"Anne, daha önce de söylediğim gibi gelmenize gerek yok. Ben oynamıyorum bile.""Ee ne yapıyorsun o zaman?" diyor annem ikna olmamış gibi.
"Mukavvadan ağaç falan kesiyorum dekor için." diyorum. Esprime gülmemeleri beni ciddiye aldıklarını gösteriyor.
Bana görüntülü sohbet ekranında bir süre ifadesizce bakan anne babama şaka yaptığımı sonunda açıklamak zorunda kalıyorum.
"Anne şaka yapıyorum. Neyse sonuç olarak gelmeyin, tamam mı? Bak, tamam deyin. "
"Tamam öyle olsun." diyor babam. "Sen bizi istemiyorsun anladık."
O sırada salona giren Aylin'e bir bakış atıyorum. Aylin yanıma gelip, "Selamlar. Nasılsınız Hilal teyze, Murat amca?"diyor ve beni kurtarıyor. Telefonu elimden alarak samimi bir sohbet başlatıyor.
"Size de amca/teyze demek içimden gelmiyor. Gencecik insanlarsınız."Gözlerimi devirerek Aylin'i onlarla baş başa bırakıyorum. Aylin ufak tefek şakalarını yapıp anne babamla bir süre gülüştükten sonra görüşmeyi sonlandırıyor. Sonra bana dönüyor.
"Ne o? Hâlâ sinirli misin?"
"Bilmem. Öyle miyim acaba?" diyorum kucağımdaki yastığı ona atarak.
"Dalga lütfen ya..." gelip bana sırnaşıyor. "Hem bahsettiğine göre görüşmeniz iyi geçmiş. Sorun ne?"
"Sorun, senin benim tarafımda olduğunu unutman." diyorum parmağımla kendimi işaret ederek.
"Bu işte bir taraf olmadığını sanıyordum."
"Evet yok... ama yine de seni kendi tarafımda istiyorum. Onu hâlâ deli gibi seviyor olduğumu fark etmek hiç yardımcı olmadı."
"Ne konuda?" diyor gözlerini kısarak.
Omzumu silkiyorum,
"Bilmem...mesela bunca zaman sonra karşıma çıktığında kendimi onun kollarına bırakmamak gibi bir konuda.""Kendini bırakmak derken...ne oldu? Bir kere her ne yaşandıysa buna ben sebep olmadım."
"Biliyorum." diyorum ellerimle yüzümü kapatarak derin bir nefes veriyorum.
"Her şey yoluna girecek."diyor eliyle omzumu sıkarak.
Sonra ellerimi yüzümden çekip onun yüzüne baktığımda bana bir şey söylemeye niyetlendiğini fark ediyorum. "Ne oldu?"
"Buket yemeğe geliyor."
"Bize mi?"diyorum şaşırarak. "Arda da var mı?"
"Hayır, tek gelecek." diyor. "Arda'nın sınavı var. Biz de ezber çalışacağız."
"Hmm.."diyorum kaşlarımı kaldırarak. "Pardon, Buket'in çalışacağı pasaj hangisi tam olarak? Rol açığı falan mı vardı?"
"Hayır bana yardım edecek.
Senin beni çalıştırırken çok duygusuz, sinirli ve hevessiz olduğun hakkında şikayet edince birlikte çalışabileceğimizi söyledi.""Ben mi duygusuz ve sinirliymişim?" diyorum alınarak.
Kendimi savunmaya geçiyorum.
"Senin bölünlerini ben ezberledim, sen daha ezberleyemedin. Burada suçlu ben mi oldum ezberin sıfır diye?""Ufak bir kıskançlık seziyorum galiba." diyor sırıtarak.
"Hayır. Ufak bir yerme seziyorsun." diyorum aynı sinir bozucu sırıtışı yapmaya çalışarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİN DALGA (G×G)
Romance#LGBTİQ+ (tamamlandı) Dalga, yabancı bir yerde geçireceği yazı unutulmaz kılan biriyle tanışıyor. İlk aşkının tüm tazeliğini ve yoğunluğunu hissettiren bu hikayede kahramanımızın anılarına ve duygularına eşlik edeceğiz.