36

672 54 0
                                    

"Derin." diyorum. Sesimin düzlüğüne ben bile şaşırıyorum.

Oysa haykırmak istiyorum, bakmak istiyorum gözlerine.
"Derin" demek istiyorum ama böyle değil.
Aylardır kafamda dolanıp duran her an için bağırmak istiyorum bir daha.
Sonra, bana her cevap vermeyişi için bir daha yok olmak istiyorum olduğum yerde, tam karşısında...
Beni nasıl tükettiğini görmesi için de değil,
beni görmesi için sadece.
Kelimelerim tükensin istiyorum. Sadece onun ismini söyleyebileyim
ve o karşımda, beni sadece bununla anlasın istiyorum.
Ve adını sesimle duyunca ağlasın. Çünkü adı artık bende kalmamalı.
O kadar uzun süredir taşıyorum ki onu...artık sahibini bulmalı.
tüm duygularımı yükleyip sonra bir nefeste haykırmak istiyorum. Belki böylece anlar adının ağırlığını ve ne ifade ettiğini tek başına...

Çok şey istiyorum ama o sadece gözlerini kaçırıyor. Yere bakıyor. O an kalbimin tekrar o duyguyla dolup taştığını hissediyorum. Kendimi onun yanında güvensiz hissediyorum.

Buket anlam veremeyerek ikimize bakıyor. Aylin ise kolumdan tutup "Hadi içeri girelim artık."diyor. Sonra dönüp gidiyoruz. Kapıdan içeri girerken bir kez daha dönüp bakıyorum. Derin'in duruşunu bozmadan beni izlediğini görüyorum.

İçeri giriyoruz. Bir şeylerin eksik kaldığını hissediyorum.
Kolundan tutan Aylin'i yavaşlatıyorum. "Bu şekilde olmamalı."diyorum.
Aylin anlayamayarak yüzüme bakıyor .
"Konuşmam lazımdı."diyorum. "Ondan açıklamasını istiyorum. Neden burada olduğunu öğrenmek..."

"Şu an pek iyi gözükmüyorsun."diyor Aylin endişeli bir şekilde. "İyi bir zaman olduğunu sanmıyorum. Hem gece uzun."diyor.

Sonra onun da yüzünde bir kırgınlık ifadesi olduğunu fark ediyorum.
"Ne düşündüğünü biliyorum."

Aylin düşüncelerinden sıyrılarak bana bakıyor.
"Buket'in bu durumla bir ilgisi yok. Derin'in bir arkadaşı olması ona mesafe koymanı gerektirmiyor." diyorum. "Kendine yeni engeller yaratmanı istemiyorum. Zaten yeterince yanlış anlaşılma oldu."

"Ama..."diyor Aylin.
Konuşmasını engelliyorum,

"Git konuş onunla."diyorum. "Ben biraz hava almaya çıkacağım."

Aylin kolumu biraz daha sıkı tutarak. "Saçmalama seni böyle bırakamam." diyor. "Önce Arda'nın yanına gitsek iyi olacak."

Masaya geldiğimizde Arda'nın sıkılmış bir şekilde tek başına birasını içtiğini ve elinde telefonunu döndürdüğünü görüyorum.
Bizi görünce seviniyor, "Heh kızım ya... neredesiniz? Kendimi çok güvensiz hissettim. Buket de bir arkadaşını gördü, hemen bıraktı gitti beni. Benim gibi ünlü bir oyuncuyu kurda kuşa yem edeceksiniz. Şu kalabalıkta her an her şey olabilir." diyor.

Her şeye rağmen onun bu tepkisine gülüyorum.

"Kimmiş bu arkadaşı?" diyorum ağzını arayarak.

"Kim? Hıı bölümden bir arkadaşıymış." diyor ağzına çerez atarak.
"Bayağı güzeldi..."

Arda Aylin'in bakışını yakalayıp hemen açıklama yapıyor.

"Sadece dışarıdan bir gözle fikrimi belirttim. Bahsettiğim her kızdan hoşlandığımı düşünme manyaklığına tekrar kapılma lütfen. Hiç çekemem. Biliyorsun ki ben namuslu bir erkeğim. Selin'im var." diyor elini çenesine koyup etrafına bakınarak.

Aylin bana bakıp Arda'ya söylemeli miyiz acaba bakışı atıyor. İç çekip başımla onaylıyorum.

"Ondan değil."diyor Aylin.
"Bu bahsettiğin arkadaş, Dalga'nın... geçen gece anlattığı kız arkadaşıydı."

"Hangi kız?" diyor çerez yemeyi bırakıp gözlerini kısarak.

"Sevdiğim kız."diyorum ellerimi arka cebime sıkıştırarak anlamasını bekliyorum. Sonra Arda'nın yönelimimi bilip bilmediğini hatırlamaya çalışıyorum.

Çerez Arda'nın boğazına takılıyor ve öksürmeye başlıyor. Sonra boğazına takılan şeyin gitmesi için birasını kafasına dikiyor ve yüzünü buruşturarak sonunda aramıza döndüğünde ağzını peçeteyle silerek bana bakıyor.

"Yani sen de mi... lezbiyensin? " diyor sonra kendi kendini susturarak. "Yoo yanlış anlama sakın...
Kendimle ilgili bir duruma şaşırdım. Sanki üzerimde bir lgbti manyetik alanı oluşturmuşum gibi hissediyorum. Sen ,Aylin...
Demin adamın biri gelip bana içki ısmarlamak istedi..."

Aylin gülerek, "Arda sus artık."diyor.

"Selin'in de öyle olma ihtimalinden korkuyorum artık. Çevremdeki bütün kızlar..." diyor kaşını kaldırarak.

"Tamam tamam."diyorum gülmeye başlayarak. "Öyle bir şey olmayacak. Sakin ol. Tabii garantisini veremeyiz, belli olmaz." diyorum eğlenerek.

"Çevremde derken? Ben göremiyorum. Nerede?" diyor Aylin dalga geçerek etrafa bakıyor. "Tanışmış mıydınız ki Selin'le?"

"Ha ha ha" diyor Arda Aylin'i komik bulmadığını göstermek ister gibi.

Sonra bana dönerek, " Ee burada ne işi var? Konuştunuz mu?" diyor Derin'i kastederek.

"Biz de aynı soruyu kendimize soruyoruz." diyorum.

"Anlatsana. Ne oldu?"

Arda yüzüme dikkatlice bakınca "Ağladın mı yoksa?" diyor.
Yüzümü diğer tarafa çevirip "Hayır."diyorum.
Sonra konuyu değiştirmek için,
"Sigaraya çıkacaktık, gelecek misin?" diyorum.

"Oluuur."diyor ve arkamdan gelen Buket'i görüp. "Ooolmaz çünkü Buket'e sözüm var. Beni arkadaşlarıyla tanıştırmak istedi, biliyorsun. Yani ısrar etti ,o bakımdan. Değil mi Buket? "diyor Arda sırıtarak.

Buket masaya yaklaşıp "Evet."diyor. Bize kısa bir bakış atıyor.
Arda ortamdaki gerginliği fark edince daha fazlasını öğrenmek için Buket'e,
"Buket deminki arkadaşın yok mu?" diyor.

Buket soruyu başta anlamayarak biraz duraksıyor. "Kim? Derin mi? O sahne için hazırlanmaya gitti. Niye ki?" diyor.

Aylin ve ben merakla Buket'e bakmaya başlıyoruz. Arda,"Nasıl yani sahne mi alacak?"

Buket, "Evet..."diyor biraz çekinerek. Onu sorguya çekmemizin sebebini anlamaya çalışıyor.
Sonra bize dönüp,"Selamlaştığınıza göre tanıyorsunuz sanıyordum." diyor.

Ne diyeceğimizi bilemeyerek Buket'in suratına bakmaya başlıyoruz. Aylin durumu kurtarmak için atılarak, "İçecek bir şeyler mi alsak?" diyor Buket'e. Saçından bir tutamı kulağının arkasına sıkıştırıyor.

Buket, Aylin'in onunla konuşmasına olan şaşkınlığını gizleyemeyerek ağzı açık bir şekilde bakakalıyor. Sonra hemen toparlayıp "Ee... olur tabii." diyor.

Arda etkilenmiş bir şekilde dudaklarını bükerek uzaklaşan Aylin ve Buket'in arkasından bakıyor.

Sonra bir gerçeği fark etmiş gibi yavaşça kaşlarını çatarak, "Nasıl yani?" diyor.
Eliyle ağzını kapatıp gözlerini kocaman açarak, "Buket de mii?" diyor cırtlak bir sesle. "Yoksa bu bulaşıcı bir şey mi?"

Arka'nın tepkisine ve son dediğine o kadar gülüyorum ki onun bardağından aldığım bir yudum bira burnumdan geliyor. Elimle ağzımı kapatıp kendime gelmeye çalışıyorum.

O sırada müzik duruyor ve bir sessizlik oluyor grubun çıkacağı anons ediliyor ve ışıklar sahnede toplanıyor.

DERİN DALGA (G×G)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin