BÖLÜM26 ''YASAK ODA''

27.8K 1.2K 265
                                    

Herkese iyi bayramlar,

Perimlerimle birlikte hazırladığımız bayram hediyenizi buraya bırakıyorum ve iyi okumalar diliyorum :)

**

Dün geceden dolu olan kafamla kalktım. Zaten eve geldiğimizde ben de Aslan'da berbat durumdaydık. Herkes odasına geçmişti. Üstümdeki elbiseyi bile çıkarmadan yatağıma yatmıştım. Gözlerimdeki makyaj iğrenç bir hal almış, gözlerimin yaşarmasına neden olmuştu.

Gerginlikle yataktan kalktım, kendimi gerçekten berbat hissediyordum. Saat oldukça erkendi, henüz altı bile olmamıştı.

Üzerimdeki elbiseyi çıkarıp, banyoya doğru gittim. Küvetin suyunu açtım. Makyaj temizleme mendiliyle yüzümü iyice temizledim. Üzerimdeki iç çamaşırlarından da kurtulup, kendimi sıcacık suyun içine hapsettim.

Sıcak su o kadar iyi gelmişti ki... Elime şampuan dökerek saçımı güzelce yıkadım. Biraz daha suda durduktan sonra, vücudumu da yıkayıp sudan çıktım. Banyodan çıkmadan saçımı da kuruttum ve kıyafet odasına gittim.

Kahverengi bir kazak ve kot pantolon giydim. Saçımı balık sırtı ördüm. Odamdaki kıyafetleri toparlayarak biraz zaman geçirdim. Saate baktığımda yediye beş vardı. Yapacak bir şeyim olmadığı için, kendime kahve yapmaya karar verdim.

Merdivenlere yöneldiğimde bağırma sesleri duydum. Sesin Aslan'a ait olması ve Aslan'ında evde olması garip gelmişti. Bu yüzden adımlarımı salona doğru çevirdim. Sabahları uyandığımda çoğunlukla Aslan işe gitmiş olurdu.

Salondan içeriye girdiğimde, Aslan'ı telefonla hararetli bir şekilde konuşurken buldum. Sol elinde tuttuğu gazeteyi sinirle sallıyor, bir yandan da karşı tarafı dinliyordu. Üzerinde siyah renkte bir gömlek vardı. Gömleğinin ilk üç düğmesi açıktı, alnına düşen saçları, sinirli ve dağınık görünüşüyle korkunç bir güzellik yansıtıyordu...

Gelen ayak sesleriyle, panikle arkamı döndüm. Aslan'ı gizli gizli dinliyormuşum da yakalanmışım gibi hissettim. Halbuki görüntüden şoka girmiş bir halde burada duruyordum. Hakan gergin bir tavırla bana baktı, ardından salondan gelen şiddetli sese kafamızı çevirdik ikimizde.

Aslan elindeki telefonu sinirle odanın içine savurmuştu ve telefon orta sehbasının üzerindeki cama sertçe çarpmıştı. Aslan'ın gözleri benimkilerle buluştuğunda yutkundum. Siyah incileri ne kadar da korkunç gözüküyordu.

Aslan'ın bana kızacağını düşünürken o gayet sakin bir sesle ''Günaydın, ne kadar erkencisin bugün'' dedi.

Titreyen ellerimi önümde birleştirdim. Sanki tanık olmaman gereken bir sahneye tanık olmuş gibiydim ve kendimi huzursuz hissediyordum. Açıkça söylemeliyim ki, Aslan'ın hali beni korkutmuştu.

''Şey- bilmiyorum bu sabah erkenden kalktım''

Aslan sanki korkutuğumu anlamışta, beni sakinleştirmek istiyor gibiydi. Uzun bacaklarıyla yanıma doğru yürüdü. Bana yaklaştıkça kalp atışlarım hızlanıyordu. Elindeki gazeteyi Hakan'a uzattı ve bana dönerek

''O zaman üstüne bir şey al da birlikte kahvaltı yapalım''

Aslan demek koca bir şaşkınlık kümesiydi.

Kafamı sallayıp, hızlıca odama doğru yürüdüm. Üzerime taba rengi bir ceket aldım ve hızlıca odamdan çıktım. Aslan'da üzerine ceketini giyer bir şekilde yanıma doğru yürüdü. Birlikte merdivenleri indik. Kapıya çıktığımızda iki tane arabayla karşılaştım.

Hazırda bekleyen iki araba? Aslan'la birlikte hızlıca arabaya bindik. Hakan'la birlikte bir koruma daha bizimle arka tarafa oturunca gerçekten kendimi garip hissettim. Neler oluyordu?

KARANLIĞIN YÜZÜ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin