10

584 37 24
                                    

Çağıl'dan

Dostlarım tekrardan merhaba ! Size bir fikirle geldim. Önce size soracağım sonra eğer soracağım şeyi isterseniz Bulut ve Yekta ile konuşacağım.  Bazen ikili yazmamızı ister misiniz ?

Mesela benimle Bulut, Bulutla Yekta ve benimle Yekta gibi. Örneklerde bile Yekta'nın eşitlik prensibine uymamı ise konuya dahil etmiyorum. Evet, düşüncenizi merak ediyorum, acaba hoşunuza gider mi böyle bir şey ?

Size ne anlatsam diye düşünürken aklıma Yalçın'ın doğum günü için olan hazırlıklarımız geldi.

Hadi anlatmaya başlayayım.

Sinema gittiğimiz günün ertesi sabahı Yekta kahvaltı masasını hazırlamış ve Bulut ile beni uyandırmaya gelmişti. Kahvaltımızı yaparken Yekta Hazar'ın fikirlerinden bahsetti, gerekli malzemelerimiz vardı ve sorun çıkmadan halledebileceğimizi düşünüyordum.

Yekta dünden sonra üzerindeki üzgün havayı attı ve eski haline geri döndü. Arada bizi evde bırakıp arkadaşıyla buluşması gerektiğini aklıma kazıdım eğer kabul etmezse de hep beraber 1-2 günlüğüne tatile kaçar geri gelirdik.

Bulut'a dönüp ' Bugün Yalçın'ın doğum günü için hazırlayacaklarımızın minik bir ön gösterim ve tadımını yapalım mı ? ' dedim.

Bulut ağzı dolu olduğu için konuşmak yerine kafasını  hızlı hızlı evet anlamında sallamıştı. Neden bu kadar tatlı olmak zorundasın Bulut, ağzını yüzünü yiyeceğim şimdi.

Kahvaltıdan sonra Yekta ve Bulut'u oturma odasına yollayıp masayı toplamış bulaşıkları halletmiştim. Tam ellerimi mutfak havlumuza siliyordum ki Bulut belime kollarını dolayıp kafasını omzuma koymuştu. Kafamı yan çevirdiğim gibi burunlarımız birbirine temas etti.

Bulut'un nefesi tekledi ve  ' Hemen mi başlayalım tatlıları yapmaya yoksa ilk önce böreğini mi yapacaksın ? Hatta bence Yekta da karışık meyve suyunu yapmayı denesin. '  dedim. Bulut ' Sen içerde biraz dinlen ben böreği halledeyim sonra tatlılara başlarız olur mu ?  Vişne suyumuz var ama canın çektiyse söyleyelim biraz karışık olandan yapsın. ' dedi. 

Bende ' Tamamdır ben o zaman içeri geçiyorum. Vişne suyunu unutmuşum o yüzden karışığa gerek yok. ' dedikten sonra içeriye gittim. Bulut'a yardım etmeyi çok isterdim ama üzerinde baskı varmış gibi hissediyor ve en iyi yaptığı şeyleri bile telaşından  yapamıyor. Size yardım ederken o kadar tatlı oluyorki, onun tatlılığını görmek için hemen tatlılara başlamak istiyorum.

L koltuğun bir tarafında uyuyakalmışım. Bunu kafamın altındaki yastık ve üzerime örtülmüş olan battaniyeden anlamıştım. Saate bakınca yarım saat uyumuş olduğumu gördüm.

Buda demek oluyordu ki börekler fırından çıkmak üzere yani geç kalmadım. Önce yüzümü yıkadım ardından mutfağa geçtim çünkü Bulut ve Yekta oradaydı. 

'Ben geldim.' diyerek içeriye girdim yoksa Bulut korkabilirdi. Pastaya başlamaya çalışıyorlardı, Bulut hızla bana bir önlük taktı ve ana görevi bana verdi. İlk önce pandisanyayı ayarladım ve fırına sürdüm. Bu sırada Bulut pasta kremasını hazırlıyor Yekta ise çikolataları benmari usulü eritiyordu.

Kremayı dolaba koyduk. Börekler pişmişti fırından tepsiyi çıkarttık ve tezgaha koyduk. Yekta ise bir tanesini almak isterken elini yakmıştı. Çok acımadığını söylese de Bulut çoktan panik olmuştu.

Bulut Yekta'nın  elini suya tutmasını sağlarken bir gözüm onlarda bir gözüm çikolataları karıştıran elimdeydi. Birkaç dakika sonra Yekta Bulut'u iyi olduğuna ikna etti ve birlikte meyveleri doğramaya başladılar.

Her şey hazır olunca pandispanyayı kalıptan çıkartıp ortadan kestim ve tabanı servis kabına yerleştirdim. Bulut hazırladığı kremadan üzerine sürdü ve üçümüz meyveleri yerleştirdikten sonra diğer yarısını üzerine kapatıp kalan kremayla kapladık.

En son olarak Yekta benmari usulu erittiği çikolataları kremanın üzerine döküp iyice yaydı ve kalan meyvelerle üzerini süsledik. Dinlenmesi için pastayı buzdolabına doyduk. Şu an kurabiyeleri yapmayacaktık çünkü buzdolabımızda hep olan Yekta'nın Cevizli Kurabiyeleri'ydi.

Yenmesi için birkaç tanesini servis kabına aldım. Vişne suyunu çıkarttık, börekleri servis tabağına aldık ve yaptıklarımızın tadına baktık. Pastayı ise akşam yemeğinden sonra tatmıştık, çok lezizdi !

Yekta yaptıklarımızın fotografını çekerek Hazar'a attı. Hazar 'Çok güzel görünüyor, ellerinize sağlık 😊 ' yazdığında Yekta 'Keşke tadına da bakabilseydin 😋' yazıp yolladı.

İşte Yalçın'ın doğum günü içinde tam olarak bugün yaptıklarımızı yapacaktık ve saate bakınca  pastayla birlikte tahmini 8-9 saat süreceğini öğrenmiş olduk.

Bu bölümlük benden bu kadar dostlarım .Sağlıcakla kalın, iyi günler !

BİS ~ bxbxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin