BÖLÜM31 "BİR BARDAK ÇAY"

29.5K 1.2K 48
                                    

Zihnimde Aslan'la yattım, Aslan'la uyandım. Birkaç gündür garip bir ruh halindeydi. Bunu biliyor ama ona neler olduğunu tahmin edemiyordum. Bildiğim tek bir şey vardı, o da onunla ilgili bir sürü bilinmezliğin içinde olduğumdu.

Ceren'in yanına gideceğim için, özenle hazırlandım. Siyah dar pantolon altına, deri çizmeler; üzerine de hoş yeşil renkte vücuduma yapışan geniş yakalı bir bluz giydim.

Saçlarımı balık sırtı ördüm. Üzerime de montumu alıp, odamdan çıktım. Beni salonda bekleyen Hakan'la birlikte arabaya indik. Aslan'la ilgili bilinmezliklerimin bir kısmını aydınlatma umuduyla, çekinerekte olsa Hakan'a karşı ilk adımımı attım;

''Kaç yıldır Aslan'ın yanındasın?''

''Dokuz'' cevabı yalnızca cevap vermek içindi. Daha fazlasını istemediğini sıkkın mimiklerinden ve verdiği cevaptan anlamıştım. Hakan'ın tepkisi netti, daha fazlası için zorlayamazdım. Yolculuk boyunca ikimizde gerginlikte oturduk.

Araba durdu ve Hikmet Bey'in evine kadar Hakan bana eşlik etti. Hakan'ın sürekli oflaması dikkat çekiciydi. Bu gerginlikten bir an önce kurtulmak istiyordum. Kapının ziline bastık ve beklemeye başladık.

Ben kapıyı herhengi bir görevlinin açmasını beklerken, karşıma çıkan Hikmet Bey'e şaşkınlıkla bakakaldım. Kapıyı açan kişi Ceren'de olabilirdi ama Hikmet Bey, bugün görmeyi düşündüğüm kişiler arasında bile yoktu.

Hikmet Bey gayet rahat bir tavırla Hakan'a selam verdikten sonra beni içeri aldı. Samimi bir şekilde karşıladı ve birlikte salonda ilerlemeye başladık. Oldukça hoş bir ev sahibi olduğunu söylememe gerek var mı? Beni kibar bir şekilde, oturma odasına aldı ve koltuktaki yerimi aldım. Ben etraftan çıkabilcek herhangi bir Ceren beklerken, Hikmet Bey karşıma oturdu.

''Eylül, seninle baş başa konuşmayı çok istiyordum'' Korkmalı mıyım şu anda? Ne söyleyeceğimi bilemez bir halde, Hikmet Bey'e baktım. Şu anda yanımda Aslan'ın olmasını her şeyden çok isterdim.

''Eylül, seni kızım gibi görüyorum. Buna ister kızım gibi, istersen yakın görmek diyelim. Adlandırması önemli değil. O yüzden lütfen benim yanımda rahat ol''

''Hikmet Bey kabalık yapmak istemem, iyi niyetinizi ve sevgi dolu kalbinizi görebiliyorum, teşekkür ederim ama beni kızınız gibi görmeniz, kızınız olduğum anlamına gelmez.  Bu yüzden elimden geldiğinde rahat davranmaya çalışıyorum ama ne siz, ne de Aslan... benim dünyama çok uzak insanlarsınız''

İçimden kusarcasına söylediğim bu lafları, Hikmet bey kaşlarını havalandırarak karşıladı. Geniş top sakalını eliyle sıvazladı. Acaba kabalık mı etmiştim ya da Aslan'la aramdaki saçma şeyi bilmiyorduda kafasını mı karıştırmıştım?

Belkide Hikmet Bey'in tarafından bakınca yaşadıklarım oldukça saçma gözüküyordu. Hiçbir şey bilmiyorum..

''Eylül, yaşadıkların ve bundan sonra da yaşayacakların oldukça zor şeyler olacak. Kimsenin hayatı kolay değil, inan bana. Bu süreçte benim senin yanında olduğumu unutma. Çekinmeden buraya gelebilirsin ya da benden yardım istersen, yardım edebilirim''

Söyledikleri komikti. Hikmet Bey'e şu anki yaşamımın ne kadarından bahsetmeliydim? Ya da o ne kadarını biliyordu?

Ondan Aslan istediği sürece yardım isteyebilirdim ya da Aslan izin verdiği zamanlarda buraya gelebilirdim tıpkı bu günkü gibi...

''Eylül ben zeki ve her şeye hakim bir adamım. Aslan'la arandaki şeyi görüyorum. Neler hissettiğini de anlamaya çalışıyorum''

Yüzüm birden alev alev yandı. Katılaşan boğazımı ıslatmaya çalışarak sordum;

KARANLIĞIN YÜZÜ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin