69

185 5 13
                                    

Çağıl'dan 

İyi günler dostlarım.  Bildiğiniz üzere birden alınan kararla çok çok yakında HaYal'in düğününü yapacağız. Vaktimiz kısıtlı olduğu için düğüne kadar pastaneyi açmayacağız.

Ayarlanması gereken bir sürü şey var. Bir yandan onları ayarlayıp bir yandan bebeğimiz ve üçümüz için takım elbise bulmalıyız, renge karar vermeliyiz. İşimiz çok zor, çok ! Hadi sizi daha fazla bekletmeden bugün olanları anlatayım. 

Keyifli okumalar.

Sabah Yekta'nın dudağıma kondurduğu öpücükle uyandım. Günaydın dedikten sonra dudaklarına bir sürü öpücük kondurup yataktan kalktım. Bebeğimiz ve minik civcivim ortalıkta yoktu.

Yekta 'Pofuduğumuz ve bebeğimiz mutfakta. Hazar ve Yalçın geliyor onun için hazırlık yapıyor Bulut, Alkım da  mama sandalyesinde Çağıl babasını özlediği için dudaklarını büzmüş oturuyor.' demesiyle 'Ama minik bebeğimiz üzülmesin, hem bebeğimize hemde pofuduğumuza öpücük verelim gidip.' dedim ve elimi yüzümü yıkayarak mutfağa geçtim.

Bebeğimiz Yekta'nın da dediği gibi büzük dudak olarak oturuyordu. Bulut'a 'Günaydın.' dedikten sonra yanaklarına birkaç öpücük kondurdum ve bebeğimizin yanındaki sandalyeye oturdum.

Alkım hiçbir şekilde bana bakmıyordu. 'Küs müyüz bebeğim ?' dediğimde yanıt vermedi. 'Alkım ?' dediğimde kafasını kaldırıp bana baktı ama dudakları hala büzüktü.  'Baba' dedikten sonra o bakmaya kıyamadığımız gözlerinden birkaç damla yaş geldi. 

Bebeğimizin ağlamasına dayanamayıp hızla mama sandalyesinden alıp göğsüme yasladım. Saçlarını okşarken bir yandan da 'Ağlama bebeğim, Çağıl baba burada, Bulut baba burada, Yekta baba burada. Seni çok seviyoruz. ' diyordum. 

Alkım'ın burnunu sildikten sonra yüzündeki göz yaşlarını da parmağımla sildim. Alnına ve yanaklarına birkaç öpücük kondurmamla bebeğimiz dudaklarını büzmeyi bırakmış ve her an ağlayabilecek olan durumundan çıkmıştı. 

Alkım gözlerime bakarak minik parmaklarından birini göğsüme koydu ve 'Tüstün mü?' dedi. Çok tatlıydı. Demek istediği şeye gelirsen parmağı 'Sen' demekti, 'Tüstün mü ?' de 'Küstün mü?' demekti. 'Hayır küsmedim bebeğim.' diyerek minik burnuna öpücük kondurdum.  Alkım gülümseyerek yüzüme öpücükler kondurdu.  Sonrada kafasını göğsüme yaslayarak dinlendi.

Hadi size bu olayın öncesini anlatayım ve bebeğimizin neden böyle davrandığını daha iyi anlamanızı sağlayalım.

Dün akşam Alkım kayısılı yoğurdunu yerken Bulut'u çok yorsa da kasedeki tüm yoğurdu bitirdi. Sonra benimle oyun oynaması için kucağıma alacakken 'Dit !' dedi yani git dedi. Bende koltuğa oturarak telefonuma gelen maillerle ilgilendim. Yeni pasta siparişlerini yıldızlayıp evdeki yazıcıya yolladım ki çıktısı elimizde olsun, daha rahat çalışalım üzerinde. 

Tam odadan çıkıp yazıcıdan çıkarttığım kağıdı almaya gidecektimki Alkım 'Bu!' diyerek Bulut'un yakasını çekiştirdi. Bulut da 'Efendim oğluşum' diyince bebeğimiz beni gösterdi minik parmağıyla. Bulut Alkım'la birlikte yanıma geldi ve bebeğimizi benim kucağıma bırakmak istedi. İşte olanlar o zaman oldu.

Alkım minik eliyle burnuma vurdu bir anda. Tabiki canım acımadı. Sadece bebeğimizin bunu neden yapmış olabileceğini düşünüyordum. Bulut 'Yapma oğluşum. Neden Çağıl babaya vurdun ?' dediğinde kafasını Bulut'un boynuna koydu. 'Herhalde uykusu geldi pofuduğumuz, bir şey olmaz.' diyerek yazıcının olduğu odaya gittim.

Akşam yemeğinden sonra hep birlikte oturup Masal Saati yaptığımızda da Alkım'ın pek keyfi yoktu. Masal Saatinden sonra Alkım'ı yatırmadan önce her gece olduğu gibi üçümüzde öpecekken benim öpmeme izin vermedi. Bende o uyuduktan sonra yanağına öpücük kondurup öyle uzandım yatağa.

BİS ~ bxbxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin