Hepinize iyi günler, umarım güzel bir gün geçiriyorsunuzdur. Biz biraz heyecanlıyız çünkü ilk kez iki kişi olarak yazıyoruz, başarabileceğimize inanıyoruz.
Sizin için ne yazsak diye düşünürken aklımıza ' Volkan'ın Romanı ' geldi. Daha önce hiç duydunuz mu ya da denk geldiniz mi ?
Biz bu kitabın 2006 yılında yazılmasına karşılık birkaç ay önce ilk kez denk geldik ve satın aldık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eşcinsellik konulu bir kitap ama gizli bir şekilde bunu anlatmış yazar. Hatta arka kısmında yazmasa kitabın sonlarına kadar eşcinselliğe dair bir iz bulamazsınız diye düşünüyoruz... İnce ince işliyor Volkan'ın yaşamını, 3-4 sayfalık kısımlardan oluşuyor her bir bölüm. Heyecanla sonrasında ne olacağını bekliyorsunuz.
Yazımızın bu kadar yavaş ilerlemesinde sonunun etkisi çok büyük, olanları nasıl en doğru şekilde anlatacağımızı düşünerek yazıyoruz umarım sıkılmamışsınızdır.
Volkan polis ve temizlik hastası, sürekli ellerini siliyor, yıkıyor, kimseye dokunamıyor bile... Kitapta iki bakış açısı var ilki Volkan'ın bakış açısı ikincisi ise gazetecinin bakış açısı. Gazeteci, Volkan'ı kendinin ve orda tanıştıktan sonra arkadaş olduğu kişilerle hep gittikleri hamamda görüyor ve bir cümle kuruyor Volkan ve gazeteci bu cümleden etkileniyor.
Volkan'ın küçüklüğünden itibaren kısa kısa anıları anlatılarak ilerliyor kitap ve gazetecinin çalışmalarına değiniliyor: Volkan bir komploya kurban oldu ve gazetelere çıktı resimleri peki sonrasında ne oldu Volkan'a... İşte gazeteci bunu araştırıyor.
Peki Volkan nasıl bir komploya kurban oldu? Hani temizlik hastalığından dolayı kimseye dokunamayan Volkan'ımız var ya işte o Volkan'ın karşısındakiyle sohbet ederken videosu var. Videoda Volkan'ın eli ileriye doğru hareketleniyor, işte bütün olan bu... Neden eli ileri doğru hareketleniyor merak ettiniz değil mi ? Komploculara göre Volkan karşısındakine uyuşturucu veriyor, peki gerçekte olan ne?
Bunu en iyi gazeteci ve gazetecinin arkadaşları bilir, birde Volkan'ın şubedeki müdürü. Ama müdür gerçekleri görmezden gelerek Volkan için çabalamıyor sonrasında pişman olup gazeteciyle konuşsa da sonraki gün ölü olarak bulunuyor.
Gerçekte olan şey çok ama çok basit bir şey. Volkan peçeteyle ellerini, parmak aralarını iyice siliyor.
Müdür kendince iyilik yapıyor Volkan'a. Polisler onu yakalamadan başka bir şehre yolluyor ama Volkan'ın bilmediği bir şey var: Tuzaklar devam ediyor.
Volkan yeni gittiği yere uyum sağlamaya çalışırken eskiden tanıdığı biriyle denk geliyor ve Volkan'ın kurtuluş yolu açılıyor. Kurtuluşu, bulunduğu evin sokağında en baştaki evde. Orada giderse kurtulacak Volkan. Belki de özgürlüğüne kavuşacak.
Volkan evden kaçarak sokağın başındaki eve varıyor, olanları anlatıyor. Evdeki adam Volkan' a çok iyi davranıyor, süreç ilerledikçe duygusal olarak yaklaştıklarını düşünüyor Volkan. Bir gün evdeki adam sarhoş olarak geliyor ve Volkanla yakınlaşmaya çalışıyor boynuna öpücükler konduruyor. Volkan ise şokta çünkü bunlar hayatında aldığı ilk öpücükler.
Bu bize Bulut'un ilk öpücükleri sonrasında ne kadar mutlu olduğunu hatırlatıyor.... Herkes bizim kadar şanslı değil malesef.
Kitabın devamında adam Volkan'ın eline, ayağına, bacağına yer yer temas ederek onu etkilemeye çalışıyor. Volkan masum, bu dokunuşların sevgi için olduğunu sanıyor ama bilmediği şeyler var.... Gece Volkan, adamın odasına gidiyor ilk kez. Karşılıklı olan odalarının hiç kapanmamış kapılarından direk karşı odaya geçerek önce yüzünü seyrediyor adamın.Volkan'ın hiç beklemediği bir şey oluyor adam onu odasından kovuyor.
Geldiğinden beri kapanmayan kapılar bir daha hiç açılmıyor. Volkan'ın elini sildiği sırada karşısında duran adama olduğu gibi Volkan'ı bir arabaya bindiriyorlar nereye gittiği, neden gittiği meçhul. Aslında karşısında durduğu adama ne olduğunu bilse meçhul olmazdı.
Volkan bilmiyor belki de içten içe biliyor onu öldürmek için götürdüklerini. Bilse de bilmese de yapabileceği bir şey kalmadı.
Volkan'ın hayatı boyunca sadece bir tane pişman olmadığı davranışı var: içindeki cesareti bularak o evden özgürlüğüne kaçması. Özgürlüğüne kaçamasada ilk defa cesur hissetti kendini, olacaklardan korkup vazgeçmedi.
Volkan'ın ölüme götürüldüğünü anladığımız andan itibaren göz yaşlarımız bize eşlik etti, kitabı bitirip rafa kaldırdık ama üzüntümüz geçmedi , göz yaşlarımızda.
Bir insana iftira atıp onu işinden, hayatından alıkoymak hayatından alıkoymayı bırakın canını almak bu kadar kolay mı ? Her şey iki dudağımızın arasında: birinin hayatını yok etmekte, ona destek olarak hayatını güzelleştirmekte.
Diğer bölümlerden farklı oldu ama umuyoruz ki hoşunuza gitmiştir.
Volkan'ın Romanı bizi en çok etkileyen kitap şu ana kadar okuduğumuz kitaplar arasında. Bize çok şey kattığını düşündüğümüz kitabı sevebilirsiniz belki diye düşünerek bu yazıyı yazdık.
Sevgiyle kalın, kendinize ve sevdiklerinize çok iyi bakın.
