20

229 17 25
                                    

Yalçın'dan 

Selam canlarım, iyi günler.  İlk kez bu deftere yazdığım için biraz heyecanlıyım, umarım kendimi güzelce ifade edebilirim.

Sanırım bu defterde Yekta, Çağıl ve Bulut'a YekÇağLut deniyormuş, buna bayıldım. Hazar'ın ve benim HaYal olan adımıza da bayıldım !

Size  hayatımın ışığı olan Hazar'dan sonra yeni ışık kaynağım olan minik ateş böceğim Yusuftan bahsetmek istiyorum. Tabi öncelikle sabah olanlarla başlamalıyım.

İyi okumalar.

Son bir haftadır olduğu gibi sabah beşte kalktım ve Hazar'ı uyandırmamaya çalışarak. Koca bebeğimin üzerini örttükten sonra ayak ucumda odadan çıktım. Mutfağa ulaşınca ellerimi yıkayarak işe başladım.

İki yumurtayı haşlanması için koyduktan sonra kahvaltılıkları masaya dizdim ve su kaynatarak çay demledim. Çatalı, tabakları, bardakları ayarladıktan sonra yumurtayı hallettim.

Her gün bu saatlerde kapının önünden geçip çiçek satan abladan bir tane mavi gül alarak vazoya koyup masaya yerleştirdim. Şimdi sıra en keyifli anda yani Hazar'ı uyandırmakta. Sessiz adımlarla odaya girdim ve Hazar'a yaklaştım.  Çok tatlıydı...

Gözü kapalı olmasına rağmen eliyle benim kalktığım yeri yokluyor, beni arıyordu. Boşta olan elini kaldırarak öptüm ama uyanmadı. Birkaç kez daha öptüm ve zorla gözlerini açtı. İşteyken çok yoruluyordu.

'Kahvaltı hazır hayatım hadi gel.' diyerek yataktan çıkmasına yardım ettim. Ayağa kalkınca bana sarılarak burnunu boynuma sürtmeye başladı. Huylansamda kendimi geri çekmedim çünkü bunu yapınca çok mutlu oluyordu. Boynuma minik bir öpücük kondurdu ve banyoya gitti. 

Kahvaltımızı yaptıktan sonra Hazar'ın arabasıyla yola çıktık. Pastaneye vardığımızda Hazar da benimle birlikte aşağı inince şaşırdım ve herhalde selam vermeye geliyor diye düşündüm. Ben pastaneye doğru gidecekken Hazar ellerimizi kenetleyerek üst kata doğru yönlendirdi. 

Merdivenlerin sonuna gelirken kapı açıldı. Bulut bizi içeri davet ederek kenara çekildi. İçeri girince kocaman sarılarak salona doğru yönlendirdi bizi. Ne diyebilirim ki o da ben de sarılmayı çok seviyoruz.  Yekta elinde bir tabakla gelirken Çağıl'ın elindeki tepside meyve suları vardı. 

Kahvaltı yaptığımızı söyleyecekken Hazar ' Enerjiye ihtiyacımız olacak değil mi ? ' diyerek bir parça börek ve bir bardak meyve suyu alarak bana uzattı. Sanırım süpriz yapacaklardı o yüzden sorsam da söylemezlerdi. Böreği yedikten sonra meyve suyumu bitirdim ve boş tepsiye koydum. 

Çağıl ' Seninle birlikte pastanede işimiz var hadi gel.' diyerek elimden tutup evlerinin arka kısmına doğru götürdü ve daha önce görmediğim kapıyı açtı ve karşımıza pastaneye inen merdivenler çıktı. Şaşırmış bir şekilde arkasından gidiyordum. 

Dün ayarladığımız hamurları çıkartarak iç harçlarından koyup  poğaçalara şekil verdik ve üç tepsi poğaça yaptıktan sonra fırına sürdük.  Çağıl beni dolabın yanına çağırdı, Ispanaklı Pay'ı ve Cheesecake'i çıkartıp tezgaha koydum. Çağıl da Mozaik Pasta ve Patatesli Börekleri çıkarttı. İçeriye giderek hazırladıklarımızı paketledik. 

İşimiz bittikten sonra içeri gelmeyen Bulut'un yanına çıktım.  Hazar'ın arabasının arkasındaydı yanına doğru ilerledim ve seslendim 'Bulut !' diye. Arabanın bagajında bir sürü paketlenmiş hediye vardı. ' Bu kadar hazırlık sadece bize olamaz nereye gideceğiz ?' dedim.

Bulut birkaç kez ağzını açıp kapattıktan sonra ' Söylememem için rica ettiler o yüzden söyleyemem. Ama emin ol çok güzel vakit geçireceksin.' dedi. Keşke sormasaydım üzüldü bana söyleyemediği için pamuk kalpli Bulut'umuz. Üzüntüsünü almak için sarıldım, o da sımsıkı sarıldı bana.  Dediğim gibi sarılmayı seviyoruz...

BİS ~ bxbxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin