Tüm yol boyunca Aylin'in söylediklerini düşünüyorum.
Parkta yürürken önceki gün Derin'le oturup konuştuğumuz yere kadar geliyorum. Gözüm takılıyor ve Derin'le o günkü konuşmamız aklıma geliyor.
Düşündükçe yavaş yavaş tedirgin olmaya başlıyorum. Acaba göremediğim şeyler mi var diye şüphelenmeden edemiyorum. Neden Aylin konusunda Derin kadar iyimser olamıyorum diye merak ediyorum.
Öyleydim sanıyorum.
En azından Aylin'in hâlâ ısrarlı bir şekilde herhangi birine, herhangi bir şekilde bağlanmayı reddetmesi beni şüpheye düşüren şey oluyor.
Bir iç çekerek oraya çöküyorum. Ellerimle gözlerimi ovuşturuyorum.
Derin'in yakınımıza taşınmak gibi bir kararı bana haber vermeden gerçekleştirmesi, beni belli etmesem de rahatsız ediyor. Seviniyorum fakat...
alanıma müdahale edilmiş gibi hissediyorum.
Mesaj sesiyle düşüncelerimden sıyrılıyorum.
Arda:
[Partilerin aranan yüzü ben, Derin tarafından bir kutlamaya davet edildim. Vuhuuu! Kız arkadaşın hepinizden daha çılgın. Üzgünüm, yeni en yakın arkadaşım o artık. Aylin'e söylersin.]
Sırıtarak cevap yazıyorum.
[Kendin niye söylemiyorsun? Evde değilim.]
Arda
[Telefonu kapalı. Yanındasın sanıyordum.]
Bir süre Arda'nın mesajına bakıyorum. Sonunda kısa bir cevap yazıyorum.
[Evdedir. Akşam görüşürüz.]
Telefonu kapatıp eve gitmeye karar veriyorum.
***
Eve vardığımda Aylin'i orada bulamıyorum. Sakin bir şekilde kapıyı kapatıp içeri giriyorum. Kendimi koltuğa bırakıp biraz uyuyorum.
Zil sesiyle uyanıyorum. Saati kontrol etmeye fırsat kalmadan ısrarla çalan kapıyı açmaya gidiyorum. Karşımda Derin'i görüyorum.
"E hazır değilsin." diyor gözlerini iyice açarak. "Saçlarına n'oldu? Uyuyor muydun?"
"Uyuyakalmışım. Saatin farkında değilim. Gelsene içeri. Ben de üzerimi değiştireyim."
Derin içeri girip kapıyı kapatıyor. "Aylin yok mu?"
"Yok, sabah çıkmış . Bir daha göremedim."
"Hadi ya... baş başayız yani?"
Gülümseyerek, "Yüzümü yıkamama izin ver." diyorum.
Derin bana bir kahve hazırlamaya gidiyor. Ben de banyoya gidip kısa bir duş alıyorum. Çıktığımda kapalı telefonumu açıp bildirim var mı diye bakıyorum. Sadece Derin'den ve Arda'dan birkaç mesaj görüyorum.
Aylin'den bir mesaj görmeyince merak etmeye başlıyorum. Elimde telefonla içeri gidiyorum.
"Derin, Aylin'den haberin var mı?"
"Hımm Arda'yla gelecekmiş akşam. Sen bilmiyor muydun?"
"Hı haberleşmemiştik de o yüzden sordum. Sizin iş tamamen halloldu değil mi?"
"Anlaştık. Birkaç evrak işi var sadece. "
Bana uzattığı kahveyi alarak teşekkür ediyorum. Bir yudum alıp tezgaha dayanmış duran Derin'e bakıyorum.
"Benimle neden konuşmadın buraya taşınacağını?" diyorum sakin bir sesle.
Derin, "Söylemiştim. İş bulmadan..."
diye söze başlıyor.
Zaten duyduğum şeyleri tekrarlamasına izin vermeyerek sözünü kesiyorum.
"Onu demiyorum. Sorduğum farklı bir şey."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİN DALGA (G×G)
Romance#LGBTİQ+ (tamamlandı) Dalga, yabancı bir yerde geçireceği yazı unutulmaz kılan biriyle tanışıyor. İlk aşkının tüm tazeliğini ve yoğunluğunu hissettiren bu hikayede kahramanımızın anılarına ve duygularına eşlik edeceğiz.
