1

11K 259 37
                                    

Çağıl'dan

Selamlar dostlarım umuyorum ki hikayem hikayeniz olur, empati kurar, benimle mutlu olup benimle gözleriniz dolar.

Anlatacaklarımdan önce söylemek istediğim şeyler var: burada doğru ya da yanlışı aramıyoruz sadece size aşkın aşk olduğunu cinsiyetle hiçbir ilgisi olmadığını hatta kişi sayısına bağlı olmadığını göreceğimiz acı tatlı anılar köşesinden tüm sevgimi ve saygımı iletiyorum.

Herkesin olduğu gibi benimde bir hikayem var elbet, size anlatmayı çok istediğim hikayem. Hemen başlıyorum dostlarım daha fazla bekletmek olmaz.

Çağıl adında anksiyete bozukluğu ve aşırı çarpıntısı olan biriyim daha doğrusu biriydim ta ki kalbimi şu uyuyan iki kişiye kaptırana kadar.

Aslında birkaç yıl önceye gidersek 7 ay boyunca Kardiyolojiye gittim her ay EKG çekildim 5-6 çeşit ilaç içtim süreç boyunca ama çarpıntım hiçbir şekilde geçmedi hatta son 3 ay dalga geçer gibi aynı ilacı bir sabah akşam, bir sabah 2 akşam 1, bir sabah yarım akşam 1 olarak içtim.

Hiç kimse bana psikolojik olabileceğini söylemedi ama düşüncelerim, davranışlarım,... vs. zaten bir psikolojik rahatsızlığım olduğunu düşünüyordum dedim ki neden olmasın hadi Psikiyatriye gidip öğrenelim.

İlk gittiğim günü hala hatırlarım... Ailemden habersiz bir sınav çıkışında gitmiştim yakın bir arkadaşımda son anda dahil olmuştu. İlk başlarda iyi gittiğimi düşünüyordum hem ilaçlar çarpıntımı kesmişti daha ne olacaktı ki ederken iki ay sonra kaçınılmaz son olarak bütün o düşünceler ve davranışlarla birlikte çarpıntım nüks etti. Bu nedenle kontrol zamanından daha önce gittim doktora.

Kimseyi kötülemek istemem ama doktor dediklerimle ilgilenmedi , ilacın bana kötü geldiğini anlatmama rağmen aynı ilacı yazıp birde uyuşturma etkisi olan bir ilaç yazdı. Size kötü bir huyumdan bahsedeyim sinirlenince de üzülünce de gözlerim dolar...

O gün o odada yalnız olsaydım ağlayacağıma eminim gerçekte olansa sesimin titremesi ve doktorun beni psikologa yönlendirmek istemesi oldu.

Sonrası Türkiye standartları için gayet yüksek bir olasılık olan ailemin artık başka doktora gitmemi istemesi ve eve dönmemiz oldu. Hayat enerjim tamamen çekilmişti, kendimi herkesten soyutlamıştım ve nefes almak bile canımı yakıyordu.

Bu durumu atlatmak için yaptığım birkaç şey oldu: okumak, yazmak, yemek yapmak, beni üzen herkesi hayatımdan çıkarmak ve bu iki minik civcivi sevmek, daha çok sevmek. Onlara minik civciv dediğimi duysalar kesin tatlı tatlı sitem ederler ve beni affetmeleri için sevdikleri tatlıları yapmamı isterlerdi.

Şimdiden tatlıları hazır etsem iyi olur çünkü ister istemez okuyacaklar yazdıklarımı... Nedeni ise çok basit benim defterime yazdığım Acı Tatlı Anılar'ı gördüler ve neden ilişkimiz için de bu tarz bir şey yapmayalım dediler.

O kadar güzel baktılar ki ne bu anıları yazmaya itiraz edebildim ne de ilk yazmayı kabul etmemezlik yapabildim.

İlk yazmamı sağlamak için yazma tutkumu öne sürdüler yok yazmak beni mutlu ediyormuş ben mutlu olursam onlarda mutlu olurmuş. Yalan yok hepsinde haklılar ama o bakıp ilk yazar mısın diye sordukları an kabul edecektim. Bulut ve Yekta'ya düştüm yeniden, öyle tatlı tatlı istediler ki.

Hele şu an öyle güzel uyuyorlar ki gidip öpesim geldi ama öpersem yazıyı bitiremem hemde kesin biri uyanır sonra diğeri de uyanır ve uykusuz kalırlar, kıyamıyorum işte bunlara naparsınız. Çok sınav verdik, zamanı geldi güldük zamanı geldi ağladık hep beraber ama atlatmayı başardık her şeyi bu iki minik civcivle.

Şimdi gidip iki tane tatlı yapmam lazım ki tatlı istediklerinde hazır olsun. Bakalım ilk ben yazdım ama en çok hangimiz yazacağız belki de onlar yazarlar, gerçi benim işimde belli olmaz onlar uyurken yazarım belki.

Bilmediğimi sanıyorlar ama yazmanın zevkinde kendilerini nasıl kaybettiklerini biliyorum, başlarda biraz zorlanabilirler lütfen anlayışlı olup bizim hikayemizi üçümüzden de dinleyin.

BİS ~ bxbxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin