DERİN DALGA (G×G)

8

Neler oldu anlamam gerek. O gittiğinden beri boş boş tavanı seyrediyorum.

''Ne olacak şimdi?'' sorusunu sormaktan kendimi alamıyorum.  Sürekli düşünüyorum. 

Yediğimiz akşam yemeğinde annem bendeki değişikliği fark ediyor. Endişelenmişe benzemiyor ama merak ettiği belli bir tonda soruyor.
'' Neden yemiyorsun ? Her şey yolunda mı ?''

Anneannem bu tarz açık iletişim konuşmaların geçmesine hiçbir zaman aşina olmayan bir nesilden gelme olduğunu belli ederek:

''Aman Hilal... Neden olacak babasına üzülmüştür.'' diyor.
Kötü niyetle söylemediği belli...

Annem bu cevabı biraz haklı buluyor ve üstelemiyor.  Ben ise annemi rahatlatmak için yarım ağız gülümsüyorum.

O sırada telefonum çalıyor. En yakın arkadaşım Aylin'in aradığını görüyorum. Yüzümde kocaman bir gülümseme beliriyor. Tam ihtiyacım olan kişi olduğunu düşünüyorum. Elimdeki çatalı bırakıp hemen açıyorum. 

''Baban mı?'' diye atılıyor annem.

''Hayır anne, Aylin. 

Alo Aylin? ... iyiyim sen nasılsın . Müsaitim evet, yemek yiyoruz... 

...''

**

Aylin ve ailesinin tatil için başka bir yere gideceklerken yollarının üzerinde olan bizim yazlığa bir günlüğüne uğrayacaklarını öğrendiğimden beri mutluluktan uçuyorum. Annem bu duruma seviniyor.
Anneannem misafiri hep sevdiğini söylüyor başımızın üstünde yeri var diyor. 

Olan biteni Aylin'le konuşmak için sabırsızlanıyorum. Sonra birlikte ne güzel vakit geçiririz. Belki o da Derin'le tanışır diye düşündükçe heyecanım katlanıyor. Aylin'in geleceği haberi kafamda dönüp duran "Derin'le olanlar" düşüncesini az da olsa hafifletiyor.

Bugün sürprizlerle dolu geçiyor. Hayatımda uzun süredir böyle mutlu olduğumu anımsamıyorum.

Yerimde duramıyorum. O gece heyecandan uzun süre uyuyamıyorum. 

**

Ertesi sabah sanki zaman geçmiyor . Tabiri caizse kapıda yollarını gözlüyorum.

 Aylin benim ilkokul arkadaşım pek sık görüşemesek de çok yakınız. Onunla bir şeyler paylaşmayı seviyorum. Anlamlı sohbetler yapabileceğiniz bir insan. Bunda biraz edebiyatla ve felsefeyle ilgilenmesinin de payı var. Onun gibi bir arkadaşım olduğu için çok şanslı hissediyorum.

Daha önce onunla ilişkiler hakkında konuştuğumuzu hatırlamıyorum. Çünkü benimle ilgili yaşanmış bir şey yoktu ve o ise hiçbir zaman kendi hayatıyla ilgili böyle bir şey paylaşmadı. Bu duruma kimi zaman içerlerdim. Sanki aramızda görünmez bir anlaşma vardı. Liseyi ayrı okuduğumuz için sanki o dönem onun hayatında karanlık bir olay olmuş ve o bunu o kadar unutmak istiyordu ki bana bile anlatmak istemiyordu gibi gelirdi. Zaten onu zorlamak da sadece onu üzerdi. Ama kararlıyım ,ona Derin'den bahsedeceğim. Belki böylece bu konular hakkında konuşmak ona cesaret verir ve bana kendi yaşadığı gizemli durumla ilgili konuşur diye düşünüyorum. Tek sorun Derin'in bir kız olduğunu öğrenirse ne tepki vereceğini kestirememem.  Bu durumu nasıl karşılayacağını açıkçası merak ediyorum. 

Camdan gözüm dalmış bakarken Derin'den bir mesaj alıyorum. İsmini görünce yüzümde oluşan gülümseme mesajı görünce yavaş yavaş kayboluyor. Bugün bir işi çıktığını ve görüşemeyeceğimizi söylüyor. Bir anda moralim bozuluyor. Acaba dünkü olaydan pişman mı oldu düşüncesi zihnimi kemirmeye başlıyor. Benimle bir daha görüşmek istemiyor mu?

Ama ''bugün'' demiş. Belki gerçekten işi çıkmıştır. Hem bir daha görüşmek istemese neden açıklama yapsın ki... bu düşünce tutumu beni biraz rahatlatıyor.  Muhteşem geçmesi gereken günümün böyle mahvolmasına izin vermemeliyim. O sırada araba sesini duyuyorum. Koşarak Aylin ve ailesini kapıda karşılıyorum.