45

615 52 7
                                    

Elimdeki son koliyi de bırakıp ortadaki üçlü koltuğa kendimi bırakıyorum. Derin de aynı şekilde yanıma yığılıyor ve başını omzuma yaslıyor.

"Vay be! Çok az eşyanız var." diyorum neredeyse boş eve şöyle bir bakarak.

"Minimalizm." diyor Derin ve doğrulup elinde kutuyla kapıdan içeri girmeye çalışan Buket'e yardım etmek için kalkıyor.

"Her şey taşındı mı?" diye soruyor Buket'e.
"Son kutu aşağıda kaldı." diyor Buket nefes nefese.
Derin, "Tamam. Sen otur,ben alır gelirim." diyor ve evden çıkıyor.

Nefesini düzene sokan Buket gelip tekli koltuklardan birine oturuyor. Benimle konuşmak istediğini belirttiğinden beri neredeyse ilk defa başbaşa kalıyoruz. İkimiz de ilk önce kimin konuşması gerektiğine karar veremiyoruz. Sonra ikimiz de aynı anda konuşmaya yelteniyoruz.

"Eviniz hayırlı..."
"Dalga, ben..." 

Aynı anda susuyoruz. Buket'e devam etmesi için başımla onay veriyorum.

"Son zamanlarda bana biraz mesafeli davranıyor ve acaba fark etmeden yanlış bir şey mi yaptım diye merak ediyorum." diyor Buket sonunda. Bir anda ortaya bıraktığı bu cümlesiyle ikimiz de bir sessizliğe gömülüyoruz. Ona ne diyeceğimi düşünüyorum.

"Ehmm... Aylin biraz..."

Lafı geveleyip duruyorum. Buket meraklı gözlerle bana bakıyor.

"Bana karşı da öyle." diyorum en uygun cevabın bu olduğunu düşünerek. "Yani sana özel bir şey olduğunu sanmıyorum." diye ekliyorum.

Halbuki ona özel olduğunu biliyorum. Yalan söylediğimden yüzüm kızarıyor. Buket ise söylediklerim üzerine, tuttuğu nefesini bırakıyor ve hafifçe gülümseyerek geriye yaslanıyor. Rahatlamışa benziyor.
"Ben de benimle ilgili bir şey olduğunu sanmıştım."

"Neden seninle ilgili bir durum olsun ki?" diyorum ve önümdeki  bardağa uzanıp soğuk sudan küçük bir yudum alıyorum.

Buket kızarıyor. "Evet. Neden benimle ilgili bir durum olsun? Saçmaladım işte." diyor ve tuhaf bir şekilde gülümseyerek olayın üstünü kapatmaya çalışıyor.
Sonra aklına bir şey gelmiş gibi ciddileşiyor. "Peki neden böyle davranıyor?"

Sorusu karşısında kıpırdanmayı bırakıp ağzımda biriktiriğim suyu yutuyorum. Boğazımdan gılık diye bir ses çıkıyor.  "Imm bilemiyorum... Aylin anlaşılması zor bir insan."

"En yakını sensin sanıyordum. Seninle konuşmaz mı?" diye soruyor.

"Konuşur konuşur. Niye konuşmasın? Sadece bazen böyle içine kapanır. "

Buket anlamlı bir şekilde başını sallayarak cevabımı kabul ettiğini onaylıyor. Gözü yerde bir noktaya dalıyor ve düşünmeye başlıyor. Bense etrafıma bakarak daha fazla soru gelmeden oradan uzaklaşmanın yolunu arıyorum.

Derin'in ayak sesleri imdadıma yetişiyor. Sevinerek hemen kalkıp onu kapıda karşılıyorum. Elindeki kutuyu alıyorum. Derin elleri boşaldığında yüzüne düşen saçlarını önünden çekerek, "Merdivende Aylin'i gördüm. Telefonla konuşuyordu. Sanırım biri hastaymış." diyor.

Elimdeki kutuyu yere bırakıyorum "Nasıl yani? Kim hasta?"

"Bilmiyorum. Eve dönmekten bahsediyordu. Gidip bir bak istersen."

Elimi çeneme koyarak ,"Acaba Zeliha teyzeye mi bir şey oldu?" diye tahmin yürütüyorum. "Ben bir gidip bakayım."
Derin'i hızlıca öpüp çıkıyorum.
"Tamam canım." diyor.

Arkamdan Buket'in Derin'e nolmuş diye sorduğunu duyuyorum.

Aşağı inip anahtarla kapıyı açıyorum. Evde bir sessizlik hakim ve Aylin'i göremiyorum. Doğruca odasına gidiyorum. Aylin sakince çantasına eşyalarını yerleştiriyor. Benim geldiğimi duyunca dönüp bakıyor.

"Nereye yolculuk?" diyorum kapı kolundan tutup sarkarak.

"Annem biraz hastalanmış." diyor.

Yanına gidip yatağın kenarına oturuyorum. Aylin çantasını  hazırlamaya devam ediyor. "Gelmeme gerek olmadığını söyledi ama yine de içim rahat etmedi. Hem onu biraz özledim, yanına gideceğim."

"Hadi ya!" diyorum. "Geçmiş olsun."

Sonra yatağa yaydığı kıyafetleri katlamasına yardım ediyorum.
"Kaç gün kalacaksın? Derslerin..."

"Devamsızlık sorun değil." diyor. "Notları da Arda'dan alırım. Zaten çok kalmayacağım. İki üç gün, en fazla bir hafta dururum."

"Anladım." diyorum sessizce katlamaya devam ederek.

Aylin katlamayı bırakıp bana bakıyor. O durunca ben de durup ona dönüyorum. Yavaşça yüzünde bir sırıtma beliriyor. "Ne? Ne var ?" diyorum.

"Aağh.. Burada bensiz ve tek geçireceğin ilk bir hafta olacak. Korkar mısın?"

"Ne? Ne korkması?" diyorum.

"E dudakların niye büküldü o zaman?"

Elimi dudaklarıma götürerek kontrol ediyorum. "Öyle mi oldu?"
Aylin aramızdaki eşyaları arkamıza itiyor ve yanıma yaklaşıyor.

"Zeliha teyze hasta diye..." cümlemi yarıda bırakıp başka bir şey düşünüyorum. "Seninle gelmemi ister misin?"

Aylin kaşlarını çatıyor. "Ne? Neden?"
Sonra uzun bir nefes verip gülümseyerek ekliyor. "Gerek yok Dalga. Yine de sağ ol."

Aylin'in omzuna başımı yaslıyorum. O da benim başıma başını yaslıyor.
"Zeliha teyzenin böreklerini özlemiştim." diyorum dudaklarımı bükerek.

Aylin gülerek, "Ben sana getiririm." diyor. Aramızın düzeldiğini hissetmemle içime bir huzur doluyor.

Başımı Aylin'in omzundan kaldırarak, "Buket'le konuştuk." diyorum.

"Ne konuştunuz?" diyor Aylin kaşlarını çatıp.

"Yanlış bir şey mi yaptım acaba? Aylin bana neden soğuk davranıyor diye sordu."

Aylin bunu duyduğuna üzülüyor. Elleriyle yüzünü kapatarak kendini yatakta geriye bırakıyor. Yanına uzanıyorum. "Ee kaçmaya devam mı?"

Aylin ellerini yüzünden çekerek, "Belki geri döndüğümde onunla konuşurum." diyor.

"Bence de konuşlmalısın." diyorum. "Senin için endişlenmişe benziyordu."

Aylin yüzünü bana dönüyor. "Sen ona ne dedin peki?"

Ben de ona dönü kaşlarımı kaldırarak. "Senin tam bir yabanıl olduğunu , bana da aynı şekilde davrandığını ve insan sevmediğini söyledim."

Aylin kıkırdayarak başını yastığa gömüyor. Sonra bana bakıp, "Hayır, demedin."

"Aşağı yukarı böyle bir şeydi. Haksız da sayılmam. Kaç gündür kapalı kutusun odanda."

Aylin dediğimi duymazdan gelip yataktan doğruluyor ve bilgisayarını kucağına alıyor. Açıyor ve bana veriyor, "Ben toparlanırken sen bana bilet baksana."

"Bu çok konuşma sus demenin bir yolu mu? Beni özlersin ama..."

"Hmm aynen."

Siteye girip bugünkü seferlere bakıyorum.

"Tekrar düşündüm de korkmazsın... Üst katta sevgilinin kalacağını unutmuşum."

Söylediği şey üzerine kafamı ekrandan kaldırıp Aylin'e bakıyorum. Yere çömelmiş dolabın derinliklerinde, söylediklerinden bağımsızca bir şeyler arıyor.

DERİN DALGA (G×G)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin