Özel Bölüm 4

76 5 30
                                    

Hazar'dan

İyi günler değerli okuyucular. Umuyorum ki güzel bir gün geçiriyorsunuzdur ve üstüne birde özel bölüm denk gelmiştir.

Ailemizin tüm üyelerinin günlerinin güzel geçmesini diliyorum. Unutmayın siz de bu ailenin en önemli üyelerindensiniz, her ânımıza şahit oldunuz hep bizimleydiniz. Her birinize tek tek teşekkür ediyorum.

Böyle dediğim için özel bölümlerin bittiğini düşünmenizi istemem. Aksine olaylar kalan özel bölümlerde gizli. Hem bizi bilmiyor musunuz ? Bizde olaylar bitmez ki.

Hiç kimseyi daha fazla bekletmeden anlatacaklarıma geçeyim artık.

Keyifli okumalar değerli okuyucular.

Sabah bedenimi sıkıca sarmış olan kolların, hayatımın anlamı olduğunun farkındalığı ve bana kattığı mutluluğuyla gözlerimi açtım. Yalçın kafasını göğsüme yaslamış kollarını da bana sarmıştı daha doğrusu sarılmıştık.

Yüzüne bakmayı, ona dair her şeyi ezberlemek istercesine saatlerce hayatımın anlamını izlemek istesemde izlediğim birkaç dakika bile kocamın uyanması için yeterliydi. Bakarken kendimi kaybetmiş olmalıydım ya da uykusunu almış olmalıydı hayatım.

Yalçın kollarım arasında kıpırdanıp gözlerini açmamak için mücadele ederken duvardaki saate bakmayı başardım ve hayatımın anlamının uykusunu alacak kadar uyumuş olduğunu görerek rahatladım. Uykusuz kalmasını, yorgun olmasını hiç istemiyordum...

Yan odadan gelen Yusuf ve Tarık'ın seslerine ağlama sesi karışınca ne olduğunu anlayamadım. Yalçın ani bir hareketle yataktan kalkmaya çalışsa da elinden tutup yanağına hızlıca minik bir öpücük kondurduktan sonra miniklere bakacağımı söyleyerek odadan çıktım.

Aslında Yalçın'dan daha az endişeli olsamda miniklerin ağlaması canımı acıtıyordu. Birkaç adımda odalarına vardım. Kapıyı açıp içeri girer girmez derin bir nefes aldım.

İyilerdi, miniklerimiz iyilerdi. Yusuf ağlıyordu evet ama bunu atlatabilirdik, miniğimizi biraz sakinleştirip Yalçın'la birlikte uyumasını sağlayabilirdim.

Tarık beni çekiştirene kadar öylece durduğumu fark edememişim. Yusuf'un yanına oturduğumuzda elleri arasındaki kitabı bırakıp hızla kollarımın arasına girdi. Kollarımdaki boşluğu işaret ederek Tarık'ın da kollarım arasında olmasını sağladım.

Evet Yusuf ağlamıştı ama kollarım arasına girdiğinden beri sırtını okşamam ve birbirimize sarılmamız sayesinde saniyeler geçtikçe daha iyi hissediyordu. Yüzünde kalan göz yaşlarını silmek istiyordum ama Tarık'ı bırakamazdım.

Yusuf iyiyken Tarık kötü olmuştu birden. Bunu titreyen dudakları, dolu dolu olan gözleri ve en önemlisi bunların hemen ardından kafasını omzuma gömüp minik parmakları arasında sıkıştırdığı tişörtümden anlamak mümkündü.

Birkaç dakikadır kapının hemen arkasında olduğunu bildiğim hayatımın anlamına seslenerek içeri gelmesini rica ettim. Yalçın yanımıza yaklaştıkça Yusuf göğsümdeki kafasını kaldırmış hayatımın anlamının gelişini bekliyordu.

Yalçın yanımıza ulaşınca Yusuf bir umut hayatımın anlamına ve bana baktı. Yüzümdeki minik gülümsemeyle Yalçın'ı gösterdim Yusuf'a. Kucağımdan kalktı ve Yalçın'a adımlamadan hemen önce yanağıma kocaman bir öpücük kondurup 'Teşekkür ederim Hazar baba' demişti.

İnanın teşekkür etmesi için hiçbir şey yapmamıştım. Asıl bizim teşekkür etmemiz gerekiyordu bu özel minik dostlarımıza, hayatımıza dahil olup ailemize katıldıkları için. Evet birkaç ay önce resmi olarak evlat edindik daha doğrusu edinebildik, minik dostlarımızı. Ve ikisi de ikimize baba diyor çünkü biz onların babalarıyız.

BİS ~ bxbxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin