 207 146
                                    

________

...

+

"Önemsiz birisi olsa bu kadar gerilmezdin Derin. Seni artık tanıyorum. Şimdi söyle bana, arayan kimdi?"

Başını kucağına doğru eğip, parmaklarıyla tırnaklarını oynamaya başladı. Bu, 'büyük bir sorunum var ama söylemeye çekiniyorum ya da söyleyemiyorum' demekti beden dilinde. Derin ve aklındakini söyleyememek, birbirine çok tezat şeyler bunlar!

İçimden bir ses inatla ısrarcı olmam gerektiğini söylüyordu ve ben de öyle yaptım,
+ "Sevgilim lütfen kimin aradığını söyle. Benim kendi kendime senaryo kurmamı istemezsin değil mi? Bu konuda hiç de fena sayılmam biliyorsun."

Ben daha kim olduğunu öğrenemeden Derin'in telefonu bir kez daha çaldı ve Derin ekrana bakıp kim olduğunu görünce direkt meşgule aldı.  Numara kayıtlı bile değildi. ~Ona bunu bir şekilde anlatırman lazım, bir yolunu bul artık Deniz hadiii...~
+ "Belli ki arayan aynı kişi. Aramakta da ısrar ediyor! Söyleyecek misin yoksa ben kendim mi düşünüp karar vereyim?"

Tabii ki bunu yapmamam için onun da beni ikna etmesi gerekiyordu,
- "Bugün bu konu aramıza girsin istemiyorum Deniz. Bizim karar vermemiz gereken başka bir meselemiz var. Evimizde ilk günümüz, olumsuz şeyler konuşmayalım olur mu?"

+ "Hayır efendim olmaz! Nasıl olsa konuşacaksak, o zaman şimdi sıcağı sıcağına konuşacağız... Biz birbirimizi bu kadar çok severken, aramızda soru işaretleri olmamalı. Bize bunu yapma lütfen."
İlk kez direndim Derin'e karşı. ~Ooo bayan mantık buralardaymış. Hoş geldiniz sefalar getirdiniz efendim. Çay, kahve? Ne veriyim abime? En olması gereken yerde girdin yine devreye. Aferin. Ayakta alkışlıyorum seni Deniz.~

Derin gözlerini gözlerime dikti, uzun uzun nefes alıp verdi,
- "Pekâlaa... Haklısın. Amacım her ne kadar bugünü mahvetmemek olsa da ilerisi için sorun olabilir bizim için."

Aha! Ben kazandım... Anlatacak. ~Eee? Ama çok çabuk oldu bu! Niye öyle oldu ki?~
+ "Kim?"

- "Abim..."

Beklemediğim yerden geldi yine!
+ "Abin mi? Nasıl yani? Sen, görüşmediğini söylemiştin ama bana abinle!"

- "Ben görüşmüyorum ki zaten. Seneler sonra birdenbire o benimle görüşmek istiyor. Yaklaşık altı yedi aydır, her ay en az bir-iki kez arıyor. Her seferinde farklı numaralardan aradığı için o olduğunu bilmeden açıp konuşmak zorunda kalıyorum."

+ "Neden bu kadar ısrarla arıyor peki? Sormadın mı hiç?"

- "Sormama gerek yok! Çünkü umurumda değil..."

~Umurunda değil mi? Umurunda olmasa böyle kalbin kırık olmaz ki be sevgilim.~
+ "Ama vazgeçmeden arıyorsa belki seninle yeniden abi kardeş olmak istiyordur. Sonuçta abin o senin!"

- "Bunları babam, annemle bana eziyet ederken onun gibi davranmadan önce düşünecekti. Ona ihtiyacım varken yanımda olacaktı. En olması gereken zamanlarda hiçbir zaman yanımda olmadı benim. Aksine, elinden gelen her kötülüğü yaptı. Abi olduğu şimdi mi aklına geldi?"

Evet! Bu biraz ağırdı kabul ediyorum. Ama belki değişmiştir yaa...
+ "İnsanlar hata yapabilirler sevgilim. Hatasını fark etmiştir belki, ne bileyim belki özür dileyecektir senden? Konuşması için ona fırsat vermek zorundasın. Ben hep bir kardeşim olmasını isterdim mesela, senin bir abin var bebeğim. Neden şans vermiyorsun?"

- "Ben onu tanıyorum Deniz. Pişman olduğu falan yok. Kesin başka bir hesabı var ve ben onun plânının bir parçası olmayacağım."

+ "Bunu onunla konuşmadan anlayamazsın. Bak bana! Birkaç ay önce beni tanıyan birisi, senin aşkın yüzünden deli divane olacağıma asla itimat etmezdi, hatta ben bile... İnsanlar değişebilir ve bunun en güzel örneği senin sayende benim. Karşında kanlı canlı oturuyorum görüyor musun?"

- "Haklı olabilirsin ama bu normal insanlar için geçerli, onun için değil. O normal bir insan değil. Babasının aynısı. Sakın onunla kendini bir tutma!"

Sinirlendiği açık bir şekilde belli oluyordu. Konuyu daha fazla uzatırsam ters tepecekti belli ki. Şimdilik bu kadarı yeterli madem.

Abisiyle konuşup içindeki yarayı kapatması gerek Derin'in ve ben bunu sağlamaya çalışmaya kendi kendime söz verdim.
+ "Tamam. Şimdilik kapatalım bu konuyu. Seninle daha fazla konuşmayacağım bununla ilgili. Ama konu kapanmadı bilmiş ol."

- "Bence de! Kapatalım..."
Bir süre öylece kaldı. Kafasında bir şeyin muhasebesini yapıyordu anlaşılan. Sonra sırtını düzleştirdi, uzun uzun nefes alıp verdi ve eski formuna döndüğünde, benim Derin'im yeniden karşımdaydı işte... Ta taaa!
"Akşama sana ne yemek yapmamı istersin söyle bakalım."

+ "Senin elinden ne olsa yerim ki ben..."

Uzanıp uzun uzun öpücüğümü aldım. Derin daha da sakinleşmiş görünüyordu artık. Mutfak kapısından yine enerjik ve mutlu girdik. Derin tezgahın başına geçti, ben de masaya oturdum...

+ "Yemek yapmayı bilmiyorum ama sana yardım edebilirim istersen. Ya da bir şarkı açıp keyifle seni seyredebilirim..."

- "Yardım etme kısmını daha sonraki günlere saklayabiliriz. Sen şarkı aç ve keyfine bak."

+ "Memnuniyetle... Senin kalçalarını izlemeyi soğan doğramaya tercih ederim tabii ki."
~Dans etmesini sağlaman gerek Deniz. Hadi göreyim seni güzel bir şey bul. Bir kez yaptığında tadı damağında kalmıştı. Bunu tazelemen gerek. Hem sözleri uymalı hem de Derin'in kalçaları sana seyir zevki vermeli...~ Bendeniz bu konuda bana yardımcı olabilirdi. Vee şarkının adını hatırlayıp, play tuşuna basarak arkama yaslandım...

İşte Derin ve seksi dansı başlıyooor... O, yürürken bile bana seksi geliyor ama böyle olunca daha da bir coşuyor deli gönül...

Leydiiiizz end centılmınıııı
Vee karşınızdaaa "popo shooowww"

Aşk, yuva yapmış konmuş dalıma,
Ben zora açan arsız gonca...
Sen, bana yol ver ömrün boyunca.
Gel, yanıma yat boylu boyunca...

Hey! Güzeller güzeli
Hey! Come on shake your baby
Hey hey! You sexy bunny
Essah mı yani?

...

Şarkının son bölümlerine doğru, Derin'in kalçalarının benim kasıklarıma baskısı aklımı başımdan alan son hareket oldu...

Uff!
Yemek işini sonraya mı ertelesek?

...
...

Derin Düşünce / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin