Sahile gelmemizle hemen eşyalarımızı bırakıp, üstümüzü çıkarmaya koyulduk. Çağrı da tişörtünü çıkarıp bana fırlattığında gülümseyerek çantama attım. Kendi plaj elbisemi de koyup şezlonga yayıldım. Kızların da yanımdaki şezlonglara uzanmalarıyla sohbet etmeye başladık.
S: Ay ne iyi oldu geldiğimiz.
D: Bence de ya. Cidden yorulmuşum bu sene, onu fark ettim.
E: İnşallah değmiştir yorulmamıza ya.
A: Burada da konuşmayalım sınavı Allah aşkına ya. Ne güzel tatile gelmişiz, birlikteyiz.
G: Evet hadi kalkın denize girelim.
Hep birlikte ayaklanıp bizimkilerin yanına doğru koşuşturduk. Biraz yürüyüp, suyun belime gelmesiyle atlayıp Çağrı'ya doğru yüzmeye başladım. Saniyeler içinde yanlarına ulaştığımda kafamı sudan çıkarıp arkama baktım. Kızlar hala suya girememişlerdi.
"Hadi ya neredesiniz?!" diye bağırdım onlara dönerek.
Sezen'in "Girmesek mi ya çok soğuk?" dediğini duymamla kahkaha attım.
Damla da sızlandı,"Ya ben yapamayacağım galiba, buz gibi bu su."
"Ya girersiniz ya da ben yanınıza gelip zorla sokarım sizi." dedim tehditkar bir tınıyla.
Ezgi ve Gamze'nin de yanımıza ulaşmasıyla, Damla ve ardından Sezen de mızmızlanarak suya atladı. Onların da yanımıza gelmesiyle hep birlikte koyu bir sohbetin içinde bulduk kendimizi, masmavi suyun derinliklerinde.
Denizden çıktığımızda havluma sarınıp, Çağrı'nın havlusunu da ona attım. Yakalayıp ıslaklıklarından bir nebze arındığında, bedeninden süzülen su damlacıklarıyla ne kadar göz alıcı olduğunu düşünüyordum. Etrafımızda ona yiyecekmiş gibi bakan kızlar da benimle hem fikir olsalar gerek. Bununla birlikte sinir kat sayımın artmaya başladığını hissettim. Bakışlarımı ondan çektiğimde, cidden bizim yaşlarımızda biri sarışın, diğeri kumral iki kızın gözlerini sevgilimden ayıramadığını fark ettim. Yok artık arkadaş ya!
Havlumu şezlonguma fırlatıp elime aldığım güneş kremiyle ona doğru ilerledim. Ayak ucuna oturup, "Sevgilim sürer misin?" dedim bağdaş kurup, kremi ona uzatarak.
"Tamam güzelim." diyerek kremi sırtıma yaymaya başladı. Kızların bana delici bakışlar attığının farkındaydım fakat şu an aklımı onlara veremeyecek durumdaydım. Aramızda garip bir çekim vardı ve parmaklarının değdiği her yer uyuşuyordu sanki. Bense gözlerimi kapatmış anın tadını çıkarmakla meşguldüm. Daha fazla dayanamayacağımın farkında varıp bir anda ayaklandım ve kremi elinden aldım.
"Gel sana da sürelim bakalım." diyerek yüzüne biraz krem değdirdim. Kremi yayıp sırtına geçtim. Bütün vücuduna sürdükten sonra şezlonga yayıldı ve beni de yanına çekti. Gülümseyerek yanına uzandığımda ellerini belime sardı.
"Senin de sahiplenici erkek tutuşun bu mu Çağrı?" dedim alayla.
"İnsanların ortasında dudaklarına yapışmaktansa bu daha doğru bir yol gibi geldi benim olduğunu kafalarına sokmak için. Ama ha benim için sorun değil diyorsan birinciyi de seve seve yapabilirim."
"Yok yok ben böyle gayet iyiyim." dedim ve gözlerimi kapattım.
-BİR SÜRE SONRA-
Sezen'in cırtlak sesiyle, kulaklarımın dibinde "Hey!" diye bağırmasıyla gözlerimi araladım.
"Ne oluyor kızım ya, beynim patladı!" diye mırıldandım Çağrı'nın kollarından kurtulmaya çalışırken.
"Kızım bizimkiler eve gitti duş falan almak için, akşam gezeriz diye. Biz de siz uyanın diye bekliyoruz ama bir uyanamadınız be."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Hikayemiz (Düzenleniyor)
ChickLit"Ellerinin üzerimde gezinmesini seviyorum. Bana dokunman kutsal bir şey sanki. Sadece bana değsin istiyorum parmakların, gözlerin sadece bana böyle baksın, sadece benimle böyle gül istiyorum." Benim hissettiklerimi hissedebiliyor olması çok güzeldi...