SEKRETER

9.Bölüm

  Burak Bey'in evine geldiğimizde arabadan ağzım açık inerek eve baktım. Üç katlı bir evdi. Ön bahçesi kocamandı.

İlk defa bu kadar büyük ve lüks evi bu kadar yakından gördüm.

Burak Bey önden giderken siyah takım elbiseli bir adam bahçe kapısını açtı.

Arkasından giderken eve bakmayı bırakamıyordum.

Evin dış kapısına geldiğimizde bir şifre girdi.

"Şifre 1997 not al. Evimden bir şey istediğimde sen gelip alacaksın."

Şifreyi ajandama not alıp içeri girdim.

Girişte ayakkabılarımızı çıkarmıştık.

Burak Bey terliklerini giyerken bana baktı.

"Başka terliğim yok."

Gülümseyip gözlerinin içine baktım.

"Önemli değil."

Burak Bey evin içindeki asansörün önüne gelip düğmeye bastı.

Evin içinde asansör var!

Asansöre binip kapı kapanırken bana baktı.

"Gidip mutfaktan bir şeyler atıştır."

Evin görkemi yüzünden açlığımı unutmuştum resmen. Topallayarak mutfağa gidip baktım.

Çok utanıyordum bir şey yemeye. Ama yemezsem ölecektim açlıktan.

Tezgahın üstünde duran mısır gevreğini görünce hemen elime aldım. Mutfak dolabını açıp ilk elime gelen kaseye döküp buzdolabından sütü aldım.

Sütü üzerinde gezdirirken telefonum çalmıştı.

Kerem arıyordu. Çekmeceden aldığım kaşıkla mısır gevreğini yerken telefonumu açtım.

"Noldu?"

"Saat altı şu an sekizde yemeğe gidelim."

Bileğimdeki saate bakınca şaşırmıştım. Zaman çok çabuk geçiyordu.

"Şu anlık kesin bir şey diyemem. Ama sen yinede hazır ol."

"Baş üstüne! Neyse patron çağırıyor bay bay."

"Görüşürüz."

Telefonumu kenara koyup mısır gevreğini yerken Burak Bey mesaj attı.

Aynı evdeyiz manyak bu adam.

Burak Bey:

"Üçüncü kata gel."

Mısır gevreğimden son bir kaşık alıp koşarak asansörün önüne gidip gelmesini bekledim.

Asansör gelince binip üçüncü kata bastım. İlk defa evin içinde asansöre biniyordum.

Üçüncü kata geldiğimde dört tane kapı vardı. Hangisi Burak Bey'in odası?

"Burak Bey!"

Burak Bey'e seslenince koridorun sonundaki iki kapılı oda açıldı. Kapının dışında şifre yeri vardı.

Bu ne için?

"Odama sadece ben girebiliyorum. Şifreyi yazarsam tabi. Şifresi dış kapıyla aynı 1997."

Aklımı okuyordu resmen.

Odasına girince gözlerim kocaman açıldı.

Sanırım sekiz kişilik bir yatak vardı. Çok büyük ve çok rahat bir yatak olduğu belliydi.