DERİN DALGA (G×G)

40

Aylin ve Arda'yı karşıma alıp sakinleştirmeye çalışıyorum.

"Derin nefes alıyoruz." Onlarla birlikte alıyorum. "Veriyoruz."

Buket elinde iki şişe suyla koşarak yanımıza geliyor. "Heh! Aldım, geldim. Her şey tamam mı? Kaç dakika kaldı?"

"Dekan hâlâ konuşuyor. Hiçbir fırsatı kaçırmaz."diyor Arda şişenin kapağını açmaya uğraşırken etrafına bakınıyor. "Selin hazır değil mi acaba?"

"Soyunma odasında gördüm, hazırdı. Birazdan gelir." diyor Buket.
Sonra Aylin'i baştan aşağı inceleyerek. "Sen iyi misin?" diye soruyor.

"Heyecanlıyım sadece." diyor Aylin gülümseyerek.

"Normal. O heyecanlanınca kızarıyor böyle." diyorum.

Burada daha fazla beklemenin anlamsız olduğuna karar verip,
"Tamam biz öyleyse seyircilerin arasına gidiyoruz Buket'le. Video çekmeye çalışacağız." diyorum.

Gitmeye niyetlenirken durup ekliyorum,"Kendimi veliniz gibi hissediyorum. Çok gururlu bir an."
Çok ciddi bir şekilde elimi Arda ve Aylin'in yanaklarına götürüyorum. "Bol şans çocuklar. Provalardaki gibi... size güveniyorum."

"Hiçbir provaya gelmedin." diyor Arda.

"Biliyorum benim için de sürpriz olacak." diyerek başımı sallıyorum.

Beni kovmaları üzerine oradan ayrılıyorum. Kalabalık arasında kendime bir yer bulup Buket'i elimle yanıma çağırıyorum. Buket yanıma oturuyor. "Neredeydin? Seni kaybettim sandım."

"Bir arkadaşımı gördüm de... selam verdim."

"Yaa..."  diyorum geldiği yöne bakarak. Gözlerim bilinçsizce Derin'i arıyor ,tek arkadaşı oymuş gibi. Bu kalabalıkta bulamayacağımı fark edip vazgeçiyorum . Aramayı bırakıp telefonu video moduna ayarlıyorum.

***

Oyun bittiğinde tekrar büyük salondan çıkıp sahne arkasına gidiyoruz. Aylin ve Arda'ya sarılıp tebrik ediyorum.
"Eee kutluyor muyuz?"diyor Arda elini havaya kaldırarak.

"Tabii ki." diyor Aylin. "Selin sen de geliyorsun değil mi?"

Selin, "Tabii ki." diyor. Arda'nın yüzünde bir gülümseme beliriyor.
Buket,"Tamam salon yavaş yavaş dağılıyor. Siz üzerinizdekilerden kurtulup normal kıyafetlerinizi giyin.  Biz de buraları toparlarız Dalga'yla. "

Aylin, Buket'e bir bakış atıyor. Bir konuda anlaşmış gibi gülümsüyorlar. Bu durumu tuhaf bulup aralarındaki ilişkinin boyutunu öğrenmek için Buket'i sıkıştırmayı düşünüyorum.

Boş sahnade sandalyeleri ve oyunda kullanılan birkaç eşyayı toplarken Buket'e, "Aylin'le nasıl gidiyor?" diyorum. Sorum üzerine sandalyesini katlamayı bırakıp doğrularak bana bakıyor. Oluşan sessizlikten dolayı ben de sandalyeyi bırakıp ona dönüyorum. Kaşlarını kaldırmış şaşkınlıkla bana bakıyor, "Ne nasıl gidiyor? Aylin sana bir şey mi söyledi?"

"Ne konuda?" diyorum anlam veremeyerek.

"Ne nasıl gidiyor?"diyor tekrar kafası karışarak.

Asla anlaşamadığımızı fark edip elimle "boş ver" hareketi yapıyorum ve sandalyeleri toplamaya geri dönüyorum.

Buket "Aylin sana benimle ilgili bi' şey söyledi mi?" diyor bu konuyu önemsiz gibi göstermeye çalışan bir sesle.
Gülümseyerek işime devam ediyorum. "Tabii ki... Çok iyi biri olduğunu söylüyor."