"Ellerinin üzerimde gezinmesini seviyorum. Bana dokunman kutsal bir şey sanki. Sadece bana değsin istiyorum parmakların, gözlerin sadece bana böyle baksın, sadece benimle böyle gül istiyorum." Benim hissettiklerimi hissedebiliyor olması çok güzeldi...
Finale yaklaştığımızı biraz üzülerek biraz da heyecanla söylemek istiyorum. Bizim Hikayemiz benim için çok önemli bir kitaptı. Belki de bir adımdı kitap olmaktan çok. En başından beri söylediğim gibi okunmaları çok da umursayan biri olmadım hiç. Ama sürekli bölüm attığımda okuyan bir kitlenin de oluşması beni çok mutlu etti. Sizinle aramda bir bağ oluştu ve beni anlayabildiğinizi bilmek çok iyi hissettiriyor cidden.Heyecanım neyden kaynaklı diye soracak olursanız, yeni bir kurguya başlamış bulunuyorum. Matematik dersinin ortasında bacağımdaki yara izi gözüme çarpınca her şey bir anda gelişti ve taşlar yerine oturunca yazmaya başladım Bir Küçük Aşk Meselesi'ni. Bizim Hikayemiz tamamen bitince onu yayımlayacağım. Odağımızı yeniden buraya kaydırmak gerekirse, buradaki işleyiş entrikasız devam edecek. Bence onlar da mutlu olmayı hak etti ha? Sizi daha fazla tutmadan bizimkilerin üniversite maceralarına geri dönelim.
🤍
Sabah uyandığımda heyecanla odadan çıktım. Tuvalette elimi yüzümü yıkayıp giyinme odasındaki dolabımdan kıyafet bakınmaya başladım. Okula gidecektim ama bugün 1. yılımızdı, ben de biraz daha özenmek istiyordum. Bu soğuklarda giyebileceğim en özenli parça ne olabilirdi ki zaten? Bunu boş verip birkaç parça bir şeyler aldım ve odamıza girip hızlıca giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yataklarında uyuyan kızlara baktım ve bugün sadece benim sabahtan dersim olduğunu hatırladım. Saçlarıma hızlıca şekil verdim ve dudaklarıma açık renkte bir parlatıcı sürdüm. Parfümümü sıkıp, hazırladığım çantamı da sırtıma astıktan sonra salona girdim. Çağrı'nın hediyesini oradan alıp evden çıktım.
Kapıyı kilitledim ve onların kapısını tıklattım. Doğukan açtığında yine hiç şaşırmamıştım. Ona sarıldım ve Çağrı'nın odasına girdim. Melek gibi uyuyordu. Saçları karışmış, yorganına sarılmıştı. Bu şirin haline gülümseyip baş ucuna en sevdiği kurabiyelerle dolu kutuyu bıraktım. Arkamı dönecekken orada duran, üzerinde "Bal Dudağıma" yazan zarfı gördüm. Gülümseyerek elime aldım ve yanağına bir öpücük bırakarak odadan çıktım.
Zarfı çantama atıp, salona kafamı uzattım. "Doğu ben çıkıyorum." dedim. Kendi aramızda ona böyle seslenirdik, o da pek şikayetçi değildi zaten bundan.
Beni görmesiyle ayaklanacakken, "Hiç kalkma ben kaçtım bile." dedim ve ona bir öpücük attım.
Apartmandan çıkıp arabama bindim. Evet, sonunda ehliyet almıştım. İzmir'den ayrılmadan önce annemle babam bana bu arabayı almışlardı. Birkaç aydır kullanıyor olmama rağmen alışmıştım artık. Kemerimi bağlayıp içinden zarfı alıp çantamı yan koltuğa fırlattım. Elimdeki zarfa gülümseyerek bakıyordum. Yavaşça açtıktan sonra kağıtta yazanları okumaya başladım.
"Benim Güzel Sevgilim,
Sen erkenden dersin için uyandığında ben uyuyor olacağım fakat hediyeni gelip baş ucuma koyacağını biliyorum. Bana her ne getirdiysen teşekkür ederim. Bir yılı devirdik be güzelim, koskocaman bir yıl. Daha çok yıllarımız olacak ikimiz de biliyoruz. Anlayacağın kurtulamayacaksın benden bir süre daha. Seni bulmuşum bırakır mıyım? Hala şaka gibi geliyor benimle oluşun biliyor musun? İlk gördüğümde gülüşünde farklı bir şey vardı, beni kendine çeken bir şey. Göz ardı ettim çünkü sen başkasını seviyordun. Yine de o güzel gülüşün solmasın istedim, yanında durdum, yardım ettim. Ama olmadı güzelim, o seni hiç senin onu sevdiğin gibi sevmedi. O gece çok ağladın, içim acıdı, bir şeyler soldu sanki kalbimde senin gözyaşların tişörtüme damladıkça. Sen yorgun düşüp bayıldığında söz verdim kendime, bu kızın gözyaşlarını silmek için hep yanında olacağım diye. Sonra her şey bir anda gelişti ve biz birbirimize çekilmeye başladık. Belki de Melis ve Batu'nun seni kırmak için yaptığı her şey bizi birbirimize kenetledi. Ve şimdi de her ne kadar gerçekliğine inanamasak da aşkımızın birinci yılını kutluyoruz. Ve ben senden öncesini hatırlamıyorum. Sanki seninle var olmuş gibiyim. Sen o kadar farklı geldin ki bana aynı sadece geceyi görebilen birinin aniden uyandığında güneşi görebilmesi gibi. Seni tüm kalbimle seviyorum sevgilim.
