..._________________
🖤🖤🖤...
..."Gökmen... Gözlerini... Açtı..."
Berkay'ın söyledikleri içime su serpmişti. Bayağı rahatladığımı hissediyordum. Bağıra bağıra ağlamamın da etkisi olmuştu tabi bunda.
Gücümü toplayıp kızların yanına gittiğimde Sena'ya ve Derin'e aynı anda sarıldım. Arkamdan da Damla üçümüze birden sarılmıştı. Son taşı Berkay koydu ve kocaman kolları hepimize birden yetiyordu. Sevgi yumağı olmuştuk beşimiz birden. Ben o yumağın içinde arada kalanlardandım.
Uzun zaman sonra ilk kez biraz rahat nefes aldığımı hissettim. Yüzümdeki yerini unutmuş gülümsemem, yavaş yavaş üstündeki tozu atıyordu. Gözüm Sercan'a takıldığında hüzünlü bir gülümsemeyle bizi seyrettiğini gördüm.
Hastane bahçesinde söyledikleri aklıma geldi. Sercan can simidi gibi gelmişti bana. Bizimkilerin kollarının arasından sıyrılarak birkaç adımda Sercan'ın yanına gittim,
+ "Sağ ol... Sen çok iyi bi adamsın.",
diyerek ona teşekkürümü sarılarak perçinledim.- "Ben bir şey yapmadım.",
diyen sesi geldi sarılmama karşılık veren Sercan'dan. Sırtımı sıvazlıyordu bir yandan.Geri çekildiğimizde güven duyan bakışlar vardı ikimizde de.
...
Doktorla konuştuğumuzda, bu şekilde giderse yarın sabaha normal odaya alınacak, duruma göre de en geç bir haftaya kalmaz taburcu edilebilinecekti Gökmen. Bu, iyi değil, çok iyi haberdi...
Herkesin ruh hâli yavaş yavaş kendine geliyordu. Ama benim kavgam hâlâ devam ediyordu. ~Belli ki bu böyle gitmeyecek Deniz. Kim olduğunu bulmak zorundasın. Hayatındaki herkes için, kendinle hesaplaşman gerek! Bu karmaşa ve kaos seni yiyip bitirecek yoksa.~
...
Başından beri olduğumuz yerde, yoğun bakımın önündeydik hepimiz. Bir anda ayağa kalktım. Ani hareketim herkesin bana bakmasını sağlamıştı. Ne söyleyeceğimi, nasıl söyleyeceğimi bilemez hâlde bakındım yüzlerine birer birer. Ne yapacağımı biliyordum ama nasıl anlatacağımı hesaplayamıyordum kafamda...
Gitmek zorundaydım... Her şeyden uzaklaşıp, kendimle kalmak ve kendi hesaplaşmamı yapmak zorundaydım. Biliyorum ki bunu yapmazsam asla toparlayamayacaktım. Ne Gökmen'in ne Derin'in ne de diğerlerinin yüzüne bakamayacaktım yoksa.
Ben orta yerde dikilip ne söyleyeceğimi düşünürken, Derin ayağa kalkıp bana doğru yaklaştı, tam karşımda durdu ve iki elimi birden tuttu. ~Ahh! Hayır bunu yapmasın n'olur. Zaten hiç kolay değil verdiğim karar. Farkında olmadan daha da zorlaştırıyor.~
Derin'e bakmadan konuşmaya çalıştım. Herkes bizi izliyordu,
+ "Ben...",
dedim ve kelimeler boğazıma dizildi. Yutkunmak zorunda kaldım.
~Hadi Deniz. Hadi!~
"Ben... Gidiyorum!"- "Nereye?",
diye sordu Derin anlamsız bakışlarla.Dürüst olmak zorundaydım. Bizim ilişkimizde en ufacık bir yalana bile yer yoktu. Bu yüzden doğruyu söyleyecektim Derin'e,
+ "Yalnız kalmaya, düşünmeye ihtiyacım var. Herkesten uzak olmak istiyorum. Herkese, hepinize zarar veriyorum ve kendime gelmek zorundayım. Kendimi bulmalıyım."Sena bunu duyar duymaz elleriyle ağzını kapatarak ayağa kalktı ama bana doğru bir hamle yapmadı. Ne kadar kararlı olduğumun farkına varmıştı çocukluk arkadaşım. Babam öldüğünde de dağılmıştım ve buna benzer bir şey yapmıştım. Günlerce herkesle iletişimimi kesmiş ve kendi kendimi iyileştirmeye çalışmıştım. ~Çok başarılı olduğum söylenemezdi gerçi... Üstelik babamın ölümünde benim hiçbir suçum yoktu.~ Oysa şimdi tek suçlu bendim. Çocukken de kötü bir şey olduğunda kaçıp saklanır ve korkum geçene kadar çıkmazdım olduğum yerden. Sena bunu biliyordu. Aslında az da olsa Derin hariç diğerleri de biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin Düşünce / GxG
Romance☆ TAMAMLANDI ☆ ______+18______ 'DERİN' ve 'DENİZ'in HIZLI ve TUTKULU AŞK HiKAYESiNE RASTLADINIZ. Tebrikler! :) Her aşkın kendi rengi vardır.. "Gerçek aşkın gücüne inanın!" Uyarı: Homofobik bireylerin okumaması kendi hayrınadır.