7

945 51 28
                                    

Bulut'tan

Ah millet başıma neler geldi inanamazsınız !? Pofuduk yanaklarım aşkına neden ben, neden yani ?

Kusura bakmayın sizi de telaş ettirdim değil mi ? İki sorun var birincisi ben ve kıpkırmızı olacak yanaklarım ikincisi de kuralarda hep adımın çıkması. Ne kurası derseniz bu bölümde şey anlatılacak işte, şey! Of yaa !? Tamam derin bir nefes al mecbur yazacaksın bu bölümü Bulut, hadi Bulut, yaparsın Bulut.

Tekrardan başlayalım o zaman.

Ben Bulut hani şu kuralarda adı hep çıkan ve pofuduk yanaklı olan. İlk kez seviştiğimiz zamanı anlatmamızı istedi Yekta. Niyetini tabi ki biliyorum. 1) Bizi utandırmak ve yanaklarımıza öpücükleriyle işkence etmek.  2) Hazarla olan konuşmaları, iş teklifini, Yalçın'ı anlatmanın kendi anlatmasını sağlamak. Ah Yekta başımı yaktın Yekta ama şimdi gelip yanağımdan öpsen affederim Yekta ! 

Olaya iyi tarafından bakarsak Çağıl'a ilk sen yazar mısın  dediğimizde hissettiklerini anladım, onun da en az benim kadar tedirgin olduğunu biliyorum ilk yazısında.

O ilk yazmanın gerginliğini yaşarken bende utanmaktan dolayı aşırı gerginim. Hadi bir kez daha iyi tarafından bakalım. Çağıl benim adım kurada çıktığı için bugün tatlı yapacak bize, işte budur ! 

Hadi başlayalım! 

İki Buçuk Yıl Önce

Çağıl ve Yekta'yla tanıştıktan sonra psikolojim düzeldi, hayatla barıştım hatta sık sık gülümsemeye başladım, gün geçtikçe onlara sımsıkı bağlandım. 

Bugün büyük gün ! Üçümüzün kalacağı ev hazır sadece son bir iki parça eşyalarımızı evlerimizden alıp Yekta'nın eski evine yakın olan parkta buluşacaktık. Eşyalarımı sırt çantama koyduktan sonra evden çıkmadan son kez baktım.

Hiç ama hiç özlemeyecektim burayı, başıma gelen tüm kötülüklerin tüm nedeni belki de bu evdi ! Anahtarı kapının üzerinde bırakarak parka doğru yürümeye başladım. 

Buluşma saatine bir saat varken parka girmek üzereydim hem erken gelmezsem rahat edemezdim ki. Okuduğum kitaba devam ederim diye yeni eve götürmemiştim ki parkta gelmelerini beklerken okumaya devam edeyim. 

Ah benim minik kelebeğime de bakın ama bu şekerlik yenmez mi ? Hayır hayır Yekta değildi benden önce gelen, Çağıldı. Bu altı ay boyunca birkaç buluşmaya daha benden erken gelmişti, 5-6 kere de anlaşmış gibi aynı anda gelmiştik mekanlara.

Tahminimce kaygı düzeyini düşük tutmak için erken geliyordu buluşmalara. Çağıl da ben de bu altı ayda sevgiyle iyileşmiştik hala da iyileşmeye devam ediyorduk.

Ben Çağıl'ın yanına ilerlerken Yekta'nın arabasının korna sesiyle ikimizde o tarafa dönmüştük. Şu Yekta çok düşünceli çocuk değil mi ? Bizim erkenden burada olacağımız bildiği için o da erken gelmişti.

Arabada ikimizde arkaya oturup eşyaları Yekta'nın yanındaki koltuğa koymuştuk. Sizde benim gibi ' Neden ki bu biraz saçma sanki.' diye düşündüyseniz açıklayayım bunların hepsi Yekta'nın eşitlik politikasının bir ürünü.

Altı ay geçsede alışamamıştım ama ilerde alışırım herhalde yani en kötü ihtimal hala 'Bunlar Yekta'nın eşitlik politikası' demeye devam ederim. 

Eve vardığımızda Yekta kapıyı açtı ve içeri geçtik. Etraf o kadar temiz ve düzenliydi ki eve bayıldım bir kez daha. Bugün yanımızda getirdiğimiz eşyaları dolaplara yerleştirmeyi bitirirken Yekta bizi mutfağa çağırdı, o en son eşyalarını dün getirmişti. Çağılla mutfağa gittiğimizde bizi evde yapılmış pizza bekliyordu, ben bu pizzayı biliyordum.

Çağıl, Çağıl yapmıştı hem de bu kadar işin içinde biz seviyoruz diye. Yekta'ya göz kırpıp Çağıl'a yaklaştım. Yektayla birlikte Çağıl'ı iki yandan sarmıştık ve yanaklarımı öpücük istilasına tuttuk. Bir iki dakika sonra ayrılıp yerlerimize oturduk ve pizzanın keyfini yaşadık.

Pizzayı yerken Yekta ve Çağıl arasında bakışlar yakalıyordum. Bir sorun mu vardı acaba ? Bana dedikleri gibi kafama takılan soruları direk sormaya karar verip ' Bir sorun mu var ?' diye sordum. İkisi de bir anda ayaklanarak 'Acaba bir sorun mu var ? ' diyerek bana doğru geldiler. 

Ne olduğunu anlamaya çalışırken bir anda kendimi Yekta'nın omuzlarında buldum. Çağıl arkamızdan kıs kıs gülerek geliyordu. Hayır yani Yekta'nın eşitlik politikasını biliyorsun bana ne olacaksa sana da aynısı olacak niye gülüyorsun biricik kelebeğim.

Düşüncelerimle boğuşurken bir yandan benim üstümü çıkarırken bir yandan kendi üstlerini çıkarttıklarını gördüm.

Gelelim fasülyenin faydalarına.

Tamam tamam devam ediyorum !?

Yatakta sadece boxerımla oturur pozisyondayken Yekta arkama geçip bacaklarını benim bacaklarımın yanından uzattı Çağılsa gelip kucağıma oturdu.

Ben hala şoktaydım, derin bir nefes aldım ve Yekta'ya döndüm: Bakir olduğumu biliyorsunuz değil mi, bence hemen şu an vazgeçebiliriz, dedim. Çağılsa ' Yarın sana en sevdiğin iki tatlıyı yapsam yine vazgeçer misin ? Hem tadını çok merak ediyoruz neredeyse öptürmedin bile. ' dedi. İkinci cümleden emin değilim bende olay tatlı yapsam dediği yerde bitmişti.
' Tamam hadi başlayalım o zaman' dedim. Sonuçta ikisini de çok  seviyordum ve bir bütün olmaktan korkmuyordum.

Yekta kafasını sırtıma gömmüştü ve gülümseyen dudaklarını hissediyordum. Sonrasında kafasını kaldırıp sırtımın her yerini öptü ama omurgamın üstünü öperken kendimden geçtim ve odaya küçük bir inilti bırakarak gövdemi Çağıl'a doğru ittim.

Yekta beni öpmeye devam ederken Çağıl işin içine girdi ve boynumdan başlayarak öpmeye, emmeye, yalamaya başladı.

O kadar haz doluydum ki ve kaçacak bir yerim yoktu ikisi arasında kalakalmıştım öylece. Birkaç dakika sonra Yekta arkadan öne doğru hareketlendi ve kafamı yastığa koydu, hemen ardından bir göğüs ucumu Çağıl bir göğüs ucumu Yekta sıkıp öpmeye, dişleriyle çekiştirmeye başladı.

Az önce dediğim küçük iniltiyi unutun kontrolüm tamamen onlardaydı ve üçümüzün iniltileri odayı doldururken yavaş yavaş kasıklarıma doğru inip öpücükler kondurmaya başladılar.

Ben heyecandan titrerken beni öpmeye devam ettiler ve bir anda yüzüstü döndürdüler, sırtımı öperken bacaklarımı ve popomu sıkıp kendi sesimden tam anlayamadığım bir şeyler diyorlardı. Ne dedikleri şu an kimin umurunda, sadece onları daha çok hissetmek istiyorum şu an.  

Yekta'nın dediğine göre bundan sonra olanları Çağıl anlatacakmış bana bu kadar kıpkırmızı olmak yetermiş. Takipte kalın ve Çağıl'ın bölümünü okumak için günün her saati hazır olun.

Hadi ben kaçtım millet, hemen yüzümü yıkayayım ki bizimkilerin diline düşmeyeyim.

Sevgiyle kalın !

BİS ~ bxbxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin