50

102 10 13
                                    

Çağıl'dan

İyi günler dostlarım.  Hepinize gökkuşağı gibi güzel günler diliyorum. 

Hadi sizi daha fazla bekletmeden anlatacaklarıma geçeyim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hadi sizi daha fazla bekletmeden anlatacaklarıma geçeyim.

İyi okumalar.

Her zamanki gibi minik civcivlerimle güzel bir güne uyandım dememi bekliyorsunuz değil mi ? Hayır hayır güzel bir gün zaten bugün. Sadece minik civcivlerim yataktan benden önce çıkmış o kadar. 

Sabah kalktığımda Yekta ve Bulut'un seslerinin içeriden geldiğini fark ettim.  Yataktan kalkıp üzerimi düzelttikten sonra odadan çıktım ve yanlarına doğru adımladım.

Bulut telefonunda gördüğü şeyle koltuktan fırladı ve odayı şaşkınlık nidaları doldurdu. Gözleri telefonunun ekranına odaklanmışken bir elini telefonundan alıp yanağını tutmuştu. Bu hareketi yaptığı zaman yanağından çıkan alevleri engelleyebileceğini düşünürdü.  Çok çok tatlı görünüyordu.

Pembe yanakları, o şaşkın ifadesi ve en çokta pijama üstünün üç düğmesi de açık olduğu için kaymış ve omzunu açık bırakmış olmasıydı. Sanki omzu bizim öpücüklerimiz için önceden hazırlanmıştı. Anın büyüsüydü bunlar, bu görüntü için hazırlanmak istese de şu anki kadar tatlı olurdu ama o nasıl göründüğünün farkında değildi sadece telefonunda gördüğü bir şey onu utandırmıştı. 

Yekta beni fark ettiğinde gülümseyerek havadan bir öpücük gönderdim ve Bulut'u işaret edip işaret parmağımı dudağımın üzerine getirip 'Şşş' dedim. Daha fazla dayanamayacaktım.

Bir hedefim vardı. Evet hedefim pofuduğumuzun omzuydu.  Ben sessizce beklerken Yekta Bulut'un beline sarılmış sonra da telefona bakmıştı, telefonda her ne gördüyse şaşkınlıkla kaşları kalktı ve dudağında küçük bir tebessüm oluştu. Ardından yutkundu ve  alt dudağını yaladı. Evet doğru tahmin ! İkinci bir hedefim vardı. Yine bildiniz. İkinci hedefim Yekta'nın dudaklarıydı. 

Ah bu iki minik civciv yok mu ? Gördünüz değil mi yaptıklarını, sabah sabah arzudan tutuşmamı sağladılar. Ama kaçışları yok. İki hedefime de ulaşacağım. Küçük adımlarla pofuduğumuzun yanına ilerledim. Omzuna minicik bir öpücük kondurdum ilk önce. Kalbi sanki çıkacak gibi hızla atıyordu. Ah pofuduğumuz çok heyecanlandı.

Kafamı omzundan kaldırdıktan sonra 'Günaydın.' diyerek yanağına bir öpücük kondurdum. Pembeleşmiş olan yanakları  iyice kızarmıştı. Daha da tatlı olmuştu. Heyecanlı olduğunu belli edercesine sesi titreyerek 'Gü-Günaydın.' dedi ve derin bir nefes aldı. 

Yekta'nın dudaklarına kocaman bir öpücük kondurduktan sonra alt dudağını çekiştirerek canını acıtmayacak şekilde ısırdım. Odayı Yekta'nın inlemesi doldurmuştu.

İçinin kıpır kıpır olduğunu bakışlarından anlayabilirdiniz. Dudaklarımızın şölenini bitirip boynuma birkaç öpücük kondurduktan sonra pofuduğumuzun elindeki telefonu alarak koltuğa oturdu. 

BİS ~ bxbxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin