Derin Düşünce / GxG

21- D&D Günaydın Sevgilim

...

Gözlerimi açtığımda Derin'in beni izlediğini gördüm. Dirseğiyle yataktan destek alarak elini başında sabitlemiş bir halde gözlerimin içine bakıyordu. Bu nasıl güzel bir manzara böyle? Güne böyle başlamak paha biçilemez! İç geçirip hep böyle olmasını diledim sessizce.

Uyumak üzere yattığımızda güneş yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştı. Derin ne kadar uyuyabildi acaba? Hakikaten haa! Az da olsa uyudu mu ki hiç? Yorgun da görünmüyor. Uyumuş herhalde.

Hayatımda hiç olmadığım kadar mutlu uyandığımı farkettim. Derin de çok mutluydu. Saçlarımı yüzümden çekerken yanağıma bir öpücük kondurdu,
- "Günaydın güzelim."

Elimi yastığımın altına sokup esneyerek, yüzümü biraz daha Derin'e çevirdim.
+ "Gün, şimdi aydı seninle."
Günüm gerçekten de aymıştı. Her günüm böyle aydınlansa ya Derin'le birlikte.

- "Kendini nasıl hissediyorsun? Uykunu alabildin mi?",
diye sordu.

Harikaydım. Çok az uyumuştum ama inanılmaz enerjik hissediyordum kendimi. Dur bi dakika! Yüzünde muzır bi ifade mi var onun? Ohooo... Derin'in sorduğu şey başka Deniz! 'Dün geceden sonra nasılım' diye soruyor. Dün gece mi...? Aman Tanrım! Yaşadıklarımız bir bir aklımdan geçti. Kızardığımı hissettim. Kaç Deniz, kaç, hemen oradan kaç... Kapıya ne bakıyorsun göz ucuyla be? Olmaz! Kapı çok uzak. Buldum, pencere? O da olmaz, kesin aşağı düşersin. Aaaa! Yaa bi dur. Kız nasıl hissettiğini sordu sadece! Ne saçmalıyorsun yine? Bi nefes al, bi sakinleş bee. Kafanı kuma mı gömeceksin Deniz, ne yapacaksın kaçmak için acaba? Deve kuşu musun sen? Hem nereye 'kaç' yahu! Kimden kaçıyorum, niye kaçıyorum ki alla allaaa... Mis gibi geceydi işte. Ufff! Hem de ne mis! Bak yine utandım yaa... Yüzümü yastığa gömdüm kıkırdayarak.

Omzumdan çekerek kendine çevirdi beni yeniden. Bakamıyordum bile yüzüne.
- "Benden utanma güzeller güzelim, kaçma sakın benden. Her şeyimle ben sana aitim, sense bana. Utanacak bişey yok ki bunda.",
dedi sakinleştiren ses tonuyla. Uzanıp burnumdan öptü.

Bu kadın beni hep sakinleştiriyor. Huzur dolduruyor içime. Sesinde, nefesinde bambaşka bir şey var! Şeyhler, şıhlar gelip ders alsın bence Derin'den. O, tarikat kursun ben de müridi olayım. Köpeği olayım... Hemen etkisi altına alacak kadar doğaüstü bir gücü var çünkü. Resmen sadık bir pitbull gibi 'otur' dese oturcam, 'yat' dese yatcam, 'saldır' dese saldırcam... Başımı okşayarak 'aferin' deyip ödül maması verse kızmam, o derece yani. Aslında mama yerine, dün gecekiler gibi ödüller olsa vereceği, valla o saldır demeden bile saldırırım ben. Hiç yormam bile sevgilimi. Gerçekten!

Ne yapıyor, nasıl yapıyor bilmiyorum ama bu hep böyle. 'Köpek gibi sevmek' bu mu oluyor acaba? Herhalde böyle bir şey başka ne olabilir ki? Bende başka açıklaması yok çünkü.

Elini tuttum. Parmaklarından öptüm usulca. Gözleri yine hapsetti kendine.
+ "Bu duygular benim için hâlâ çok yeni. Hem de hepsi. Sen... Nasıl desem? Sen çok tecrübelisin benden, daha önce sevgilin de olmuş. Feyza! Sevişmişsindir de defalarca sen şimdi onunla. Seviştin di mi çok? Çok değildir bence yaa, çok olmasın yani! Ne bileyim, o kızdan önce de başka bi kız olmuştur belki. Olmuş mudur? Olmuştur tabi yaa! Neden olmasın ki? Ama sen benim, mmmm, yani benim bu kulvarda 'ilk'imsin. Kulvar mı? Kulvarda derken yani şey, sen gibi olmadı. Gerçi senin gibi kimse olamaz ama. Bak anlatamıyorum bile.",
Beynimle dilim kavgaya tutuştu, kelimeler meydan okumaya başladı yine. Konuşamıyor, kendimi ifade edemiyordum. Bi nefes alıp, kısacık düşündüm, kelimelerimi toparlamaya çalışıp devam ettim,
"Bak işte bunu mesela bi tek sen yapabiliyorsun bana. Birçok duyguyu seninle keşfediyorum ben. Sürekli aynı şeyleri söylüyormuş gibi hissediyorum ama anlatamıyorum çünkü. Sen, tanıdığım herkesten çok başkasın, bambaşka. Üzerimde bıraktığın etkinin bi tarifi yok.",
biraz daha düşünmek için bekleyip yine devam ettim,
"Benden çok daha fazla cesursun. Hatta daha gözü kara davranabiliyorsun. Ben, seninle yaşadıklarımı yani bu kadarını hayatımın hiçbir evresinde yaşamadım. Şeyy... Dün gecekiler de dahil. Kesinlikle! Aslında utancım daha önce birileriyle birlikte olmadığım, bunu hiç yaşamadığım için değil, başkasıyla ben de birlikte oldum elbette ama böylesi olmamıştı hiç. Bu da ilk mesela. Yani çok sıradan ve öngörülebilir bir sevişmeydi daha öncekiler. Ama sen bu konuda da bambaşka bir dünyaya götürdün beni. Hatta öteki dünyaya bile gönderiyordun neredeyse. Ölüyordum az kalsın.",
dedim düşündüklerimi açıkça söyleyerek. Daha doğrusu söylemeye çalışarak!