Bayram özel bölümlerinin sonuncusuna hoş geldiniz. Bölüm tüm BuBu sevenlere ithaf edilmiştir. Bir bölüm Burak'tan dinleyeceğiz. Keyifli okumalar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Burak'tan
İyi günler arkadaşlar. İlk kez sizin için yazıyorum çünkü bugün çok mutlu oldum ve bunu sizinle paylaşmalıyım diye düşündüm.
Size keyifli okumalar diliyorum.
Bildiğiniz gibi Bulut ve Hazar bize süpriz yaptı. Çok çok güzeldi bu süpriz. Bulut Eren'i bizim için getirmişti. Bundan daha çok mutlu olabileceğim tek şey Bulutla evlenmek ve Eren'i evlat edinmek olabilirdi.
Eren çok tatlıydı. Minik koalam benim. Onu kucaklayıp içeri geçtikten sonra koltuğa oturdum. Bulut bize yapışarak oturdu. Eren Bulut'un geldiğini fark edince onun kucağına geçti. O kadar güzel görünüyorlardı ki. Eren kolumu tutana kadar daldığım düşüncelerden çıkamadım.
Eren koluma sıkıca sarıldığında olduğumuz durum çok şekerdi. Eren Bulut'un kucağında oturup bana doğru bacaklarını uzatmıştı. Bulut'un sol kolunu kendi sol koluyla sarmış ve kafasını yaslamıştı. Sağ koluyla da benim sağ kolumu sarmıştı. Kısaca sarmaşık gibi birbirimizi sarmıştık.
Bulut Eren'in sırtını ve saçını okşarken bende sohbet etmeye başlamıştım. Eren bana göz kırparak Bulut'a döndü. 'Burak benim.' dedi. Geçen seferden sonra uslanmamıştı demek ki. Beni gülme aldı haliyle. Gülmem bitince birbirine minnoş minnoş bakan Bulut ve Eren'i gördüm. Sonrasında Bulut ikimize de sarıldı. Eren'i sıkıştırmamak için boş olan omzuna kafamı yerleştirdim.
Hazar ve Yalçın'ın bizi masaya çağırmasıyla masaya geçtik. Şu an manzaram o kadar güzeldi ki. Eren Bulut'la benim ortamızda oturuyordu. Çorbaları bize uzattıklarında minik koalamın çorbayı zorla yemeye çalıştığını gördüm. 'Bir sorun mu var Eren ?' dedim. Dudaklarını büzerek sessiz kaldı. Ne tatlıydı şu an. Sorunu bulmalıydım öncelikle.
Bulut yemediğimizi fark edince bize döndü. 'Ne oldu ?' dediğinde sorunu bulmuştum. Ah nasıl aklıma gelmedi ki. Minik koalamızın boyu yetişmiyordu o yüzden zorla yemeye çalışıyordu.
Büzük dudaklı miniği kucağıma alarak onun sandalyesine oturdum saçına bir öpücük kondurduktan sonra çorbasını içmesine yardım ettim. Bulut da arada su, ekmek, kabak salatası yediriyordu Eren'e. Bulut Eren'in çorbası bitince kucağına aldı ve çorbamı içmemi rica etti. Biz cidden olmuştuk. Her hücremle birbirimizi tamamladığımızı hissediyordum.
Sadece bir tabak sebzeli bulgur pilavı istedikten sonra üçte bir kadarlık kısmını Eren'e yedirdim. İsterse biraz daha yedirebileceğimi söylediğimde istemedi. Bulut Eren'e başka şeylerden ufak ufak yedirirken ben de biraz sebzeli bulgur pilavından yedim. Yemekten sonra Yalçın'a masayı toplarken yardım ettim.
Mutfaktan çıktıktan sonra Bulutların yanına oturdum. Biraz oturduktan sonra Bulutla birlikte odaya geçtik. Odada çocuklar için aldığım üç hediye vardı. Birini Eren'e almıştım zaten. Paketlemeye fırsat olmamıştı ama sorun olmaz diye düşündüm. Bulut ve Eren arkalarını dönmüş konuşurken bende hediyemizi aldım ve yanlarına geldim. Bir kolumla hediyeyi arkamda tutarken Eren'e sarıldım diğer kolumla.
