Aylin bugün gidiyor. Dün tüm gün saçma sapan ilkokul anılarımızı birbirimize hatırlatıp saatlerce güldük. Onun gidecek olmasına biraz üzülüyorum. Derin'le tanışamamasına da...
Kahvaltıdan sonra birlikte geçirebileceğimiz bir iki saat kalıyor. Ailemizden bir yere kaybolmayın uyarısı alıp evden fazla uzaklaşmadan civarda yürüyoruz.
Ondan bana gittiği yerlerden fotoğraflar atmasını istiyorum. Bana söz veriyor. Ona bakarken arkasından yaklaşan belirsiz gölgeyi görüyorum. Sonra Derin olduğunu fark ediyorum. Gülümseyerek yanıma geliyor. Aylin nereye baktığımı anlamak için arkasını dönüyor.
"Selam ..." yanağımdan beni öpmekle sarılmak arasında gidip gelen bir hareket yaparak yarım bi sarılmayla bana selam veriyor. Sonra Aylin'e anlamsız bakışlarla bakıyor. Tanıştırmamı beklediğini anlıyorum.
"Hıı Aylin, Derinle tanış. Derin,Aylin benim en yakın arkadaşım." Derin Aylin'e elini uzatıyor.
"Memnun oldum."
Aylin uzatılan ele karşılık vererek bana açıklama bekler gibi ufak bir bakış atıyor.
"Bana anlattığından daha fazla arkadaşın varmış sanırım burada."diyor Aylin konu açmak umuduyla gülümseyerek.
Derin bana bakıyor.
Aylin de...
"Aslında bahsettiğim tek tanıdığım Derin." diyorum ekşi bir erik yedikten sonra oluşan o garip yüz ifadesine benzer bir ifadeyle.
"Nasıl?" kekeliyor. "Yani .. o, bu..Aaa"
Derin biraz tedirgin oluyor. Onu rahatlatmak için Aylin'e oynuyorum.
"Obua... ne güzel bir nefesli çalgı! Değil mi Aylin? Güneş mi çarptı sana, eve mi geçsek acaba?"
Saçmalamam işi daha da tuhaflaştırıyor.Derin durumu devralıyor ve konuşmaya başlıyor.
"Evet sen de mi burada oturuyorsun? Dalga bahsetmemişti."diyor sıcakkanlı bir şekilde.
Aylin'in şaşkınlığı biraz geçiyor.
"Ha yok sadece başka bi yere giderken uğramıştık. Çok kalamayacağım, hatta birazdan gitmemiz gerekiyor."
"Ya öyle mi ?" Derin tuhaf bir şeyler döndüğünü anlamışa benziyor. Acaba aramızda geçenleri onunla paylaştığımı mı düşündü? Umarım gözünde tam bir dallama gibi gözükmüyorumdur. Kendimi stresli hissediyorum.
Az zaman sonra ortam biraz yumuşuyor. Anlaşmışa benziyorlar.
Aylin'in artık gitmesi gerekiyor. Eve doğru yürüyoruz. Ailesi eşyaları yerleştiriyor ve benim ailemle vedalaşıyorlar. O sırada Derin biraz uzakta kalıp bize alan tanıyor.Aylin beni köşeye çekip.
"Aman tanrım..."gözlerini büyütüyor."Ne Aylin ? Biraz sessiz ol... "
"Yani o bahsettiğin kişi bu kız mı ?"
"Evet, adı Derin."
"Tamam biliyorum. Afedersin. Sadece şaşırdım. "
"Anlıyorum ama şu an konuşmayalım. Kendimi yeterince tuhaf hissediyorum."
"Tamam sonra seni ararım." bana sarılıyor.
Derin arkamda ve uzakta kalıyor ama bakışlarını üstümüzde hissedebiliyorum. Sonunda benden ayrılıp arabaya biniyor. Uzun el sallamalarından sonra sonunda araba binaların arasında gözden kaybolana kadar uzaklaşıyor.
Şimdi Derin'le yüzleşme zamanı...
Biraz çekinerek etrafa bakıyorum. O hala aynı yerde kollarını birleştirmiş bekliyor. Gözlerini kısmış ve beni izliyor. Yüzündeki ifadeyi anlayamıyorum. Gülümsemeye çalışarak yanına gidiyorum."Eee ne var ne yok?"diyorum.
"Hmm... seni sormalı. "
"İyi işte... "
"Aylin demek."
" Evet aslında dün fırsatımız olsa tanıştıracaktım. Çocukluk arkadaşım."
"İyi birine benziyor."
"Öyledir."
Birlikte yürümeye başlıyoruz.
"Benden nasıl bahsettiysen görüntüm onu tatmin etmedi sanırım. " diyor kahkaha atarak.
Kahkahası beni rahatlatıyor. Ben de gevşiyorum ve flört moduma geçiyorum:
"Bence benim anlattıklarım seni tanımlamaya yetmedi. O yüzden şaşırmış olabilir."
Aramız ısınıyor. Devam ediyorum.
"Cidden kusura bakma. Böyle karşılaşacağınızı hesaba katmamıştım. Yoksa senin hakkında çok konuşmadık... sadece biri var demiştim."
"Asıl sen kusura bakma ,habersiz gelen benim. Demek biri var dedin?" diyor sırıtarak. Biraz kızarıyorum.
"Yaaani... "diyorum. "Yok mu?"
Bu sefer o da kızarıyor.
"Var,var..." diyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİN DALGA (G×G)
Romance#LGBTİQ+ (tamamlandı) Dalga, yabancı bir yerde geçireceği yazı unutulmaz kılan biriyle tanışıyor. İlk aşkının tüm tazeliğini ve yoğunluğunu hissettiren bu hikayede kahramanımızın anılarına ve duygularına eşlik edeceğiz.