12

1.2K 77 1
                                    

"Yüzmeye gidelim."diyor.

"Hey denizin hâlâ yeterince sıcak olduğunu düşünmüyorum."

"Dalga sauna değil bu. Asla istediğin sıcaklığa erişemeyeceğini biliyorsun."

Gözlerimi deviriyorum.

"Yarım saate hazır ol. Eşyalarımı alıp geliyorum."diyor ve gidiyor.
Müthiş bir enerjisi var. O giderken ona arkadan bakakalıyorum.

Sonra birden yüzüm düşüyor. Ben çok iyi yüzemem. Keşke ona bunu söyleseydim. Pek eğlenceli olmaz gibi geliyor. Moralim bozuk bir şekilde mayomu ve havlumu hazırlıyorum.
Yarım saat sonra geri geliyor. Güneş batmak üzere, plajda pek insan kalmamış.

" Ben çok iyi yüzemiyorum. Yani çok derine gidemem baştan söyleyeyim." diyorum hafif buruk bir sesle.

Bana dönüp dilini ısırarak yavaşça elimi tutuyor.
"O zaman Derin sana gelir." Beni usulca yanağımdan öpüyor. Bu öpücük etraftaki tek tük insanın dikkatini çekmeyecek ama iliklerime kadar hissettiğim çok ateşli bir öpücük. Ona sırılsıklam aşık mı oluyorum?

Beni elimden tutarak denize sürüklemesine izin veriyorum. Üzerindeki ince kıyafeti ufak bir hamleyle çıkarıyor. Ben de aynı şekilde üstümdekilerden kurtuluyorum parmak ucumla suyu kontrol ediyorum. O etkilenmeyerek denizin içine yürüyor.
"Hey bekle"
"Hadiii gel artık."
"Tamam" diyip cesaretimi topluyorum. Bu sefer başarıyorum. Belime kadar giriyorum denize.
Ona bakıyorum, o çoktan göğüs hizasında bir yerde beni bekliyor. Suyun boynundan aşağı doğru inmesi ve damlacıkların gün batımının kızılında parıltılar oluşturması şahane bir görüntü yaratıyor.

Nereye baktığımı fark ederek gülümsüyor.

"Ne? Bunları mı istiyorsun?" diye memelerini kavrıyor.

"Hadii gel!"

Birden etrafıma bakınıp anlamamış gibi yapıyorum.

"Ne ?! Ne" kulaklarıma kadar kızarıyorum.

"Hey kes şunu." diyorum gülerek.

O hala memelerini kavramış denizin kaldırma kuvvetiyle sağa sola sallarken ben tekrar tekrar etrafta kimsenin olup olmadığını kontrol ediyorum.

"Sen gelene kadar bunu yapmaya devam edeceğim."diyor.

"Tamam tamam" diyorum elimle dur işareti yaparak.

"Geliyorum." yavaşça ona doğru gidiyorum .

O da o garip hareketi yapmayı bırakıyor. Yeterince yaklaştığımda destek almak için belinden tutuyorum. Kafamız dışında bedenimizin tamamı suyun içinde. Suyun için de bile onun diken diken olan ufak vücut kıllarının yarattığı pürüzü hissedebiliyorum. Bu bile bana seksi geliyor. Onunla ilgili her şey ne kadar güzel. Gün batımı arkasında, yüzü tam önümde. Hangisi daha güzel diye sorsalar o an "o" demek için bir an bile tereddüt etmezdim.

Ellerimi omzuna koyuyorum. Bu sefer o beni belimden kavrıyor.

" Bekle şimdi."diyor.
"Ne, noldu? Nereye gidiyorsun? Derin??" Denize dalıyor.

Bacaklarımdan tuttuğunu hissediyorum o kadar heyecanlanıyorum ki nefesim kesiliyor. Naptığını anlamaya çalışırken göbeğime değen dudaklarını hissediyorum. Tuhaf ama mükemmel bir his ... yavaş yavaş göbek deliğimden yukarı çıkıyor. En son kalbimin üstüne denk gelen yeri öperek sudan çıkıyor. Tepkimi ölçmek için yüzüme bakıyor.

"Nesin sen böyle?" diyorum hayranlığımı belli ederek.

Etrafa bakıyor. Niyetini anlayıp suyun altına onunla birlikte giriyorum. Gözlerimi açamasam da yüzünü bulup dudaklarına yapışıyorum. Öylece dışarı çıkıyoruz. Birbirimizden ayrılmadan nefes almak iki aşık için ne ifade ediyor o an anlıyoruz. Sonra ayrılıp birbirimize bakıyoruz.

"Nasıl anladın?" diyor gülerek.
Skam'dan bir sahneden bahsettiğini biliyorum. Beraber daha önce izlediğimiz bir sahne.

"Hissettim." diyorum.

Konuşmadan birbirimizi anladığımız daha doğrusu aynı hisleri aynı anda paylaştığımız o özel dönem böylece başlıyor.

DERİN DALGA (G×G)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin