DERİN DALGA (G×G)

30

Ertesi hafta gelecek dönem  oynanacak bir oyunla ilgili kararlar vermek için okulun içindeki küçük bir sahnede buluşuyoruz.
Daha önce görmediğim birkaç yüz görüyorum. Biraz erken geldiğim için Aylin'i etrafta göremiyorum. Diğerlerini de pek iyi tanımadığım için fazla dikkat çekmeden bir köşede oturmaya başlıyorum. Telefonumu çıkarıp bildirimlere bakarken yanımda bir gölge beliriyor. Buket'in tepemde ileri geri sallandığını fark ediyorum.
"Selam. Arkadaşların yok mu?" diyor.

"Aylin ve Arda'yı kastediyorsan neredeler bilmiyorum. Otursana."diyorum yanımdaki koltuğun oturağını indirerek. İkiletmeden oturuyor. Bir şeyler söylemesi gerektiğini düşünüp kıvranmaya başlıyor. Onu biraz rahatlatmak için,
"Sen oyuncu musun yoksa ekipten misin?"

"Dekorasyon işlerine bakacağım."

"Yaa öyle mi? Ben de sanırım. Kesin değil."

Buna sevinmişe benziyor.

"Aylin sanırım esaslı bir rol kaptı."diyorum konu açmak için.

"Yaa öyle mi?" diyor.

Aylin'le aralarındaki muhabbeti hatırlayıp söylediğimin tuhaf kaçtığını fark ediyorum. Toparlamak ve hemen bir şeyler söylemek için,
"Aslında iyi kızdır." diyorum. Bu söylediğim daha da tuhaf kaçıyor.

Suratıma bakıp gülümsüyor.
"Pek yakından tanışma fırsatımız olmadı."diyor kaşlarını umutsuz bir şekilde kaldırarak.

Ben sohbetimiz bitti sanıp geriye doğru yaslanıyorum. Etrafıma bakınırken sanki bir şeyler öğrenmek ister gibi, "Sanırım beni erkek arkadaşından kıskandı." diyor.

Demek istediği şeyi anlamayıp yanına yaklaşıyorum, "Hım, efendim?"

Sanırım açıklayamayacağını düşünerek,
"Ehmm, unut gitsin." diyor.

Biraz düşünüp, "Aylin mi?" Gülmeye başlıyorum. "Aylin'in erkek arkadaşı yok ki." Sonra onun bu soruyu sorarkenki ciddiyetini hatırlayıp gülmeyi kesiyorum.
"Oh Arda'dan mı bahsediyorsun?"
Ben konuştukça onun kızarmaya başladığını fark ediyorum.
"Bizim yakın bir arkadaşımız."

Konuşmayı bitirmek için nazikçe gülümsüyor. Rahatlamışa benziyor.

Uzaktan Arda ve Aylin'i görüyorum yanımıza geliyorlar. Arda, "Selamlar. Napıyorsunuz böyle uzaklara saklanmış?"
Aylin de meraklı gözlerle ikimize bakıyor.
Buket Aylin'e bakıyor ve Buket'in biraz gerildiğini fark ediyorum.
"Hiç öyle havadan sudan konuşuyorduk." diyorum Buket'e güven vermek için. Buna minnettarlığını göstermek için içten bir bakış atıyor.

Buket hafiften ayaklanıyor.
"Neyse... sonra görüşürüz Dalga... Arda... Aylin."diyor tek tek başıyla selam verip çantasını alarak uzaklaşıyor.

Herkes toplandığında belirli bir tarihte oynanması planlanan kısa bir oyundan bahsediliyor. Oyuncu seçimleri ve destek ekip  tamamlandıktan sonra senaryonun gönderileceği söyleniyor. Toplantı bitince dağılıyoruz.

***

Dönüş yolunda Aylin'le otobüse biniyoruz. Yorgunluktan başını omzuma yaslıyor. Ben de başımı ona yaslıyorum. Pozisyonunu bozmadan
"Hey Dalga!"diyor.

"Efendim yavrum."

"Bugün Buket'le ne konuşuyordunuz?"

Bu beklenmedik soruyu hatırlamaya çalıştıktan sonra yanıtlıyorum. "Sen ve Arda'yı sordu. Sizi birlikte sanıyormuş. Onu kıskandığını düşünmüş." Bu fikri hâlâ komik bulup kıkırdamaya başlıyorum. Aylin omzumdan başını kaldırıp doğruluyor. Kaşlarını çatıp yüzüme bakıyor, "Ciddi misin?" diyor ve gülmeye başlıyor.
"Ee sen ne dedin?"
"Arkadaş olduğunuzu söyledim."
Aylin gülümsemesini bozmadan camdan bakmaya başlıyor. Olayın sonrasında Buket üzerindeki gözlemlerimi hatırlayarak masum bir yorumda bulunuyorum,
"Galiba Arda'dan hoşlanıyor."